BBP'nin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun 5 kişiyle ebediyete irtihal ettiği, 25 Mart 2009'daki helikopter kazasına ilişkin yürütülen soruşturma ve davalar sürüyor.
Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun, 5 kişiyle ebediyete irtihal ettiği helikopter kazasına ilişkin yürütülen soruşturma ve davalar devam ediyor.
Yazıcıoğlu, yerel seçimler öncesi partisinin Kahramanmaraş mitinginin ardından Yozgat'a gitmek üzere bindiği helikopterin 25 Mart 2009'da Kahramanmaraş Keş Dağı'na düşmesi sonucu 5 kişiyle birlikte hayatını kaybetti.
Helikopterin enkazı ile Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, pilot Kaya İstektepe ve gazeteci İsmail Güneş'in cenazesi, kazadan 48 saat sonra köylüler tarafından Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkisinde bulundu.
Yazıcıoğlu'nun cenazesi, ölümünden 6 gün sonra 31 Mart 2009'da Kocatepe Camisi'nden son yolculuğuna uğurlandı. TBMM'de yapılan törene, binlerce kişi katıldı. Yazıcıoğlu'nun naaşı, vasiyeti üzerine Taceddin Dergahı'na defnedildi.
Vefatının 9. yılında çeşitli etkinliklerle anılacak Muhsin Yazıcıoğlu'nun ismi, başta memleketi Sivas olmak üzere Türkiye'nin birçok şehrinde cadde, park, okul, dernek ve vakıflar gibi çeşitli yerlerde yaşatılıyor.
Soruşturma
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca görevlendirilen savcılar, helikopter kazasına ilişkin soruşturma başlattı ve kaza kırım ekibi oluşturuldu.
Eski BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu ile Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ve ailesi, 16 Şubat 2011'de Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, olayla ilgili "özel yetkili savcı ve özel yetkili mahkeme" talep etti.
Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporuna göre helikopter kazasında ihmali, hatası olanlar hakkında suç duyurusunda bulunan ailenin, talebini de dikkate alan Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı içeriğinin incelenmesi için Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığına gönderdi.
Özel yetkili mahkemeler kaldırıldıktan sonra da soruşturma dosyası tekrar Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına döndü. Soruşturma Kahramanmaraş'ta devam ediyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay ve Göksun Cumhuriyet Başsavcılığında kaza ve ilgili kişilere ilişkin soruşturma sürüyor.
Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinde merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin, hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan dava açılan, eski emniyet amiri Dursun Özmen'in yargılanmasına devam ediliyor. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Isparta'da tutuklanan Özmen, Sincan 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda kalıyor.
Kazaya ilişkin 132 şüphelinin yer aldığı "ana soruşturma dosyası" hakkında ise 20 Haziran 2016'da takipsizlik kararı verildi. BBP'nin ve Yazıcıoğlu ailesinin avukatları, 13 Temmuz'da takipsizliğe karşı itirazda bulundu. İtiraz halen Kahramanmaraş 2. Sulh Ceza Mahkemesinde inceleniyor.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edilmesine ilişkin davada, "Anayasayı i̇hlal" suçundan müebbet hapis cezası alan astsubay Aydın Özsıcak ile "Anayasayı ihlal", "Cumhurbaşkanına suikast" ve 2 kez "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme" suçunu işlediği gerekçesiyle 4 kez ağırlaştırılmış müebbet, "nitelikli kasten yaralama"dan 6 yıl, "nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma"dan 18 yıl hapis cezası alan yarbay Davut Uçum hakkında, helikopter kazasında Yazıcıoğlu ile hayatını kaybeden 5 kişi arasında bulunan gazeteci İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş tarafından 18 Temmuz 2016'da kaza kırım ekibinde yer aldıkları ve parça çalanlar arasında oldukları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuldu.
Avukatların talebi
Ailelerin ve BBP'nin avukatları, Özmen'in yargılandığı Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesindeki davanın yanlış açıldığını, bu dosyanın ana dosyadan ayrılamayacağını, sanığın üretilen sahte bilgi notunu örgütten talimat alarak yaptığını, örgütlü yapının bilgi kirliliği yaparak arama kurtarma çalışmasını geciktirdiğini, sanığın tek şüpheli olamayacağını, bu araç suçun da amaç suçtan ayrı düşünülemeyeceğini, ana dosyayla birleşmesi gerektiğini savunuyor.
Sanık Özmen'in de bu dosyadan tutuklu yargılanması gerektiğini belirten avukatlar, olay saatine ilişkin hava radar kayıtlarının da mahkemeye sunulmasını talep ediyor.