Dr. Atiye Gündüz, “Okul öncesi check-up çok önemlidir. İlk adım, doktor muayenesi ile başlar. Kilo ve boy ölçümü yapılarak çocuğun büyümesi değerlendirilir. Ayrıntılı sistemik muayene ve tansiyon ölçümü yapılır. Tam kan sayımı, demir düzeyi, tam idrar tahlili, kan kolesterol-lipid düzeyi, dışkıda parazit incelemesi, ailesel hikayeye göre açlık kan şekeri bakılır, çocuğun aşı bilgileri veya aşı kartı doktorla paylaşılmalıdır. Eksik aşılar varsa okul öncesi dönemde mutlaka yapılmalıdır. Tiroit bezinin az çalışması durumunda çocukta şişmanlıkla birlikte yorgunluk, yavaşlık gibi belirtiler; çok çalışması durumda ise zayıflık ve sinirlilik hali gelişir. Az ya da çok çalışması, okul yaşantısına ciddi anlamda zarar vereceği için okul başlamadan tiroit fonksiyonlarının kontrol altına alınması gereklidir. Doğumdan kısa bir süre sonra bebeklere yapılan işitme testinin, okul öncesi tekrar edilmesi gerekmektedir. Bir kulak burun boğaz uzmanı tarafından çocuğun hangi sesleri nasıl işittiği kontrol etmelidir. Çocuklardaki işitme kaybının çoğu okul çağından önce gelişir ve hem konuşma hem de dil gelişiminde gecikmeye neden olur. Bu nedenle 4-5 yaşlarında ve okul çağında işitme fonksiyonunun değerlendirilmesi gerekir” dedi.
Göz problemlerinin okul başarısını olumsuz etkilediğini belirten Gündüz şunları söyledi:
İlkokula ya da anaokuluna yeni başlayan çocukların, el ve tuvalet temizliği konusunda zorluk yaşadığını belirten Dr. Atiye Gündüz, "Bu durumda parazitler çoğalacağı için idrar yolu enfeksiyonları başta olmak üzere üst solunum yolu enfeksiyonları da çocuklarda çok sık görülür. Bu nedenle el ve tuvalet sonrası temizlik çocuklara çok iyi bir şekilde öğretilmelidir. Ağız ve diş bakımı, çocukların büyüme ve gelişimlerini etkilemektedir. Okul dönemindeki çocuklarda bu kontrollerin okullar açılmadan önce yapılması uygundur. Böylece okul sırasında dişlerle ilgili çıkabilecek problemlerin önüne geçilebilir ve diş hekimin uygulaması gereken koruyucu işlemler için çocukların okuldan uzaklaşması gerekmez" ifadelerini kullandı.
Okula yeni başlayan küçük yaştaki çocuklarda yeni bir ortama girmenin oluşturduğu birtakım sıkıntılar olabileceğini ifade eden Dr. Atiye Gündüz, "Çocuklar bu dönemden önceki hayatlarında karşılaştıklarından çok daha fazla uyaranla karşılaşabilir, bunlarla ilgili sağlık sorunları yaşayabilir. Ancak bağışıklık sisteminde altta yatan bir rahatsızlığı olmayan çocuklarda ya da alerjen duyarlılığı gelişmeyenlerde bu sıkıntılar zamanla azalabilir ve herhangi bir komplikasyona neden olmayabilir. İyi uyku, çocukların derslerde başarılı olmasında, sağlıklı beslenme kadar önemlidir. Birçok bilimsel çalışma uyku apnelerinin, okul başarısında düşüşe ve davranışsal sorunlara yol açabileceğini göstermektedir. Eğer çocuğunuz hasta olmadığı zamanlarda horluyorsa, uykuda nefes almakta zorluk çekiyorsa, uykuda huzursuzca, geceleri terliyor ve altına kaçırıyorsa mutlaka uzman yardımı alınmalıdır” diye konuştu.
Ağır okul çantalarının omurga sağlığını bozduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Atiye Gündüz, “Ağır okul çantaları çocuklarda skolyoz olarak adlandırılan omurga eğriliklerine neden olur. Bu nedenle okul çantası sırtta ve omuzlarda ağrıya neden olmayacak ağırlıkta olmalıdır. Eğer çocuğun okul çantasını yanında taşınması gerekiyorsa 12 yaşına kadar 4 kg’ı, 15 yaşına kadar da 5 kg’ı geçmemelidir. Çantanın uzun süre taşınmamasına dikkat edilmelidir. Ayrıca çocukların sınıfta ders dinlerken masaya dayanmamaları, arkalarına yaslanarak, dik oturmaları gerekmektedir. Teneffüslerde ise sırada oturmak yerine, kalkıp dolaşmalıdır. Okul çağı çocuklarında ayak ağrılarının nedenini okula başlarken yeni alınan ayakkabılara yormak yanlıştır. Ayakta ağrıya neden olabilecek ve çocuğun okulla olan dengesini etkileyecek, bir dizi doğuştan veya sonradan olma bozukluklar bulunmaktadır. Ağrılı bir ayakta çocuk ortopedistinin çektireceği basit bir röntgen sonucu konacak tanı ve buna göre yönlenecek tedavi ile alınacak bazı önlemler, çocukların okul performansını artıracaktır” şeklinde konuştu.