Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimleri Donald Trump’ın kazanmasıyla ABD’de yeni bir dönem başladığını söyledi. Erdoğan, “Temenni ederim ki, Amerika halkının tercihi dünyaya hak ve özgürlükler ile bölgemizdeki gelişmeler noktasında hayırlı adımların atılmasına vesile olur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'deki seçimleri Donald Trump'ın kazanmasıyla ABD'de yeni bir dönem başladığını söyleyerek “Temenni ederim ki, hayırlı adımların atılmasına vesile olur” açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNR EXPO Fuar Merkezinde düzenlenen MÜSİAD EXPO ve 20. Uluslararası İş Forumu Kongresinde konuştu. Donald Trump'ın, ABD başkanlığına seçilmesine değinen Erdoğan, “Bu seçimle birlikte Amerika'da demokratlar iki dönemden sonra tekrar cumhuriyetçilere iktidarı devretti. Amerikan halkı böyle bir tercihi gerçekleştirdi. Ve bu tercihle birlikte Amerika'da yeni bir dönem başlıyor. Temenni ederim ki Amerika halkının bu tercihi dünyaya gerek temel hak ve özgürlükler noktasında gerek demokrasi noktasında gerekse bölgemizdeki gelişmeler noktasında hayırlı adımların atılmasına vesile olur. Ve ben şahsım, milletim adına Amerikan halkının bu tercihini hayra yormak ve başarılarla dolu bir gelecek temenni ediyorum.”
Son dönemde yaşanan olaylara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Görmüyor musunuz son zamanlarda olanları? Bu ülkenin içinde yaşayan, Kandil'deki teröristlerin, PKK'nın parlamentodaki uzantılarına yönelik yargımızın attığı bir adım var. Burada dokunulmazlıklar kalktı mı? Kalktı. Sadece onların değil, diğer siyasi partilerden de hemen hemen birçoğunun dokunulmazlıkları kalktı. Bu dokunulmazlıklar kalktıktan sonra yargı üzerine düşen görevi yapıyor. Yargı üzerine düşen görevi yaparken bunların bir kısmı kaçıp, Batı'ya gitti mi? Avrupa'ya gitti mi? Buradan kaçıp giden teröristlere kim kapısını açıyor?”
“Bakıyorsunuz Batı'nın yöneticileri, cumhurbaşkanları, başbakanları, bakanları kapı açıyor. Acaba Türkiye, Batı'nın teröristlerine kapısını, onların anlayışıyla açacak olsa bunların duruşu nasıl olurdu? Ben bunu merak ediyorum. Fakat şunu bilmelerini istiyorum, bu bumerang gibi sizi vuracaktır ve çok kötü vuracaktır. Bir taraftan PKK'yı terör örgütü ilan edeceksin, öbür taraftan terör örgütü PKK'nın yöneticilerine, mensuplarına Avrupa Parlamentosu'nun kapılarını, koridorlarını açacaksın. Bu ne menem iş? Böyle sakat bir anlayış olabilir mi? Buna evet demek mümkün mü? Bu iki yüzlülüğün ta kendisidir. Dürüst olun dürüst. Siyaseti dürüst yapın.”
Erdoğan, Avrupa Birliği ile müzakere içinde olunan yarım asırlık süre boyunca, Türkiye'nin sabır taşının sürekli test edildiğini, bugün aynı kibirli, aynı oryantalist tavrın, mülteciler ve göçmen krizi meselesinde bir kez daha yaşandığını söyledi. “Şimdi neden erteliyorlarmış biliyor musunuz? 3 milyon mülteci var ya Türkiye'de. 'Bu sorun var şu anda. Eğer bu müzakereler biter de onlar da kapıları açarsa; 'Bu 3 milyon mülteciyi biz nereye koyacağız'. Şimdi dertleri, sıkıntıları bu. Ondan dolayı bu iş için nihai noktayı koyamıyorlarmış” diye konuşan Erdoğan, özellikle Suriyeli ve Afrikalı göçmenlere yönelik tutumun, Batı'nın gerçek yüzünü ifşa etmesi açısından son derece ibretlik olduğunu düşündüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD başkanlığına seçilen Donald Trump'ı telefonla arayarak tebrik etti ve başarılar diledi.
Türkiye ve ABD'nin karşılıklı saygı, müşterek çıkarlar ve ortak değerler temelinde buluşan iki müttefik olduğuna dikkati
çeken Erdoğan'ın, önümüzdeki süreçte ikili ilişkilerin hep birlikte daha da güçlendirileceğine inandığını vurguladığı
belirtildi. Samimi bir atmosferde geçen telefon görüşmesinde Erdoğan ve Trump'un, ikili ilişkileri daha da geliştirmenin yanı sıra, başta terörle mücadele olmak üzere bölgesel ve uluslararası konularda işbirliği hususunda kararlılıklarını da vurguladıkları öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal'in vefatının 78. yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Erdoğan, Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal'i, ebediyete irtihalinin 78'inci sene-i devriyesinde rahmetle yad ettiğini belirtti.
