Bugün Zigana Tüneli açılıyor. Avrupa’nın ‘en uzun’ çift tüplü tüneli olması, tasarımında, yapımında, kontrolünde yüzde yüz yerli ve millî kaynaklar kullanılması ve projenin Türk mühendisleri, Türk işçileri tarafından inşa edilmesi, iktidarın ‘standart’ hareketlerindendir.
Çok daha fazla takdire şayan olan ise bu yatırım ve tekâmül odaklı yaklaşımın arkasındaki zihniyettir; stratejik düşüncedir.
Bugünü değil, onlarca yıl sonrasını da soyutlayabilmek, planlayabilmek, millet adına verimli kılabilmek için adımlar atmaktır.
Zigana Tüneli, bir bütünün parçasıdır.
Başta İran, Irak olmak üzere tüm Ortadoğu ülkelerinin Karadeniz’e ulaşması açısından hayati önem taşımaktadır.
Millî bağımsızlık yolunda ilerleyen altyapı yatırımlarının bir uzantısıdır.
Müreffeh Türkiye’nin köşe taşlarından biridir.
Yeni İpekyolu olarak tanımlanan Basra’dan Türkiye sınırına uzanan kara ve demiryolu ulaştırma koridoru inşasına yönelik ‘Kalkınma Yolu’ çerçevesinde değerlendirilmelidir.
Irak’la imzalanan ‘Ankara Bildirisi’yle somutlaşan Kalkınma Yolu, tüm bölge için yüksek stratejik değerdedir.
Habur ile Basra arası 1200 kilometrelik demiryolunu ve otoyolu kapsayan Kalkınma Yolu’nun, Türkiye’yi Trabzon’dan Basra Körfezi’ndeki Faw Limanı’na bağlaması planlanıyor. Orta Koridor’a yeni bir soluk getirecek Kalkınma Yolu, Avrupa’dan Körfez ülkelerine kadar geniş bir bölgeyi etkileyecek ve ortak fayda üretecek.
Zigana Tüneli projesi, üzerinde durulması gereken bir eser. İstanbul’un tüm bölgesine hızlı, güvenli şekilde yayılmasını sağlayan, merkezi rahatlatan, çevreyi canlandıran Kuzey Marmara Otoyolu, Osmangazi Köprüsü, İzmir Otoyolu, 1915 Çanakkale Köprüsü ve tekrar Kuzey Marmara Otoyolu hattıyla kurulan Marmara Ringi gibi… Bölgesine zenginlik katacaktır.
Hayırlı olsun…
