AK Parti İBB Başkan adayı Binali Yıldırım, İstanbul’da trafik sorununun çözümü için önemli projeleri olduğu mesajını verdi. Yıldırım, "Mesela, ulaşım, trafik birinci sorun. Bunu ben çözerim. Tevazuya lüzum yok. Bunu ben çözerim" dedi. Ayrıca Yıldırım, şu anda raylı sistemin ve metrobüsün yüzde 18 olduğunu bu rakamı yüzde 48'e çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi.
TBMM Başkanı ve AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Habertürk'te Veyis Ateş'in sunduğu "Akılda Kalan" programında, soruları yanıtladı.
Türkiye'de ulaştırma bakanlarının görev süresinin ortalama 8,5 ay olduğunu aktaran Yıldırım, 11 yıldan fazla bir süre bu görevde bulunduğunu hatırlattı.
İstanbul'u ve İstanbul'un meselelerini iyi bildiğini anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
- "İstanbul eğer bir devlet olsaydı, Avrupa Birliği'nin 13. büyük ülkesi olurdu, dünyanın 41. büyük ülkesi olurdu. İstanbul'un yıllık gayrisafi hasılası 232 milyar dolar. Ne anlama geliyor?Romanya'nın, Macaristan'ın, Bulgaristan'ın dahil olduğu 140 ülkeyi geride bırakıyor. Böyle bir özelliği var. Türkiye'nin milli gelirinin yüzde 33'ünü, İstanbul tek başına sağlıyor.72 milyar dolarlık ihracatla Türkiye ihracatının yüzde 44'ünü tek başına sağlıyor. Bu şu anlama geliyor? Güney Afrika, Şili, Portekiz'in ihracatından daha yüksek. 100 büyük sanayi kuruluşunun 42 tanesi İstanbul'da ve iş gücünün yüzde 20'si İstanbul'da. Her 100 lira verginin 49'u İstanbul'dan toplanıyor, 40 milyon turistin 13,5 milyonu İstanbul'a geliyor. Rakamlar uzadıkça gidiyor. Yani Türkiye'nin lokomotifi, kalbi. İstanbul hapşırsa, Türkiye nezle olur."
"Ulaşım, trafik, birinci sorun. Bunu ben çözerim"
Yıldırım, İstanbul'un sorunları olduğunu belirterek, "Mesela, ulaşım, trafik birinci sorun. Bunu ben çözerim. Tevazuya lüzum yok. Bunu ben çözerim." dedi.
Türkiye'nin her köşesinde gerçekleştirdikleri bölünmüş yol, internet, hızlı tren, hava yolu projelerini hatırlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rakamı yüzde 48'e çıkarmayı hedefliyorum"
Yıldırım, İstanbul'da en önemli sıkıntının toplu ulaşım altyapısının yetersizliği olduğunu söyleyerek, şu anda raylı sistemin ve metrobüsün yüzde 18 olduğunu, bu rakamı yüzde 48'e çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Binali Yıldırım, İstanbul'un herhangi bir yerinde 750 metre yarıçapında bir toplu taşıma durağına erişilmesini sağlayacaklarını bildirdi.
Avrasya Tüneli projesinin nasıl hayata geçtiği konusuna da değinen Yıldırım, 2004 yılında, Sarayburnu'nda trafikte kaldığı bir gün proje fikrinin oluştuğunu ifade etti.
Programda, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Funda Ocak'ın Binali Yıldırım ile tanışmalarını anlattığı ve görüşlerini içeren röportajına da yer verildi.
Röportajın gösterilmesinin ardından Yıldırım, Funda Ocak'ın Orhan Birdal ile İstanbul Havalimanı'nın isimsiz kahramanlarından olduğunu kaydederek, "Hani 'kadınlar bu işte başarılı olur, olmaz' tartışması var. Kadınlara daha fazla imkan sağlamak, bu en güzel örneğidir. Çok başarılı bir bürokrattır. Güzel işler de yaptı." ifadelerini kullandı.
"İdeolojinizi işinizin önüne geçirmediğiniz müddetçe sıkıntı yaşamazsınız"
"Geldiğinizde bir ekip değişikliğine gitmez misiniz?" sorusu üzerine İDO'da göreve başladığı dönemden örnek veren Yıldırım, şunları anlattı:
"Toplumun geneli artık bu meseleleri aşmış durumda"
"Otobüsler ayrılacak mı, başörtü takılacak mı takılmayacak mı?" gibi tartışmaların o dönemin "kayıp yıllar" olarak adlandırılmasına neden olduğunu ifade eden Yıldırım, "Şimdi bu var mı? Çok az var. Hala bitmiş değil ama çok az kaldı. Toplumun geneli artık bu meseleleri aşmış durumda." diye konuştu.
Ankara-İstanbul hızlı treninin açılışını bizzat şantiyede her ay bakan olarak takip ettiğinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, Çin-Türk ortaklığıyla yürütülen projede zaman kaybının en büyük nedeninin iletişimsizlik ve mantalite farkı olduğunu tespit ettiklerini, bunları çözdükten sonra projenin zamanında yetiştiğini söyledi.
Aynı olayın Marmaray'da Japonlarla yaşandığına dikkati çeken Yıldırım, "Japonlara, 'Türklerin son dakika mucizesi diye bir şey vardır.' dedim. 'O ne demek?' dediler. 'Göreceksiniz.' dedim. Açtığımız zaman 'Hakikaten Türklerin son dakika mucizesi varmış, gördük.' dediler." şeklinde konuştu.