Akademi dünyasının Filistin davasındaki rolü önemli

Filistin meselesi, uzun yıllardır dünya gündeminde önemli bir yer tutmuş, akademik çevrelerde geniş yankı uyandırmış ve çeşitli araştırmalara konu olmuştur. Türkiye ve Batı’daki akademi dünyası, bu konuda farklı perspektifler sunarak, bazen birbirine zıt yaklaşımlar geliştirmiştir. Bu yazıda, Türkiye ve Batı akademi dünyasının bugüne kadar Filistin meselesiyle ilgili yaptıkları çalışmalar, mevcut durum ve gelecekte atılması gereken adımlar ele alınacaktır.

TÜRKİYE’DEKİ AKADEMİK ÇALIŞMALAR

Türkiye’deki akademik çevreler, Filistin meselesine tarihsel, politik ve dini perspektiflerden yaklaşarak çeşitli çalışmalar yürütmüşlerdir. Ancak, bu çalışmaların çoğu, Türkiye’deki siyasi iklimin etkisinde şekillenmiştir. İktidar yanlısı ve muhalif akademisyenler, yakın oldukları siyasi grupların gündemleri doğrultusunda hareket etmiş, bu durum ise akademik bağımsızlığı zayıflatmıştır.

Sosyal Medya ve İsrail Eleştirileri: Birçok sosyal medya fenomeni akademisyen, İsrail’i eleştirerek Filistin’e destek mesajları vermiştir. Bu akademisyenler, İsrail’in Gazze’deki eylemlerini soykırım olarak nitelendirip, çeşitli platformlarda bu görüşlerini dile getirmişlerdir.

Üniversitelerdeki Etkinlikler: Mardin Artuklu Üniversitesi gibi üniversiteler, Gazze’deki soykırımla ilgili sempozyumlar, kongreler, konuşmalar ve akademik yayınlar düzenlemişlerdir. Bu etkinlikler, akademik çevrelerde Filistin meselesine dair farkındalığı artırmayı amaçlamıştır. Örneğin, Mardin Artuklu Üniversitesi, Gazze’deki soykırımdan etkilenen akademisyenlere kucak açarak, bu alanda öncü bir rol üstlenmiştir. Ayrıca, üniversitede boykot ürünlerinin satışının sonlandırılması gibi sivil toplum bağlamında da önemli adımlar atılmıştır.

Sivil Toplum ve Akademik İş Birlikleri: İslam Yazarlar ve Akademisyenler Birliği (AYBİR) gibi dernekler, Gazze’deki soykırıma dair içerikler üreterek, akademik çevrelerde Filistin’e dair farkındalığı artırmaya çalışmışlardır. AYBİR’in yayımladığı “Antisemitizmin Araçsallığı ve Batı'daki Akademik Özgürlüğe Etkisi” başlıklı rapor, bu çalışmaların başında gelmektedir.

Akademik Dergiler ve Özel Sayılar: Ombusman, Kriter, Ortadoğu Analiz, Nihayet gibi akademik ve entelektüel dergiler, Gazze meselesine dair özel sayılar yayımlayarak, bu konuda akademik içerik üretmişlerdir. Bu dergilerde, İsrail terörü ve Gazze soykırımı gibi konulara geniş yer verilmiştir.

GELECEKTE ATILMASI GEREKEN ADIMLAR

1. İsrail’in Akademik Boykot Edilmesi: Türkiye’deki üniversiteler, İsrail ile her türlü bilimsel faaliyeti sonlandırmalı ve İsrail’i akademik olarak tecrit etmelidir. Bu adım, Filistin’e dair uluslararası farkındalığı artıracaktır.

2. İsrailli Akademisyenlerin Türkiye’ye Kabul Edilmemesi: İsrailli veya siyonizm destekçisi akademisyenlerin Türkiye’ye kabul edilmemesi, bu noktada YÖK’ün net ve somut kararlar alıp açıklaması gerekmektedir.

3. Gazze’deki Akademisyenlere Destek: Gazze’deki 12 üniversitenin yıkılması sonucu hayatını kaybeden ve işinden olan akademisyenlere Türkiye’nin imkânlar ve fırsatlar sunması gerekmektedir.

