Devasa ve detaylı bir evrene, derin metaforlara, farklı kültürlere ve girdap gibi çeken karakterlere sahip olan Verâ'yı diğer bilim-kurgu romanlarından ayıran şey, bu devasa altyapının güç aldığı hayal gücünün tekil olmaması. Verâ romanında yazarlar, galaksi-boyu bir krizi, 6 anahtar karakter üzerinden anlatıyor. Her yazarın karakterleriyle iç içe olan yazı stili okuyucuları sadece farklı gezegenlere değil farklı insan zihinlerine giden bir yolculuğa çıkarıyor.
Bilim kurguda Ben Robot ve Türk edebiyatında Amak-ı Hayal gibi eserlerin olduğu dönemlerin özlemi ile eseri kaleme alan yazarlar, bilim kurgunun çığır açan felsefi altyapısı ve Doğu'nun derin mistisizmini esin kaynağı olarak kullandı. Aynı zamanda yazarların psikoloji alanındaki araştırmaları da saatlerce oturup analiz edebileceğiniz karakterlerin oluşumunda oldukça etkili. Bunun yanında sinema senaryosunu andıran işleyişi de romanı, uzun sayfalarca Rus edebiyatına çalan betimlemelerden arındırıyor. Okuması hızlı, hazmetmesi zaman alan bir roman.
Verâ, bilim kurgunun alt türlerinden birini seçmektense (cyberpunk, steampunk) galaksilerindeki her gezegen için farklı bir alt türü içeriyor ve bu karmaşık sistemi ince bir tarih olgusuyla hikayelerine dokuyor. Bilim kurgu sevgisi ile eseri işleyen yazarlar, bunların hepsini de insanı işleyen metaforlar üzerine inşa ederek her cepheden güçlü bir çalışma ortaya koymuşlar.
Okuyucuları farklı gezegenlerin farklı hayatlarına götürecek olan romanın en büyük hedefi, sıradanlaşmış ve popüler kültürde erimiş olan bilim kurguyu, yüksek edebiyat meclisine tekrar tanıtmak. Fakat yazarlarımız bunu sadece abartı bir dil kullanarak yapmaktan ziyade uzun uzun inceleme yazıları yazdıracak derin işlenen metaforlar ile yapmayı tercih ediyorlar. Bu sebeple hem eser derinliğini koruyor hem de lise öğrencilerinin bile zevk alabileceği yalın ve öz güvenli bir dile sahip oluyor. Deneyselliği, amacı, vizyonu ve işleyişi ile bu yazın kaçırılmaması gereken eserlerinden birisi Verâ: Ötenin Çağrısı.
