İnci kefallerinin üreme dönemlerinde suyun tersine yüzerek tatlı sulara yaptığı göçü ile Van Gölü'ndeki yaşamın konu alındığı belgeselin çekimleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığının desteğiyle başladı. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Çevre Kurulu Başkanı Tahsin Ceylan, "İnsanlar Norveç'teki somon balıklarını tanıyor ancak inci kefalini tanımıyor. Bunun tanıtılması gerekiyor. Dünyanın her yerinden insanların buraya gelip bu muhteşem doğa olayını görmesi lazım" dedi.
Van Gölü'nde yaşayan ve üremek için suyun akışının tersine yüzerek tatlı sulara göç eden inci kefalinin zorlu yolculuğu, su altındaki yaşamı çekilecek belgesel filmiyle dünyaya tanıtılacak.
Van Gölü havzasında binlerce kişinin geçim kaynağı olan ve 15 Nisan-15 Temmuz'da avlanması yasaklanan inci kefalinin neslini sürdürmek için çıktığı zorlu yolculuğu devam ediyor.
Yumurtalarını bırakmak için göle akan derelere akın eden binlerce balığın, göç sırasında karşısına çıkan engelleri adeta uçar gibi aşmaya çalışması seyrine doyum olmayan görüntüler oluşturuyor.
Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin tanıklık ettiği eşsiz doğa olayının tüm dünyaya tanıtılması amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığının desteğiyle belgesel film çekimlerine başlandı.
Belgeselde, balık göçünün yoğun yaşandığı Erciş ilçesindeki Deliçay ile Muradiye ilçesindeki Bendimahi Çayı'nda yapılan su altı çekimlerinin yanı sıra Van Gölü'ndeki yaşama dair izler ve güzellikler de yer alacak.
"Balıklar yumurtalarını gölün tuzlu sularına bırakamıyor"
Çekimleri yapan Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Çevre Kurulu Başkanı Tahsin Ceylan, inci kefalinin üreme döneminde gerçekleştirdiği zorlu yolculuğu kaydetmek ve yeni bilgiler elde etmek amacıyla çekim yaptıklarını söyledi.
Van Gölü canavarı efsanesinin ortaya çıktığı yıldan bugüne her yıl bölgeye gelerek su altı çekimleri yaptıklarını anlatan Ceylan, şöyle konuştu:
- "Van'ın hem su altı kültürel varlıklarını hem de canlı yaşamını görüntülüyoruz. Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı'nın katkılarıyla 'Van Gölü'nün sırları' isimli bir kitap hazırladık. İnci kefalinin neslini sürdürmek için verdiği mücadelesine, azmine olan hayranlığımız bizi her yıl buraya getiriyor. Bu yıl da ve yine bu kutsal yolculuğa tanıklık etmek için buradayız. Van Gölü'nün tarihini incelediğiniz zaman inci kefalinin yaşam öyküsü de ortaya çıkıyor. Gölün tuzluluk oranı Karadeniz'den daha yüksek. İnci kefali bu tuzluluk oranında yumurta bırakamayınca tatlı sulara göç etmek zorunda kalıyor. Yumurtalarını bıraktıktan sonra dönüş yolculuğu başlıyor."
"Herkesin bu doğa olayını görmesi lazım"
İnci kefalinin bu yolculuğu sırasında kaçak avcılarla da mücadele etmek zorunda kaldığına dikkati çeken Ceylan, son yıllarda yürütülen çalışmalar, farkındalığın artırılması ve alınan önlemler sayesinde bu sorunun azaldığını ifade etti.
İnsanların üreme döneminde inci kefalini sahiplendiğini, bu konuda bir kültürün oluştuğunu belirten Ceylan, şunları kaydetti:
"Bir canlıyı önce korumak için tanıtmak gerekiyor. İnsanlar Norveç'teki somon balıklarını tanıyor ancak inci kefalini tanımıyor. Bunun tanıtılması gerekiyor. Dünyanın her yerinden insanların buraya gelip bu muhteşem doğa olayını görmesi lazım. Bazı ülkelerde buna ilgi duyanlar var. Amerika'daki Cincinnati kentinden, İngiltere'den buraya gelmek isteyen su altı kamera asistanları bize ulaştı. Muhtemelen onlar da gelerek bu güzelliğe tanıklık edecek. Birkaç gündür buradayım, çekimlerin büyük bir bölümünü yaptım. İnci kefalinin suda zıplaması görüntülere yakışıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, inci kefalinin de içinde yer aldığı Van Gölü'yle ilgili bir çalışma yapıyor. O çalışmanın bir parçası olarak buradayım. Bu çalışma bölgenin güzelliklerinin tanıtılmasına çok büyük katkı sağlayacak."