Darbe girişimi sırasında FETÖ’cü hainler tarafından bombalanan Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda şehit olan 51 polisimizin ailesi, acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu ama evlatlarıyla gurur duyduklarını söyledi. Darbeci hainlerin idamla cezalandırılmasını isteyen ailelerin ortak temennisi ise; “Yaşattıklarını yaşamadan ölmesinler.”
15Temmuz’da FETÖ’cü hainler tarafından bombalanan Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda hayatını kaybeden 51 şehidimizin ailesi darbe girişiminin 2. yılında hüznü ve gururu bir arada yaşıyor.
VATANINI ÇOK SEVERDİ
Gölbaşı’nda şehit olan Özel Harekat polislerinden Hüseyin Göral’ın ailesi onlardan biri. Oğlunun vatan hainlerine karşı kahramanca mücadele ederken, kalbinde vatan ve bayrak sevgisiyle şehit olduğunu söyleyen anne Melahat Göral oğlunu şöyle anlattı: “Oğlum o kadar vatanseverdi ki bir şekerlik ya da yüzük alsa üzerinde mutlaka ay yıldız olurdu. Çantasına kadar, evine her ne alırsa üzerinde ay ile yıldız vardı. O kadar vatanına ve bayrağına bağlıydı.”
TORUNUM TESELLİ OLDU
Oğlunu kaybettikten sonra en büyük teselliyi torununda bulduğunu, torun sahibi olacağını ise hain darbe girişiminin öncesindeki gün oğlundan öğrendiğini anlatan anne Göral, “Bize bu acıyı yaşatan o insanlar da aynı acıyı tatsınlar” diye konuştu.
RABBİM’E HAVALE ETTİM
Atılan bombalarla şehit olan bir başka Özel Harekat polisi Mustafa Serin’in eşi Zeynep Serin de, şehit eşi olmaktan gurur duyduğunu söyledi.
Eşi şehit olduğunda 4 aylık evli olduklarını anlatan Serin, “Bin kere de dünyaya gelsem, yine aynı acıyı yaşayacağımı bilsem yine onun eşi olmak isterim. 2 yıl nişanlılıktan sonra 4 ay evli kaldık. O kadar güzel ve dolu dolu yaşadık ki 20 yıllık evliler bile bizim gibi dolu yaşamamıştır. Kısa sürdü ama bu da Cenabı Allah’tan gelen bir şey” diye konuştu. Darbecilere tepki gösteren şehit eşi Serin şöyle konuştu: “Vatan haini olmak çok kötü bir şey, daha kötüsü olamaz. Onları Rabbim’e havale ettim. Yaşattıklarını yaşamadan ölmesinler.”
Babama başka türlü ölüm yakışmazdı
Gölbaşı şehitlerinden polis memuru Akif Altay’ın ailesi, hüznü ve gururu bir arada yaşayanlardan. Şehit Altay’ın Isparta’da yaşayan eşi ve çocukları aradan geçen iki yıla rağmen acılarının taptaze olduğunu söyledi. Şehidin oğlu Muhammet Altay küçüklükten beri polis olmayı istediğini ve babasının şehit olmasının ardından bu isteğin daha da arttığını, babasının kaldığı yerden bu mesleği devam ettirmek istediğini söyledi. Şehidin en küçük oğlu Niyazi Altay da babasının varlığını evde hala hissettiklerini belirterek şöyle konuştu: “İyi bir insan olsaydım şehit olurdum’ demişti bize. Gerçekten de Allah layık olduğu yeri bahşetti. Başka türlü ölüm yakışmazdı babama.”
Darbecilere müebbet değil idam istiyoruz
Şehit Özel Harekatçılardan Mardinli Velit Bekdaş’ın ailesi ise sık sık evlatlarının mezarını ziyaret ederek dua ediyor. Baba Abdülkadir Bekdaş, “Allah yolunda şehit olan oğlum var, bu en büyük şeref elhamdülillah” derken anne Filiz Bekdaş ise, “Allah onun da bizim de hakkımızı bırakmasın. O hainler Erdoğan’a kurban olsunlar” diyor.Her fırsatta kardeşi için Kur’an okuyan şehidin ablası Fatma Bayram da, “Bunu yapanlar için müebbet değil, idam istiyoruz. Kim bu darbeye giriştiyse hepsinin idamı istiyoruz. Allah Cumhurbaşkanımızı eksik etmesin başımızdan. Allah onu kötülüklerden korusun” diye konuştu.