Türkiye'nin gözü bu kongrede: AK Parti'de büyük gün

10:5224/03/2021, Çarşamba
G: 29/03/2021, Pazartesi
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu.

AK Parti'nin 7'nci Olağan Büyük Kongresi, 'Türkiye için güven ve istikrar' sloganı ile başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kongredeki konuşmasında 2023 manifestosunu açıkladı. Erdoğan, ''Sadece kendilerini güvende hissetmek amacı ile evlerinde döviz ve altın tutan vatandaşlarıma buradan bir çağrıda bulunuyorum. Bu vatandaşlarımdan, milli servetimiz olan evlerindeki döviz ve altını, çeşitli finans araçlarına yatırarak, ekonomiye ve üretime kazandırmalarını istiyorum'' dedi. ''Siz içeride birilerinin “battık, bittik, yıkıldık, öldük” diye terane tutturduğuna, kendi ülkelerini kötüleme yarışına girdiklerine bakmayın'' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Bunlar kendi ülkelerinin ve milletlerinin felaketinden iktidar devşirme hevesinde olan, gözlerini kin ve nefret bürümüş, kifayetsiz muhterislerdir'' ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına illeri tek tek sayarak başladı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 7. Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu.

Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:

Sizlerin şahsında halkın refahı, ülkenin kalkınması için gecesini gündüzüne katan herkesi selamlıyorum. Yurt içinde ve yurt dışında aynı mücadeleyi sürdüren tüm kahramanlarımızı selamlıyorum. İnsanlığa ve ümmete hizmet ile mücadelenin ilk safhasına dua ile başlıyoruz. İnsanlığa, ümmete, ülkemize hizmetin ilk aşaması olarak gördüğümüz bu kongremize de Rabbimize niyazla başlıyoruz. Biz fanilerin elbette hatası ve eksiği olmuştur, olacaktır. Önemli olan istikameti doğru, azmi güçlü tutmaktır.

Sayın Devlet Bahçeli'ye Cumhur İttifakı altında bizimle birlikte yürüdükleri için şahsım ve partililer adına şükranlarımı sunuyorum. Türkiye’yi önce 2023 hedeflerine, ardından da 2053 vizyonuna Cumhur İttifakı'yla kavuşturacağız.

Ekim 2003'teki ilk olağan kongremizde 'Her Şey Türkiye İçin' diyerek yola çıkmıştık. Kasım 2006'daki ikinci kongrede 'Türkiye'nin Partisi Türkiye'nin Lideri' diye milletle kucaklamıştık. Geçmişimizi hakkıyla bilmeden, bugünün hakkını vermeden, geleceği inşa edemeyiz. Tek parti faşizminden darbe ve vesayet cenderesine, bunların yol açtığı siyasi, sosyal, ekonomik krizlerden, bölgesel ve küresel tehditlere kadar nice zorlu mücadeleyi, yine aynı anlayışla yürüttük.

Ülkemizi ve milletimizi, sürekli kendi iç sıkıntılarıyla meşgul ederek, son iki asırdır bu tür köklü değişimlerin dışında tutanlar, yine aynı oyunun peşindeler. Ama bu defa başaramayacaklar. Çünkü bu defa farklı bir Türkiye var.

Bu defa sadece elindekilere sahip çıkmakla yetinmeyen, yeni küresel siyasi ve ekonomik düzende hak ettiği yeri alma kararlığını 2023 hedefleriyle, 2053 vizyonuyla, 2071 idealiyle gösteren bir Türkiye var. Bu defa üzerinde asırlardır sahnelenen senaryoları yırtıp atan, bilhassa da son 8 yıldır önüne kurulan tuzakları birer birer yıkıp geçen, hedeflerinden asla kopmayan bir Türkiye var. Türkiye’yi yeni küresel siyasi ve ekonomik düzenin asli unsurlarından biri yapmakta kararlıyız.

"BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE'Yİ İNŞA EDİYORUZ"

2023 hedeflerimizi yeni bir başlangıç haline dönüştürecek, büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ediyoruz.

