Astana, 8-14 Eylül 2024 tarihleri arasında 5. Dünya Göçebe Oyunları’na ev sahipliği yapacak. “Büyük Bozkırda Buluşma” sloganıyla düzenlenecek bu büyük organizasyona 100’den fazla ülkeden 4.000 sporcunun katılması bekleniyor. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ve diğer uluslararası kuruluşların katkılarıyla gerçekleştirilecek olan etkinlik, geleneksel spor ve kültürel zenginlikleri bir araya getirecek. Oyunlarda 21 farklı dalda müsabakalar düzenlenecek ve toplamda 97 madalya dağıtılacak. At yarışı, milli güreş, dövüş sanatları, geleneksel okçuluk ve halk oyunları gibi disiplinler sporculara ve izleyicilere eşsiz bir deneyim sunacak. Türkiye de sporcu ve sanatçılarıyla bu büyük buluşmada yer alacak.
Astana, 8-14 Eylül 2024 tarihleri arasında “Büyük Bozkırda Buluşma” sloganıyla düzenlenecek 5. Dünya Göçebe Oyunları’na ev sahipliği yapacak. Organizasyona 100’den fazla ülkeden 4.000 sporcunun katılması bekleniyor. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ve diğer uluslararası kuruluşların katkılarıyla gerçekleştirilecek olan etkinlik, geleneksel spor ve kültürel zenginlikleri bir araya getirecek.
21 farklı dalda müsabakalar düzenlenecek oyunlarda toplamda 97 madalya dağıtılacak. At yarışı, milli güreş, dövüş sanatları, geleneksel okçuluk ve halk oyunları gibi disiplinler sporculara ve izleyicilere eşsiz bir deneyim sunacak. Türkiye de sporcu ve sanatçılarıyla bu büyük buluşmada yer alacak.
Etkinlik öncesinde Türkiye’yi uluslararası platformlarda başarıyla temsil eden ebru sanatçısı Selat Metin ve hat sanatçısı İsmet Keten ile gerçekleştirdiğimiz özel röportajlarda, sanatçıların göçebe oyunlarına ve eserlerine dair görüşlerini dinledik.
Selat Metin: Bu Etkinlik Türk Dünyasının Olimpiyatları
Selat Metin, Dünya Göçebe Oyunları’nı Türk Dünyasının olimpiyatları olarak nitelendirerek, bu etkinliğin, geleneksel sporların ve kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıdığını belirtti. “Geleneksel sporların ve kültürel değerlerin böyle bir organizasyonda kutlanması, Türk Dünyasının zengin mirasının daha da gelişerek devam etmesini ümit ediyorum,” dedi.
Metin, oyunlar sırasında açacağı sergiye dair de bilgiler verdi: “Ebru sanatı, Orta Asya kökenli en eski Türk İslam sanatlarından biri. Sergimde geleneksel zemin desenleri ve çiçek ebrularından oluşan eserlerimi sergileyeceğim. Kullanılan toprak boyalar, Atkılından yapılmış fırçalar ve sığır ödü ile yapılan Ebruların her biri aslından kendi tarihi kültürel mirasımızın bir yansıması, bu sanatın her bir parçasıdır.” Sanatçı ayrıca, ebru sanatının dijital çağda unutulmaması gerektiğini vurguladı ve bu tür etkinliklerin geleneksel sanatların yaşatılması adına büyük önem taşıdığını belirtti.
Metin, sanatseverlerle sık sık ulusal ve uluslararası etkinliklerde bir araya geldiklerini ve bu tür platformların, sanatçılar arasında yeni fikir alışverişlerine vesile olduğunu söyledi. Ayrıca, göçebe oyunları sırasında ebru sanatı üzerine workshoplar düzenleyerek katılımcılara bu kadim sanatın inceliklerini öğreteceklerini de ekledi.
İsmet Keten: Tuğra Sanatını Doğduğu Topraklarda Sergilemek Bir Onur
Göçebe oyunlarına katılacak bir diğer önemli isim ise hat sanatçısı İsmet Keten. Oyunlarda Osmanlı Padişah Tuğraları sergisiyle yer alacağını belirten Keten, “Tuğra, Oğuz boylarının sultanlarına ait bir damga olarak ortaya çıkmış ve Osmanlı’da son şeklini almıştır. Bu sergide, Osmanlı’nın güzel örneklerini sunarak tuğranın tarihsel yolculuğunu tanıtmak istiyorum,” dedi.
Keten, göçebe oyunlarının Türk dünyasının ortak kültürel mirasının bir tezahürü olduğunu ve bu etkinliğin yeni nesillere tarihlerini ve geleneklerini aktarmak için önemli bir fırsat sunduğunu vurguladı. Sanatçılar arasında yapılan fikir alışverişlerinin sanatı daha da zenginleştirdiğini ifade eden Keten, bu tür etkinliklerin sanatın uluslararası platformlarda daha fazla tanıtılmasına olanak tanıdığını belirtti.
Keten de sergisi dışında tuğra sanatı üzerine bilgilendirici söyleşiler düzenleyeceğini ve bu kadim sanatın estetik değerini katılımcılarla paylaşacağını söyledi.
Göçebe Oyunlarında Sanatın Önemi
Hem Selat Metin hem de İsmet Keten, göçebe oyunlarının sadece spor değil, aynı zamanda kültürel ve sanatsal bir platform olduğunu vurguladı. Geleneksel el sanatlarının, göçebe kültürünün önemli bir öğesi olarak bu tür etkinliklerde sergilenmesi, kültürel mirasın korunmasına ve yaşatılmasına büyük katkı sağlıyor. Modern dünyada bu sanatların unutulmaması gerektiğini düşünen her iki sanatçı da, oyunlar aracılığıyla Türk Dünyasının zengin sanat ve kültürünü uluslararası arenada tanıtma misyonu taşıyor.
Astana’da düzenlenecek 5. Dünya Göçebe Oyunları, sadece sporun değil, aynı zamanda sanatın ve kültürün de bir buluşma noktası olacak.