Deprem izolasyonu yaklaşık 30 yıl önce geliştirilmiş, binaların depremden zarar görmesini azaltan bir teknolojidir. Binaların taşıyıcı sistemlerindeki hasarları minimize ediyor. Ayrıca binaların içindeki yapısal olmayan eleman dediğimiz tesisat sistemine gelecek etkiyi azalttığı için onların fonksiyonlarının devam etmesini sağlıyor. En başta Japonya, Yeni Zelanda ve Amerika’da bu teknoloji kullanılmaya başlandı. İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Biriminin (İPKB) yönettiği İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında sismik izolatör teknolojisi, akıllı ve yeşil bina konseptiyle inşa edilen hastaneler ve modern yapı teknikleriyle inşa edilen okul ve çeşitli kamu kurumları, olası depremlerde metropolün güvenli limanları olacak.
İPKB Direktörü Kazım Gökhan Elgin, olası bir deprem riskini göz önünde bulundurarak hastanelerin de özel teknolojilerle inşa edildiğini dile getirdi. Çok sayıda sismik izolatörün, hastanelerde hizmetin devam edebilmesi için kullanıldığını ifade eden Elgin, "Özellikle pandemi döneminde 3 bin 500 yatak kapasitesine sahip depreme dayanıklı, güvenli, izolatör teknolojisini kullandık. 4 hastanemizde toplam 2 bin 639 izolatör kullandık. Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi, Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi, Kartal'da Lütfü Kırdar Şehir Hastanesi, Marmara Üniversitesine bağlı olarak da Prof. Dr. Asaf Ataseven Hastanesini yaptık. Prof. Dr. Asaf Ataseven Hastanesi aslında 30 yıl önce yapılmaya başlanmış bir hastaneydi. Burada kolon ve perdeleri keserek izolatör yerleştirdik. Bu da dünyadaki izolatör teknolojisiyle sonradan güçlendirilen en büyük hastanedir. "dedi.