Klasik otomobil tutkunu Metin Özderin'in yollarla buluşturduğu ve "Miss Beddy" ismini verdiği 1962 model İngiliz klasiği kamp tipi kamyonet görenlerin ilgisini çekiyor. Özderin, "Sadece Türkiye'nin değil dünyanın en güzel otomobillerinden birini yarattık. Miss Beddy'i ait olduğu yerle, sokaklarla buluşturmayı başardık" dedi.
Klasik otomobil tutkunu, koleksiyoner avukat Metin Özderin'in restore ederek yeniden hayat verdiği İngiliz klasiği kamp tipi kamyonet, nostaljik görünümüyle Başkent caddelerinde ilgi odağı oluyor.
Yıllar önce başlayan İngiliz klasik araç merakının tutkuya dönüşmesinin ardından 1962 model Bedford CALV 4 Camper Van'ı 2012'de koleksiyonuna katan Özderin, aracını bu sene trafiğe çıkardı.
Özderin, AA muhabirine, aradan geçen 7 yılı, klasik otomobillere ilgisinin başlama hikayesini ve bu araçları aslına uygun yenileme sürecinde yaşadıklarını anlattı.
Aracının ruhsatta "kamp tipi kamyonet" olarak geçtiğini ifade eden Özderin, "Aracımı, 2012'de İzmir'deki bir otomobil müzesinden aldım. Her aracıma bir isim verdiğim gibi bunun adını da 'Miss Beddy' koymayı uygun gördüm." dedi.
İlk olarak 2012'de "Müjgan" adını verdiği 1949 Model Austin A70 Hampshire otomobili aldığını ve o zaman İngiliz arabalarının koleksiyonunu yapmayı kafasına koyduğunu dile getiren Özderin, Miss Beddy'nin koleksiyonunun üçüncü aracı olarak yerini aldığını söyledi.
Miss Beddy ilk alındığında döşemeleri ve pek çok aksesuarının orijinal olmadığını anlatan Özderin, şöyle devam etti:
- "O yıllarda yeterince bilgili değildim. Her ne kadar o zaman bu aracı restore ettirmişsem de bu hiçbir zaman içime sinmedi. 2012'de TÜVTÜRK'ün sağdan direksiyonlu araçları ağır kusurlu bulan genelgesi neticesinde, direksiyonu sola almak ihtimali de olmadığı için bu olumsuzluğu faydaya dönüştürme gayretine giriştim. Aracın orijinal parçalarını toplamak için restorasyonu askıya aldım. İngiltere ve Avustralya'dan parça getirtme sürecine girdim, Temmuz 2017'ye kadar orijinal koltuklardan lastiklere kadar hummalı bir çalışma yapıldı. Bundan sonra aracın rengi dahil her şeyi değişti."
Klasik otomobillerin restorasyonunda işini bilen ekiple çalışmanın önemini vurgulayan Özderin, aracın, ciddi emek harcanarak, kendi kurduğu özel ekiple 15 aylık çalışmanın ardından restore edildiğini kaydetti.
Pink Floyd, Beatles, Queen'in turne arabası
"Sadece Türkiye'nin değil dünyanın en güzel otomobillerinden birini yarattık. Miss Beddy'i ait olduğu yerle, sokaklarla buluşturmayı başardık." diyen Metin Özderin, "Bir İngiliz klasiği Miss Beddy, mevcut kondisyonuyla İngiltere'deki emsallerine dahi taş çıkaracak durumda. Diğer araçlarıma nazaran en çok ilgi gören arabamın Miss Beddy olmasını, bir kamp arabası olmasına ve hayal kurmaya çok elverişli bulunmasına bağlıyorum." ifadelerini kullandı.
İzmir'deki müzenin bu aracı Ankara'dan aldığını ve daha öncesine ilişkin sağlıklı bilgiye sahip olmadığını belirten Özderin, "Türkiye'de çok fazla olmasa da dünyada bilinirliği daha çok olan Bedfordlar zamanında İngiliz müzik gruplarından Pink Floyd, Beatles, Queen'in turne arabası olarak kullanılıyordu. Ayrıca İngilizlerin dönem filmlerinde Bedfordlar çok fazlasıyla yer aldı." dedi.
Düğün ve dönem filmleri için kiralanmak isteniyor
Metin Özderin, 8 klasik aracından üçünün restorasyonunun sürdüğünü, araba dışında 25 yıldır antika eşya topladığını, "koleksiyonerlik" belgesine sahip olduğunu kaydetti.
Avukat Özderin, evden işe, işten eve gitmek için klasik otomobillerini tercih ettiğini de söyledi.
Miss Beddy'i düğün, klip çekimi, dönem filmi gibi organizasyonlar için çok kişinin kiralamak istediğini bildiren Özderin, "Ederinin ne olduğu, kilometrede ne kadar yakıt tükettiği, azami süratinin kaç kilometre olduğu sorularına çok aşinayım. Aracı satmayı hiç düşünmedim. Kiralama işi de ekip işi ve o benim işim değil." ifadelerini kullandı.
İnsanların buluşma noktası oldu
Özderin, Miss Beddy'nin özellikle yaz aylarında Tunalı Hilmi Caddesi'nde park halinde olduğunu ifade ederek, "Bu caddeki pek çok esnaf, sadece Miss Beddy'den ötürü caddedeki yaya trafiğinde ciddi artış olduğunu söylüyor. İnsanların buluşma noktası olarak, 'yeşil arabanın orayı' diye işaret ettiklerine de birebir tanık oldum." diye konuştu.
Ankara'da yüzlerce klasik ya da antika değeri olan otomobil bulunduğunu kaydeden Özderin, "Bunların çok azı trafikte. 'Bir sonraki neslin de bu arabaları görebilmesi için, kapalı garajda durması gerekir.' diyorlar. Bu nesilden saklanan arabaların, bir sonraki nesle sunulmak gayretini haksızlık olarak görüyorum." dedi.