Gazze’de yaşayan 30 yaşındaki Enes el-Ramlavi, Middle East Eye’a verdiği demeçte, "Tutuklama emirleriyle ilgili haberleri okurken, kaldığım yerden sadece birkaç kilometre uzakta, Cibaliye'deydim. Kararı okuduğum sırada İsrail ordusu yakınımdaki konut binalarını bombalıyordu. Tam o sırada içimde bir umut ışığı belirdi” dedi. Kararın sembolik olduğunun farkında olduğunu belirten Filistinli, “Bir gün bu suçlardan sorumlu olanları sanık sandalyesinde görme ihtimalinin olduğunu düşündüm” ifadelerini kullandı.
“13 aydan uzun bir süredir çeşitli acı biçimlerine katlandık, belki de en dayanılmaz olanı herkesin bizi terk edip bizi yok etmeye kararlı İsrail işgaliyle yüzleşmeye bıraktığı hissiydi” diyen Ramlavi, “Bugün, bu tamamen yalnız olmadığımıza dair biraz umut veriyor. Umarım tutuklama emirlerinin infaz edildiğini ve bizim için adaletin sağlandığını görürüz” sözlerini sarf etti. Roaa Shawwa isimli Filistinli ise, "Bunun çok önemli ve tarihi bir adım olduğunun farkındayım. Teorik olarak, mağdurlara adalet getirmek için büyük bir adım, ancak her gün soykırımdan kurtulmaya çalışan biri olarak, artık herhangi bir yasal veya insan hakları önleminin değeri olduğuna inanmıyorum" dedi. ABD gibi büyük güçlerin gerçek tutuklamalara izin vermeyeceğini düşündüğünü belirten Shawwa, "Bu, gelecek nesiller için önemli bir adım, ancak dünya hükümetleri İsrail'i, bizi yok etmeyi amaçlayan silahlarla desteklemeye devam ettiği sürece, bu konuda fazla iyimser olmayacağım" diye konuştu.