Nevşehir'de Hacı Bektaş Veli Külliyesi'nin avlusunda bulunan Kahveci Baba'nın kabri, alçak gönüllülüğün simgesi olarak ayaklar altındaki konumuyla dikkati çekiyor. Kahveci Baba'nın tanınmadığını dile getiren Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Genel Başkanı Mustafa Özcivan, "Kahveci Baba, bizim kültürümüzde mütevazılığı simgeleyen bir şahsiyet. Her derviş mütevazıdır ama Kahveci Baba gibi dervişler azdır" dedi.
Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesindeki Hacı Bektaş Veli Külliyesi'nin ikinci avlusunda Aslanlı Çeşme'nin hemen karşısındaki mermerle kaplı yolda, yerinin bilinmesi açısından sadece üzerinde açık renkli mermer bulunan ve belli belirsiz yere bitişik konumdaki Kahveci Baba'nın kabri, ziyaretçilerin çoğu tarafından fark edilemiyor. Kahveci Baba'nın kabrini fark edenler ise dua okuyarak kenarından geçip külliyedeki ziyaretine devam ediyor.
İnsanlığa hoşgörü, sevgi, barış ve kardeşlik öğretileri sunan Hacı Bektaş Veli'nin yaşadığı 13. yüzyılda külliyede bulunan ve konuklar için kahve hazırladığı belirtilen Kahveci Baba'nın "Geceleri dergahta dibekte kahve döverek insanları rahatsız ettim. Beni ayak altına defnedin, ölümümden sonra da insanlar beni rahatsız etsin" dediği rivayet ediliyor.
"Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol"
Alevi inancında "Ayakaltı olma" manası da taşıyan "Turab olma" özelliğini yansıtması açısından da Kahveci Baba'nın kabrinin kendi vasiyeti gereği bu şekilde yapıldığı belirtiliyor.
Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Genel Başkanı Mustafa Özcivan, yaptığı açıklamada, Mevlana'nın "Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol" sözünün, Kahveci Baba ile adeta hayat bulduğunu söyledi.
Kahveci Baba'nın tevazuda zirve yapmış biri olduğunu ancak böylesine değerli bir şahsiyetin tanınmadığını dile getiren Özcivan, "Kahveci Baba, bizim kültürümüzde mütevazılığı simgeleyen bir şahsiyet. Her derviş mütevazıdır ama Kahveci Baba gibi dervişler azdır" değerlendirmesinde bulundu.
Tanıtmak için devlet desteği gerekiyor
Kahveci Baba'nın Hacı Bektaş Veli felsefesine, kültürüne kendini feda eden bir kişi olduğunu anlatan Özcivan, şunları kaydetti:
- "Maalesef ülkemizde bu tür felsefi düşünceler, alimler tanınmıyor. Devletin bu konuda desteği gerekli, büyük bir tanıtım kampanyası yürütülmesi gerektiğine inanıyorum. Bu kampanyalar yöresel derneklerin bütçesiyle olmuyor. Yetkili birimlerin sivil toplum kuruluşlarına destek olması gerekir.
- Kahveci Baba ve benzeri şekilde insani yönü ağır basan dervişlerin anlatılması lazım. Elbette önce felsefemizi uluslararası boyuta taşımak lazım. Ardından da bu kültürü özümsemiş şahsiyetlerin tanıtımına katkı sunmak gerekiyor. Bunun için de Kültür ve Turizm Bakanlığından destek bekliyoruz."