Özer ifadesinde, eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur'un Yargıtay üyeliğine seçilecek kişileri belirleyip seçilmesi için kurul üyelerine dikte ettiği ve 25 Aralık soruşturmasıyla ilgili HSYK Genel Kurulu basın bildirisinin yayınlanmasını planladığını öne sürdü.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadesi alınan Özer, Savcılığın, toplu olarak Yargıtay üyeliğine kabul edilen 160 kişi hakkında bir bilgisi olmadığını iddia etti. Dönemin HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur'un seçilmesi için isimler önerdiğini ve karşı çıkması halinde kendisine sert çıktığını anlattı.
Nesibe Özer, bu şekilde seçilen 160 kişiyi FETÖ'nün belirleyip belirlemediği konusunda emin olmadığını söyleyip, "Sonraki uygulamalarda Yargıtay üyesi seçildikten sonraki oy kullanımlarında bunların blok olarak hareket ettiklerini gördüm. Bu nedenle bir şekilde bilerek empoze suretiyle seçilmiş isimlerin seçtirilmiş olabileceğini düşündüm" diye konuştu.
Özer HSYK tarafından yayınlanan bildiriyi hükümeti sert bir şekilde uyarmak amacıyla imzalamadığını söyleyerek "Zaten böyle bir görevim olmadığını da toplantıda dile getirmiştim. Bayan oluşum, daha medeni ve modern görünümüm, özgüvenim gibi nedenlerle kamuoyuna benim adımı vererek, vitrin süsü gibi kullanıldığımdan şu an kesin eminim" dedi.