Açıklamada, şu ifadeler aldı: “Gazi'nin hatırasına sahip çıkmak, bağımsızlığımıza, vatanımıza, bayrağımıza, Cumhuriyet'e ve ülkemizin bin yıllık medeniyet birikimine, Kurtuluş Savaşı ruhuyla sahip çıkmayı gerektirir."
"Kahraman milletimiz de 15 Temmuz ihaneti karşısında sergilediği asil direnişle, ülkemizin bu kazanımlarını canı pahasına muhafaza edeceğini tüm dünyaya ilan etmiştir.” TBMM Başkanı İsmail Kahraman da, “Hürriyet ve bağımsızlığımızı kazanmamıza liderlik eden Mustafa Kemal, milletimizin milli hafızasında yaşayacaktır” açıklaması yaptı. Başbakan Binali Yıldırım ise “Onun 'en büyük eserim' dediği Türkiye Cumhuriyeti, bugün, dünyada sözü dinlenen, dostluğu aranan ve uluslararası sorunların çözümünde aktif rol üstlenen yüksek itibara sahip bir ülke konumundadır. Hükümetimiz de bu itibarla cumhuriyetimizi ve demokrasimizi güçlendirmek için azami gayret sarf etmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birçok ülke için gündeme dahi getirilmeyen meselelerin, önemsenmeyen şartların konu Türkiye olunca birden vazgeçilmez hale geldiğine dikkat çekti. Bu anlayışın son örneğini vize serbestisi görüşmesinde, terörle mücadele konusunda tecrübe ettiklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi: “Utanmadan sıkılmadan kalkmış ne diyorlar? 'Türkiye'nin Avrupa Birliği müzakereleri gözden geçirilmelidir?' Geç kaldınız, haydi bir an önce gözden geçirin."
"Bir an önce gözden geçirin ama gözden geçirdiğiniz zaman ertelemeyin, nihai kararınızı verin. Eğer Türkiye terörle haysiyetli onurlu bir şekilde mücadele ediyor diye siz Avrupa Birliği müzakereleri konusunda bunu gözden geçirecekseniz, geç kaldınız. Biz terörle mücadeleyi sonuna kadar vereceğiz.”
“Biz kapıları açtık, 'Gelin, ne yapacaksanız siyasette yapın' dedik. Anladılar mı bunu? Anlamadılar. Adamlar parlamentoya girdi, devlete meydan okuyor. 'Sen beni sorguya çağıramazsın' diyor. Kimsin sen? Dokunulmazlığın kaldırılmış, tabii ki yargı seni sorgulayacak. Dokunulmazlığın kalktığı andan itibaren sen aynen normal bir vatandaş gibisin ve bunun hesabını da vereceksin. Vermediğin takdirde bedelini de ödeyeceksin. Bak, siyasi parti liderleri bile gidiyor, aynen ifadesini veriyor. Ondan sonra da tekrar işinin başına dönüyor. Sen de aynısını yapsaydın. Niye yapmadın? Siz meydan okudunuz, 'Bizim arkamızda PKK var' dediniz, Gelsin onlar sizi kurtarsın. Bizim arkamızda terör örgütleri yok. Bizim arkamızda Hak var, halk var, farkımız bu. Kendileri terörle mücadele konusunda her türlü adımı atar, gereken önlemleri en sert şekliyle alırken, Türkiye'nin terörle mücadele hakkını açıkça engellemeye çalışıyorlar. Esasen bu tavır yeni de değil. “
Erdoğan, “Siyasi sığınmacı adı altında teröristlere, terör destekçilerine değil, 6 yıldır zulüm gören Suriyeli mazlumlara, Afrikalı mağdurlara kucağınızı açın” sözleriyle Avrupa'ya seslenerek şunları söyledi: “İlla birilerini bağrınıza basacaksanız, savaştan, ölümden, açlıktan size sığınan insanları bağrınıza basın. Madem ülkenize birilerini kabul edecekseniz, teröristleri değil, terör mağdurlarını kabul edin. Türkiye'den kaçan teröristlere yer bulanlar, canileri baş tacı edenlerin, herhalde bir kaç milyon mülteciyi ağırlamak için de hazırlıkları vardır. Yiyecek ekmek bulamadığı için kapılarına gelenlere bir lokmayı çok görenlerin, terörist yardakçılarını saraylarında ağırlamasının başka izahı yoktur. Kendi ülkesinde sağa sola hırlayan o terörist yardakçıları da Avrupa'daki saraylarda, süklüm püklüm ağırlanmaktan gurur duyuyorlar herhalde.”