Recep Korkmaz, Ankara'da 3 restoranın müdürü olarak çalışıyordu. İşinden istifa edip memleketi olan Karabük'e gitti. Çiftlik kuran ve koyun yetiştiren Korkmaz, üretmenin güzel olduğunu, büyük şehirlerde asgari ücretle çalışanların, köylerine dönerek çiftçilik yapmalarını önerdi.
Ankara’da 3 restoranın müdürü olan, 3 çocuk babası Recep Korkmaz (43), hayvancılıkla uğraşmaya karar verdi. Korkmaz, 2018 yılında 10 bin lira maaş aldığı işinden istifa edip, memleketi Karabük’ün Eskipazar ilçesinde koyun yetiştiriciliğine başladı.
- Ankara’da işi bıraktığında 3 restoranda 200’ü aşkın personelinin olduğunu ifade eden Recep Korkmaz, "Ankara’da turizm sektöründe çalıştım. Çalıştığım sektörde ilk başladığımda bulaşık da yıkadım, komilik de yaptım, aşçı yardımcılığı da yaptım ama en son seviyesine kadar geldim. 2018 de Ankara’da işi bıraktığımda 3 restoran ve 200’ü aşkın personelim vardı" diye konuştu.
110 koyun alarak hayvan yetiştiriciliğine başladığını belirten Korkmaz, "Karabük’ün Eskipazar ilçesinde bu projeyle başladı benim bu serüvenim. 110 koyun aldım, bunlar sakız ve sakız kırması koyunlar. Benim için ilk yıl çok zor geçti. Koyunlar da canlı oldukları için aramızda uyum sorunu oluştu. Ben ve ailem onlara yabancıydık. Elimi havaya kaldırdığımda koyunlar benden kaçıyordu. Zamanla alıştık. Köy hayatını ben ve ailem çok seviyoruz. Ailemle ortak kararımızdı buraya gelmek" dedi.
ÇİFTÇİLİK ÖNERİSİ
Büyük şehirlerde asgari ücretle çalışanlara köylerine dönerek çiftçilik yapmalarını öneren Korkmaz, "Büyük şehirlerde asgari ücretle çalışanlar eğer imkanları varsa köylerinde kullanmadıkları atıl alan varsa, evleri varsa gelsinler. Bu şekilde hem tarım hem de hayvancılık canlanmış olur. Üretmek kadar güzel bir şey yok. Ben köy hayatını çok seviyorum. “Ankara’da müdürdü bıraktı, hayvancılığa başladı” diyenler oluyor, ben hiç kafama takmıyorum. Çünkü insanın helali ile yaptığı her iş kutsaldır. Biz Türkiye olarak her zorluğun üstesinden gelebiliriz. Bu küçükbaş veya büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde de olsun dünyada parmakla gösterilebilecek bir seviyeye gelebiliriz. Gelmememiz için hiçbir engel yok. Tertemiz hava, bol oksijen, doğal bir yaşam yani her şey bizim elimizde. Yeter ki sabredelim ve sevelim" ifadelerini kullandı.