Doğu Akdeniz'in daha derin sularında arama yapacak olan Yavuz sondaj gemisi Türkiye'ye kadar Güney Rum Yönetimi ve destekçileri tarafından da adım adım izleniyor. Yunan Kathimerini gaztesi Güzelyurt-1 lokasyonuna ulaşan Yavuz'u, Fatih'i ve Barbaros gemisini kaleme aldı.
Gazetenin "Türk donanmasının Kıbrıs'ı çevrelemesi endişelendirdi" başlığıyla yazdığı haberde, Türkiye'nin, Kıbrıs'ı fırkateynler ve denizaltılar dahil olmak üzere neredeyse 20 gemiyle çevrelediğini belirttiler. Kıbrıs'ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB) içindeki Yavuz'un Fırat'ın doğusuna yönelik operasyonla aynı zamana denk geldini. Barbaros gemisinin de ada sularında sismografik araştırmalar yaptığını yazdılar.
Türkiye'nin, Kıbrıs’ın sözde MEB ilanı içerisindeki ihtilaflı alanları ihlal ettiğini öne süren gazete, böyle bir dönemde bölgedeki ekonomik çıkarları olan Batılı güçlerin yokluğunun, Fransa ve ABD gibi ülkelerin, Doğu Akdeniz’deki krizden kaçındığını belirtildi.
Akdeniz Üniversitesi Devletler Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Dr. Gözügüzelli, " Türkiye, Akdeniz'de oldukça kararlı olduğunu kanun dışı tek taraflı hareket eden Rum Yönetimine ve başta Mısır, İsrail, ABD gibi destekçilerine donanmamızla adanın garantörü olduğunu gösteriyor. Türkiye'nin bütün ada üzerinde hak ve yetki sahibi olduğunu bölgenin güvenliğini uluslararası hukuka uygun bir şekilde nasıl sağlanabileceğine şahit oluyoruz" dedi.
Gözügüzelli, "Kahire'de üçlü zirve gerçekleştirerek Türkiye karşıtı bir provakasyon yapan Rum, Yunan ve Mısır'ın ittifakı görüldü. Türkiye, sondaj çalışmalarıyla ve donanmasıyla herkese 'akıllı olun' uyarısını yaptı. Akdeniz herzaman koruma altındadır ama bu sefer fiili olarak varlığımız hissettirilmiş, gerekli mesaj verilmiştir" şeklinde konuştu.