Kara, Hava ve Deniz gücünün bir bütün halinde savaşması gerektiğini söyleyen emekli Tümgeneral İrez, asimetrik tehditlere karşı TSK’da yeni yeni gelişen Hızır Konsepti’ne dikkat çekti: “Ya düşmanı görünür hâle getireceksin ya da görünmez olacaksın. Hızır bize ikincisini sağlıyor"
Hava Kuvvetleri’nde ileri teknolojinin hakim kılınmasında ve TSK’nın muharip gücünü artıran projelerde aktif görev üstlenmiş isimlerden emekli Hava Tümgeneral Ateş Mehmet İrez, Mehmetçiği savaşta daha da yetenekli hale getirecek doktrinlerden bahsetti. Haber Ajanda Dergisi’ne verdiği röportajında İrez, yeni savaş anlayışının Kara, Hava, Deniz güçlerinin bir bütün halinde muharebeye dahlini zorunlu kıldığını anlatan İrez, özellikle Hava Kuvvetleri’nin artan önemine işaret etti. Hava’nın kara gücü etkin harekâtlarda halen ‘uçan topçu’ olarak algılanmasını eleştiren İrez, “Harekât ihtiyaçlarına hızlı uyum sağlayamadık, yeni tedbirleri hayata geçirmekte geç kaldık” dedi. Hava etkin operasyonların stratejik önemini yıllar önce gören ABD’nin, özel kuvvet askerlerini Hava Kuvvetleri bünyesine aldığını hatırlatan İrez, görev yaptığı dönemde MAK (Muharebe Arama Kurtarma) timini hayata geçirdiklerini ancak bu timin uygulamada ileri gidemediğini kaydetti.
FETÖ NİYE MAK’A SIZDI?
“15 Temmuz gecesi suikast için giden ekibin neden Özel Kuvvetler’den değil de Hava Kuvvetleri’nden bir MAK timi olduğu, doğrusu kaçırılmış bir detaydır. Peki, FETÖ neden Özel Kuvvetler’e değil de MAK’ların içine çok fazla şekilde sızmış? Zira bu yapı gelişime o kadar açık, o kadar modern ve teknik zemine sahip ki, bu yapıyla harekât yapmak daha kolay! Yani bunu düşman (FETÖ ve FETÖ gibi tüm terör örgütlerini yönetenler) bile fark etmiş ve İzmir’deki MAK Okulu’ndan itibaren sızmaya başlamış. Daha sonra Konya’ya da sızarak oldukça önemli bir güç olmuş. MAK yapısı çok daha etkin ve altyapısı daha da genişletilip sağlam hâle getirilerek ilerletilirse, gelecekte Türkiye için çok büyük hizmetlere imza atacaktır” diyen İrez, asimetrik harpte Mehmetçiği görünmez kılan Hızır Konsepti’ni ise şöyle anlattı:
AFRİN’DE NİÇİN GÖREMEDİK?
“Hızır Konsepti ile 2009’da başlayan Işık Tatbikatları sayesinde PKK terör örgütünün puslu havalardaki karakol baskınlarının önüne geçtik. Bu uygulama aslında, Kara Kuvvetleri’nin katıldığı Afrin’den tutun, Musul’daki Konsolosluk personelinin kurtarılmasına kadar birçok harekât modeline uygun olarak kullanılabilirdi. Asimetrik güç ile mücadele ederken, iki temel kuralı uygulamak gerekiyor: Ya düşmanı görünür hâle getireceksiniz ya da siz görünmez hâle geleceksiniz. Hızır, bize ikincisini sağlıyor. Afrin’deki şehit haberlerinin önüne Hızır’la geçilebilirdi. Çünkü orada görünüyorduk ama göremiyorduk. Niçin göremiyorduk? Tüneller açılmış, yollar açılmış, sığınaklar ve depolar yeraltına çekilmiş...”
- Hızır Konsepti nedir?
- Kara ve Hava Kuvvetleri’ne müşterek harekât imkanı tanıyan ‘Hızır Konsepti’, bir ortak operasyon ağını ifade ediyor. Buna göre, düşman bölgede imha edilecek noktayı belirlemek için özel kuvvet unsurları sızmalar yaparak hedefleri lazerle işaretliyor. Bilgiyi alan harekât merkezi, SİHA’lar ya da savaş uçaklarını bölgeye yönlendiriyor. Komandolarca işaretlenmiş hedefler kısa süre içerisinde hava bombardımanıyla imha ediliyor. Aynı mantık sabit birlikler için de geçerli. Üs ve karakollarda konuşlu personel, lazer işaretleme konusunda eğitiliyor. Puslu, sisli ve yağışlı havalarda bile üsse yaklaşan tehlikeyi uzaktan fark eden personel, terör hedefini işaretleyerek hava unsurlarına bildiriyor. Böylelikle tehdit, Mehmetçiğe yaklaşamadan bertaraf ediliyor. Hava/Kara unsurlarının bütüncül halde çalışmasını ifade eden ‘Hızır Konsepti’nde, bir karacı bir havacının ya da bir havacı bir karacının hareket tarzını iyi bilip ona göre eğitiliyor.
