Türkiye’nin yaklaşık 70 yıldır enerji tüketiminde yer vermeye çalıştığı nükleer enerjide basamaklar bir bir aşılıyor. 1956 yılında Atom Enerjisi Komisyonu’nun kurulması ile kurumsal bir kimlik kazanan nükleer enerji konusundaki girişimler, 2025’te taçlanacak. Akkuyu’da hızla yükselen santralin ilk reaktörünün yıl içinde devreye alınması planlanıyor.
Türkiye tarihinde daha önce yapılamamış yatırımların yapılması ve gerçekleştirilememiş projelerin hayata geçiriliyor olması Türkiye’nin enerji alanında attığı adımların kararlılıkla sürdürüleceğine dair bir referans niteliğinde. Bu projelerden biri olan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin enerji alanındaki en büyük yatırımı olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali de 60 yıldan uzun bir zamandır nükleer enerjiyi, elektrik enerjisi kurulu gücüne eklemeyi hedefleyen Türkiye için yeni bir devrin başlangıcına işaret ediyor.
SOMUT ADIM 2010’DA
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Arasında Akkuyu Sahasında Bir Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşma’nın 12 Mayıs 2010 tarihinde imzalanması, Türkiye’nin yarım asırlık nükleer güç santrali kurma hedefi açısından son derece önemli bir kilometre taşı oldu. Anlaşmanın imzalanmasını takiben 13 Aralık 2010 tarihinde Proje Şirketi kuruldu ve çalışmalara başlandı. Geçtiğimiz süre zarfında, 1 Aralık 2014 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığından ÇED Olumlu kararı, 15 Haziran 2017 tarihinde de EPDK’dan elektrik üretim lisansı alındı. 3 Mart 2017 tarihinde ilk ünite için inşaat lisansı başvurusunda bulunuldu ve 19 Ekim 2017 tarihinde alınan sınırlı çalışma izni ile sahada nükleer güvenlikle ilgili olmayan yapıların inşaat faaliyetleri başladı.
DÜNYANIN EN BÜYÜK ŞANTİYESİ
2 Nisan 2018 tarihinde ilk ünite için inşaat lisansının verilmesiyle birlikte ilk ünitenin reaktör binasının inşası da başladı. Nükleer güvenlik açısından en önemli ekipmanlardan biri olan kor tutucunun montajı ise 26 Ekim 2019’da tamamlandı. İlaveten, 26 Haziran 2020 tarihinde birinci ünite reaktör binasının iç koruma yapısının ikinci katının montajı da bitti. Türkiye'nin en büyük yatırımları arasında yer alan Akkuyu NGS'de çalışmalar, 8 Nisan 2020'de ikinci ünitenin inşasına başlanmasıyla ivme kazandı. Üçüncü güç ünitesine ilk beton 10 Mart 2021'de dökülürken, dördüncü ve son ünitenin temeli ise 21 Temmuz 2022'de atıldı. Böylelikle projede en yoğun inşaat aşamasına geçildi. Akkuyu NGS, aynı zamanda 11 kilometrekarelik alanı ile dünyanın en büyük nükleer enerji santrali inşaat sahalarından biri haline geldi.
2023’TE NÜKLEER TESİS OLDU
Dört ünitede de inşaat ve montaj çalışmalarının yürütüldüğü projede, çalışmalar inşaat sahasının tamamında hız kesmeden devam ediyor. 27 Nisan 2023 tarihinde ilk yakıt çubuklarının sahaya getirilmesiyle birlikte nükleer tesis statüsü kazanan Akkuyu’nun ilk reaktörünün 2025 yılında devreye alınması planlanıyor. Reaktörün devreye alınmasıyla Türkiye, tarihinde ilk kez nükleer enerjiden ürettiği elektriği şebekesine aktararak nükleerden enerji üreten ülkeler arasına girecek.
SÜRDÜRÜLEBİLİR ARZA KATKI
Öte yandan, diğer 3 ünitenin de 2028 sonuna kadar faaliyete geçmesi hedefleniyor. Santralde her biri 1200 megavatlık VVER-1200 tipi "III+" nesil reaktörlü 4 ünite bulunacak ve toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak. Akkuyu NGS’nin faaliyete başlamasıyla Türkiye elektrik enerjisi kurulu gücünde çeşitliliği artırmanın yanı sıra 365 gün 24 saat istenilen miktarda kesintisiz elektrik üretebilir bir santrale sahip olacak. Bu durum sürdürülebilir enerji arzı sağlanması noktasında Türkiye’yi daha da güçlendirecek. Akkuyu NGS, Türkiye’nin 10’dan fazla ilinde bulunan, sivil ve sanayi altyapı tesisleri dahil olmak üzere 12 milyonu aşkın tüketiciye elektrik sağlayacak.
60 ARTI 20 YIL ÖMÜR
Tam kapasite devreye girdiğinde yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santralin, tek başına Türkiye'nin elektrik talebinin yüzde 10'unu karşılayacağı öngörülüyor. Sıfır emisyonla, çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan kesintisiz elektrik üretilebilecek santral, Türkiye'nin "2053 net sıfır emisyon" hedefine sağlayacağı katkıyla da öne çıkıyor.
Akkuyu NGS'nin 60 yıl olarak planlanan işletme ömrünün ise 20 yıl daha uzatılma imkânı bulunuyor. İstihdam oranı proje aşamalarına göre değişen Akkuyu NGS'nin işletme döneminde, 4 bin kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor.
400 FIRMA ÇALIŞIYOR
Akkuyu NGS projesinin tedarikçi zincirinde şu anda yarısı Türk şirketi olmak üzere 400'e yakın firma yer alıyor. 6,5 milyar dolarlık yerelleştirme potansiyeline sahip Akkuyu'da Türk tedarikçilere verilen sipariş 3,2 milyar doları aştı. Santralin, GSYH’ye katkısının 50 milyar dolar olması öngörülüyor.
20 TONLUK UÇAĞA DAYANIKLI
4 ünitenin yapısı, büyüklüğü 9'a kadar olan depremler, kasırgalar, seller, yüksekliği 10 metreye kadar olan tsunamiler ve 200 m/s hızla seyreden 20 tonluk bir uçağın çarpması gibi olaylara karşı dayanıklı.
YENILERI IÇIN GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR
Akkuyu’nun yanı sıra çalışmaların devam ettiği Sinop ve Trakya nükleer güç santrali projelerine yönelik teknoloji sahibi ülkelerle görüşmeler devam ediyor. Sinop’ta yapılacak ikinci nükleer santral için Rusya ve Güney Kore ile Trakya’da yapılacak üçüncü nükleer santral için ise Çin ile görüşülüyor. Ek olarak dördüncü bir nükleer santrale yönelik saha araştırmaları da devam ediyor.
URANYUM ÖNEMLİ ROLDE
Nükleer güç üretiminde kullanılan uranyum, diğer enerji kaynaklarına kıyasla daha fazla enerji açığa çıkarması nedeniyle oldukça önemli görülüyor. Günümüzde ağırlıklı olarak kullanılan nükleer güç üretme teknolojilerinde 1000 megavat elektrik gücündeki bir reaktörde yaklaşık 90 ton uranyum kullanılıyor. Yalnızca 20 gramlık bir uranyum 400 kilogram kömüre, 350 metreküp doğal gaza, 450 litre petrole eş değer enerji üretebiliyor.