Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Müslüman kurtuluş ve barış insanıdır. Müslüman'ın hayatında son nefesine kadar umutsuzluk yoktur" açıklamasını yaptı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Prof. Dr. Ali Erbaş, Adalet Bakanlığı Ankara Çocuk Eğitimevi'ni ziyaret ederek, burada kalan çocuklarla bir araya geldi.
Erbaş, burada yaptığı konuşmada, insanın nerede olursa olsun etrafını aydınlatıp, umut dağıtması, daha iyi insan olabilmesi için elinden gelen gayreti göstermesi gerektiğini ifade etti.
Hz. Peygamber'in İslam'ı insanlara tebliğ ederken yanındakilerin büyük bir çoğunluğunun gençlerden oluştuğuna işaret eden Erbaş, şunları söyledi:
- "Hz. Aliler, Hz. Ömerler, Hz. Musablar, Hz. Yasirler, onların hepsi sizlerin yaşında gençlerdi. O insanlar, Peygamber Efendimizin etrafında toplandı ve kurtuldular. İnşallah biz hepimiz Peygamber Efendimizin emanetleri, Kur'an-ı Kerim'in ve sünnetinin etrafında toplanarak aydınlanacağız ve kurtulacağız."
Prof. Dr. Erbaş, çocuklara Kur'an-ı Kerim'i ve Hz. Peygamber'in hayatını okumalarını tavsiye etti.
Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın müminlere, "Ey iman edenler, Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz" buyurduğunu anımsatan Prof. Dr. Erbaş, şöyle devam etti:
- "Müslüman demek, her zaman umut içerisinde yaşayan insan demektir. Müslüman, 'yarınım bugünümden daha iyi olacak' diyen insandır. İslam böyle güzel bir din, ismi de umut veriyor. Size birisi, 'İslam nedir?' diye sorsa göğsünüzü gere gere diyin ki, İslam, barıştır. İslam, umuttur. Müslüman kurtuluş ve barış insanıdır. Müslüman'ın hayatında son nefesine kadar umutsuzluk yoktur. Müslümanlar, her zaman daha iyiyi, daha güzeli yapmak, daha güzele ulaşmak için ruhen canlı olması gereken kimselerdir."
Kur'an-ı Kerim'in ilk inen ayetlerinde Allah'ın "oku" buyurduğuna dikkati çeken Erbaş, "Gönlüm ister ki herkes Kur'an-ı Kerim öğrensin. Çünkü Kur'an'ın ayetleri, okudukça gönlümüze ferahlık veriyor. Peygamber Efendimiz üzüldüğü ve sevindiği zaman Kur'an okuyor. Çünkü Kur'an bir şifa olarak indirilmiştir." diye konuştu.
Prof. Dr. Erbaş, çocuklara, "Her birinizde İslam'ı yaşama, hayata tutunma ve en güzel şekilde bu imtihanı kazanma noktasında bir enerji görüyorum, bu enerjiden istifade edelim." dedi.
Hz. Peygamber'in, "Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olamazsınız." buyurduğunu hatırlatan Prof. Dr. Erbaş, şunları kaydetti:
- "Bizim medeniyetimizin özünde sevgi, saygı ve sadakat var. Birbirimize saygı göstereceğiz. Birbirimizi seveceğiz ve bu şekilde hayatı daha güzel hale getirmeye çalışacağız. Birbirimize karşı dürüst olacağız, konuştuğumuz zaman doğru konuşacak ve söz verdiğimiz zaman o sözü yerine getireceğiz. Yaşadığımız ortamlarda, toplumumuzda ve yeryüzünde huzurun ve barışın sağlanmasının yolu, bu değerlere sahip çıkmaktan geçiyor."
Programa, Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Namık Kemal Varol, Ankara İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu ve Sincan Kaymakamı Abdullah Küçük katıldı.
Prof. Dr. Erbaş, ayrıca 15 Temmuz gazisi Hüsnü Doygunbaş'ı Sincan'da bulunan evinde ziyaret etti.
Doygunbaş'tan tedavisi ile ilgili bilgi alan Erbaş, geçmiş olsun dileklerinde bulundu ve gaziliğin önemli bir mertebe olduğunu belirterek, "O sevaba nail oldunuz Cenab-ı hak gaziliğinizi mübarek eylesin, kolaylıklar versin" dedi.
Doygunbaş'ın tedavisinin en kısa sürede tamamlanması temennisinde bulunan Erbaş, Doygunbaş'a, başkanlık olarak her an yanında olduklarını söyledi.
Prof. Dr. Erbaş, gazi Doygunbaş'ın küçük kızları Elif ve Öykü için de "Allah bu kızlarımızın, yavrularımızı kendine layık kul, habibine layık ümmet olarak yetişmelerini, vatan, millet, ezan ve bayrak sevgisi ile büyümelerini nasip eylesin." duasında bulundu.