4. Online Eğitim Desteği: Türkiye, Gazze›deki akademik eğitime online da olsa katkı sağlamalıdır. Bu, Gazze’deki öğrencilere ve akademisyenlere destek olmak adına önemli bir adımdır.

5. İsrail Terörü ve Filistin Soykırımı Dersleri: Türkiye›de İsrail terörü ve Filistin soykırımı başlıklı bir dersin üniversite ortak dersi olarak okutulması gerekmektedir. Bu ders, öğrencilerin Filistin meselesine dair bilinçlenmesini sağlayacaktır.

6. Siyonist Akademisyenlerin Yargılanması: Türkiye›de İsrail propagandası yapan akademisyen kisvesi altına saklanmış siyonistlerin akademisyenliklerinin iptal edilmesi ve soykırıma destek suçu ile yargılanmaları gerekmektedir.

Kitaplar ve Anlatılması Gereken Hikâyeler

Filistin meselesine dair akademik içeriklerin artırılması ve çeşitlendirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, aşağıdaki konularda kitaplar yazılmalı ve hikâyeler anlatılmalıdır:

1. Filistin Tarihi ve Kültürü: Filistin’in tarihi, kültürel zenginlikleri ve toplumsal yapısı üzerine detaylı çalışmalar yapılmalıdır. Bu çalışmalar, Filistin’in derinlikli bir şekilde anlaşılmasına katkı sağlayacaktır. Türkiye’de itibar edilen bazı tarihçilerin mesnetsiz popülist söylemleri üzerinden inşa edilen yanlış ve yalan dolu Filistin algısının yeniden imar edilmesi gerekmektedir.

2. İsrail’in İnsan Hakları İhlalleri: İsrail’in Gazze’deki ve genel olarak Filistin’deki insan hakları ihlalleri üzerine detaylı raporlar ve analizler hazırlanmalıdır. Birleşmiş Milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi kurumların kararlarını uygulamayan İsrail’in nasıl bir terör örgütü olduğu ve işlediği hak ihlallerini ispatlamak gerekmektedir.

3. Filistinli Direniş Hareketleri: Filistinli direniş hareketlerinin tarihsel gelişimi ve stratejileri üzerine çalışmalar yapılmalıdır. Bu çalışmalar, Filistin’in direniş mücadelesine dair kapsamlı bir perspektif sunacaktır. Nitekim direniş grupları Batı’da ve Türkiye’nin belli bir kesiminde terörle itham edilmektedir. Bu algının değiştirilmesi adına direniş gruplarının sivil toplumla ve akademi dünyası ile temasının artması gerekmektedir.

4. Filistinli Kadınların Mücadelesi: Filistinli kadınların direniş mücadelesi ve toplumsal rolleri üzerine detaylı analizler yapılmalıdır. Bu, Filistin’deki kadın hareketlerinin anlaşılmasına katkı sağlayacaktır. Özellikle feminist çevrelerin kadın hakları hassasiyetlerinin Filistinli kadınların mücadelelerine de yansıması için bu adımların atılması gerekmektedir.

5. Filistinli Çocukların Yaşamı: Filistinli çocukların savaş ve işgal koşullarında yaşadıkları zorluklar üzerine çalışmalar yapılmalıdır. Bu çalışmalar, Filistinli çocukların yaşadığı travmaların anlaşılmasına yardımcı olacaktır.

SONUÇ

Türkiye akademi dünyası, Filistin meselesine dair farklı perspektifler sunarak çeşitli çalışmalar yapmıştır. Ancak, bu çalışmaların çoğu, siyasi ve akademik dinamiklerin etkisinde kalmıştır. Gelecekte, daha bağımsız ve objektif çalışmalar yapılması, Filistin meselesine dair uluslararası farkındalığın artırılması adına önemlidir. Ayrıca, akademik boykotlar ve destek programları gibi somut adımlar atılması, Filistin’e dair olumlu gelişmelerin yaşanmasına katkı sağlayacaktır.