Aile kurtuldu

00:0021/03/2021, Pazar
G: 21/03/2021, Pazar
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

81 maddelik sözleşme hem Türk aile yapısını bozduğu, hem de eşcinselliği meşrulaştırdığı gerekçesiyle çok eleştirildi. İşte sözleşmenin tartışmalı maddeleri ve eleştiriler...

11 Mayıs 2011 tarihinde imzaya açıldı. Türkiye de sözleşmeyi imzalayan ülkeler arasında yer aldı. 22/25 Kasım “Dünya Kadına Şiddeti Önleme Günü”nden bir gün önce de sözleşme TBMM’de kabul edildi, 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe girdi. “Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetten arınmış bir Avrupa” sloganıyla hazırlanan 12 bölüm, 81 maddelik sözleşme, hem Türk aile yapısını bozduğu, hem de üçüncü cinsiyeti (eşcinselliği) meşrulaştırdığı gerekçesiyle eleştirildi. İşte sözleşmenin tartışmalı bazı maddeleri ve eleştiriler:

CİNSEL YÖNELİM İFADESİ TUZAK MI?

4. MADDENİN 3. FIKRASI:
Taraf devletler mağdurun haklarını korumaya yönelik tedbirlerin cinsiyet, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği... ya da benzeri herhangi bir temelde ayrım gözetmeksizin uygulanmasını güvence altına alır.
  • ELEŞTİRİ:
    Maddede geçen “cinsel yönelim” ifadesiyle kadınların dışında LGBTİ’liler kastediliyor. Kadına şiddete yönelik önlemlerin ele alındığı bir sözleşmede “cinsel yönelim” ibaresinin yer alması, sözleşmenin hedefini tartışmalı hale getiriyor. Sözleşmedeki “cinsel yönelim” ifadesinin zımnen “eşcinsel ailelerin” kabulü sonucunu doğurabileceği vurgulanıyor.

ÖRF VE ADETLER YOK EDİLSİN

6.MADDE:
Taraf devletler bu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin uygulamasına ve sözleşme hükümlerinin etkisinin değerlendirilmesine toplumsal cinsiyet perspektifini dâhil edeceğini... taahhüt eder.
12. MADDENİN 1. FIKRASI:
Taraf devletler, kadınların aşağı bir cins olduğu veya erkekler ile kadınlar için alışılagelmiş rollerin bulunduğu düşüncesine dayanan önyargıları, örf ve adetleri, gelenekleri ve her türlü farklı uygulamaları ortadan kaldırmak amacıyla kadınların ve erkeklerin sosyal ve kültürel davranış kalıplarının değiştirilmesi için gerekli tedbirleri alır.
  • ELEŞTİRİ:
    6. madde ve 12. maddenin birinci fıkrası, bu sözleşmenin pek çok maddesinde ifade edilen “toplumsal cinsiyet eşitliği” politikasına işaret etmektedir. Maddelerdeki ifadeler Türk halkının geleneklerinden, tarihinden ve dini yapısından kaynaklanan ailevi değerlerini tehdit etmektedir.

“SÖZDE NAMUS”

12. MADDENİN 5. FIKRASI:
Taraf devletler kültür, örf ve adet, din, gelenek veya sözde ‘namus’un iş bu sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet eylemi için bir mazeret oluşturmamasını sağlar.
  • ELEŞTİRİ:
    Sözleşmede şiddet “psikolojik şiddet” tanım yelpazesi oldukça geniş bir kavramdır. Bu maddeye göre bir eşin ya da bir babanın kültür, örf ve adetlerine uygun olmayan bir davranıştan dolayı yaptığı uyarı bile suç sayılabilmektedir... Ayrıca sözleşmede namus kavramının hep “sözde” kelimesi ve tırnak işareti içinde anılması da eleştirilerden biri.

Toplumsal mühendislik

14. MADDE:
Taraf devletler, kadın erkek eşitliği, kalıplaştırılmayan toplumsal cinsiyet rollerini... kadınlara yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve kişisel bütünlük hakkı meselelerinin resmi müfredat içerisinde ve eğitim sürecinin her düzeyinde öğrencilerin gelişim kapasitelerine uygun olarak öğretim materyallerinin içerisine dâhil edilmesi için uygun olan durumlarda gerekli adımları atar.
  • ELEŞTİRİ:
    Türk toplum ve aile yapısını tehdit eden maddelerin okul müfredatına da sokulmak istenmesi, toplumsal mühendislik çalışması olarak görülüyor.

Psikolojik şiddet istismarı

3. MADDE:
İster kamusal, ister özel alanda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan toplumsal cinsiyete dayalı her türlü eylem, bir insan hakları ihlali ve kadınlara yönelik ayrımcılığın bir biçimi olarak anlaşılmaktadır.
  • ELEŞTİRİ:
    Sözleşmede şiddet sadece “fiziksel şiddet” olarak tanımlanmıyor. Özellikle “psikolojik şiddet” tanım yelpazesi oldukça geniş bir kavram için istismara açık alan bırakıyor.
#Aile
#İstanbul Sözleşmesi
#Toplumsal cinsiyet