Genelkurmay Başkanlığı'nın tüm itirazlarına rağmen, kamuoyunda 'kozmik oda' olarak bilinen Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda 20 gün boyunca yapılan aramaların ayrıntıları, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başmüfettişliğinin raporuyla ortaya çıktı.
Müfettişlerce hazırlanan rapora göre, devlet sırrı niteliğindeki belgelerle dolu 11 ve 16 nolu kozmik odalara düzmece bir suikast soruşturması bahanesiyle giren paralel örgüt, 1970'li yıllardan günümüze kadar yüklenen bütün bilgileri çaldı. Raporda yüzyılın hırsızlığı şöyle anlatıldı:
Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a 'suikast' düzenleneceği yönündeki telefon ihbarı sonucu soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, 25 Aralık 2009'da 'kozmik oda'da kendisi arama yapmak istedi. Bu isteği geri çeviren Genelkurmay, çift kilitli çelik kapılar ardında muhalafaza edilen devlet sırrı niteliğindeki bilgileri cumhuriyet savcılarının göremeyeceğini bildirdi. Bunun üzerine Bilgili yerine dönemin Ankara Hakimi Kadir Kayan, 26 Aralık 2009'da 'kozmik oda'ya gelerek aramalara başladı.
Kayan'ın 20 gün süren araması sonucu CD, dosya ve harddisklerden oluşan 'gizli belgeler' dışarı çıkarılarak, bugün FETÖ ile bağlantılı oldukları tespit edilen TÜBİTAK uzmanı bilirkişilere (Burak Akoğuz) çözümletildi. Savcı Bilgili'nin talebi üzerine paralel örgüt üyesi eski Genelkurmay Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse tarafından dışarı çıkarılarak 'adli emanete alma' bahanesiyle
TÜBİTAK çalışanı Ünal Tatar'a teslim edilen kozmik bellek, daha sonra kopyalandı.
HSYK raporunda, Mustafa Bilgili'nin 'kozmik casusluk' sürecinde (KPSS'de soru hırsızlığına ilişkin soruşturmayı savsaklayan) Şadan Sakınan'la sürekli irtibat halinde bulunduğu belirtilerek, Bilgili ve Sakınan haricinde Ankara Hakimi Hasan Şatır, emekli hakim Selahattin Türkeli, Ankara Hakimleri Nihal Uslu, Halil İbrahim Kütük, Abdullah Bahçeci, eski Ankara halen de Denizli Hakimi Dündar Örsdemir'in meslekten çıkarılması talep edildi.
