MHP lideri Bahçeli’nin ‘yerel seçimlerde ittifak’ çıkışı kulisleri hareketlendirdi. AK Parti’li belediyelerin yönettiği Ankara ve İstanbul’da MHP’nin; MHP’nin güçlü olduğu Adana, Mersin, Manisa gibi illerde de AK Parti’nin düşük profilli adaylar gösterebileceği belirtiliyor. Ankara, İstanbul, İzmir gibi kritik kentler için ‘ortak aday’ alternatifi de masada.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ‘yerel seçimlerde ittifak’ çağrısı Ankara kulislerini hareketlendirdi. AK Parti ve MHP’liler en çok, ‘ittifakın nasıl yapılacağını’ ve Bahçeli’nin ‘bu çıkışı neden yaptığını’ merak ediyor. Kulislerde, Bahçeli’nin son çıkışının nedenleri genel olarak üç maddede özetleniyor: 24 Haziran seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın ulaştığı başarının sekteye uğramaması, merkezle yerel yönetimler arasında eşgüdümün devamı, istikrar ortamını sıkıntıya sokacak bir çatışmanın doğmaması... Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile geçilen yeni yönetim sisteminde, mahalli idarelerde alınacak kararların merkezi yönetimle paralellik göstermesi gerektiği vurgulanıyor. Bu kapsamda, mahalli idarelerin de yeni sistemle uyumlu olması gerektiği belirtiliyor.
DAHA GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN
Yeni sistemin tam anlamıyla oturması için hükümete sonuna kadar destek vereceğini sık sık dile getiren Bahçeli, bu birlikteliğin 2023 yılına kadar sürmesini planlıyor. MHP kulislerinde, Bahçeli’nin yerel seçimlerde ittifak mesajının altında, 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin ardından Türkiye’nin birçok iç ve dış tehditlere aynı anda maruz kaldığı, bu tehditleri bertaraf etmek için birlikteliğin şart olması gerektiğinin yattığı belirtiliyor. Bahçeli’nin daha güçlü bir Türkiye için yeni sistemin tüm yapılarıyla inşa edilmesi vurgusu yaptığı ifade ediliyor. 2019 Mart’ta yapılacak mahalli idareler seçimine, yeni yönetim sistemini tamamlayacak unsur gözüyle bakılıyor.
GENEL SEÇİME BENZEMİYOR
MHP’de mahalli idarelerdeki etkenlerin genel seçimlere göre daha farklı olduğu belirtiliyor. Bahçeli’nin verdiği ittifak mesajının halkın kendi arasında oluşturduğu doğal ittifaktan öte bir fiili ittifaka işaret ettiği ifade ediliyor. Genel seçimlerde vatandaşın oy verdiği partiyle, yerel seçimlerde oy verdiği partinin değişebileceğine dikkat çekiliyor. Bunun nedeni de şöyle açıklanıyor: “Yerel seçimlerde, daha çok eş-dost, akraba ilişkisi ön plana çıkıyor. Bu nedenle parti kimliklerinden daha çok aday kimlikleri öne çıkıyor. Bazı illerde, genel seçimlerde CHP’ye ya da AK Parti’ye oy veren bir seçmenin, yerel seçimlerde MHP ya da diğer partilere oy verdiği, ya da tam tersi bir durumun oluştuğunun birçok araştırmada gün yüzüne çıktı.”
KRİTİK İLLERDE ORTAK İSİM
MHP’de, bazı illerde ortak aday çıkarma, bazı illerde de düşük profilli aday çıkarma seçenekleri ele alınıyor. Yerel seçimlerde 3 kritik il olan Ankara, İstanbul ve İzmir’de bu formülün öne çıkacağı konuşuluyor. Özellikle Ankara ve İstanbul için MHP’nin AK Parti’nin karşısına düşük profilli bir adayı çıkarabileceği belirtiliyor. AK Parti’nin de MHP’nin elinde olan belediyelerin Adana, Mersin, Manisa gibi illerde MHP’nin güçlü adayının karşısına düşük profilli bir aday çıkarabileceği, böylece her iki parti arasında bir dengenin sağlanacağına vurgu yapılıyor. Güneydoğu Anadolu’daki iller ve Ankara, İstanbul, İzmir gibi kritik büyükşehirlerde de iki partinin ortak aday çıkarma ihtimali bulunuyor.
- Pusulada ittifak zor
- 24 Haziran seçimlerinde Cumhur İttifakı’nda yer alan AK Parti ve MHP parti tüzel kişiliğini koruyarak seçimlere girdi. Her parti kendi milletvekili listesini çıkardı ve partilerin amblemleri ittfakın altında ayrı ayrı yer aldı. Yerel seçimlerde yapılması planlanan ittifakta da partilerin tüzel kişiliklerini koruyacağı belirtiliyor. Böylelikle, ittifakta yer alan partiler kendi adaylarını çıkarabilecek. Ancak pusulada ittifak çalışması için anayasanın değişmesi gerekiyor. Anayasanın 67. maddesinin son fıkrasında, “Seçim yasalarında yapılacak değişiklikler, yürürlüğe girdikleri tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulamaz” hükmü yer alıyor. Bu nedenle her iki partinin ‘Cumhur İttifakı’ çatısı altında oy pusulasında yer alamayabileceği belirtiliyor. Böyle bir uygulama için anayasa değişikliği gerekecek. Partiler arasında oluşturulacak bir heyetin çalışma yapabileceği, anayasal zorunluluğu aşmadan ittifak formüllerinin bulunabileceği ifade ediliyor.