Geleceğe bakarken geçmişten çıkmamız gerekiyor. Türkiye ne zaman demokrasi, ve kalkınma hamlesine girişse içerden ve dışardan engeller çıkartıldı. Elde edilen kazanımlar bizi ancak 2000'lerin başına kadar getirebildi. İktidara geldiğimizde her şeyiyle tel tel dökülen bir ülke vardı. AK Parti Türkiye'de demokrasiye geliştirdi. Eser ve hizmet siyasetini getirerek kesintisiz reformlarla ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine çıkmamızı adım adım ileriye taşıdık.

"BUNLARI BİZ YAPTIK BAY KEMAL"

İktidara geldiğimizde ülkemizi eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet üzerinde kalkındıracağımızın sözünü vermiştik. Önce eğitim dedik ve bütçede önceliği her zaman bu alana verdik. Milli Eğitim bütçesini 2002’deki 7,5 milyar lira seviyesinden aldık, 2021 yılı itibariyle 147 milyar liraya çıkardık. Üniversiteye girişteki okul katkı puanlarını, katsayı farklılıklarını, üniversite harçlarını kim kaldırdı? Biz kaldırdık. Bay Kemal siz kaldırmadınız. Bağırıp çağıranlar önce o harçları kim kaldırdı, bunu sormaları lazım. Sporda ülke genelinde 32 stadyumun yapımını tamamladık, 10 tanesinin inşası, 4 tanesinin de proje ve ihale çalışmaları sürüyor.

Sağlıkta halkımıza daha iyi hizmet vermek için 378 binden devraldığımız sağlık çalışanı sayımızı, bugün 1 milyon 177 bine ulaştırdık. Bunları biz yaptık Bay Kemal... Adana'nın hal çadırını hastane yapmadık biz. Hal çadırı başka bir şey, hastane başka bir şey. Milleti bunlarla aldattınız.

Bangladeş'te bir sahra hastanesi yanmış, Allah'tan ölüm yok. Hemen talimatı verdik. Bangladeş'te sahra hastanesi yapıyoruz. Bunun yanında ciddi sayıda konutlar yanmış, bunları da biz inşallah İçişleri Bakanımız AFAD'la takibini yapmak suretiyle AFAD bu konutları yapacak, inşallah Bangladeşli kardeşlerimize bunları ulaştırmış olacak. Bay Kemal, bunlar Erdoğan'ın reklamı değil, Türkiye ve Türk milletinin tanıtımıdır.

Adalet en çok hassasiyet gösterdiğimiz alanlardan biridir. İktidara geldiğimizde 9 bin 349 olan hakim ve savcı sayısı, FETÖ’cü hainlerin yol açtığı tahribata rağmen bugün 21 bin 651’e ulaştı. Şu anda muhteşem bir Yargıtay binası inşa ediyoruz ki dünyada eşi benzeri yok. Merdiven altı adalet dağıtımı vardı ya bir zamanlar. Artık bunlar yok. Bu yıl Yargıtay Adli binasını yeni binasında inşallah açmış olacak. Son olarak da geçtiğimiz haftalarda İnsan Hakları Eylem Planı'mızı milletimizin takdirine sunduk. Ayrıca milletimizi yeni ve sivil Anayasa ile buluşturmak için çalışmaya başladık.

TERÖR ÖRGÜTLERİNİ ÜLKEMİZ SINIRLARI İÇİNDE EYLEM YAPAMAZ HALE GETİRDİK

Askerlerimiz sınırlarımızda, emniyet teşkilatımız şehirlerimizde, jandarmamız kırsalda, sahil güvenliğimiz kıyılarımızda, istihbaratımız her yerde, milletimizin huzuru için gece gündüz görev yapıyor. PKK başta olmak üzere tüm terör örgütlerini hezimete uğratarak ülkemiz sınırları içinde eylem yapamaz hale getirdik.
Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te hamdolsun askerimiz, jandarmamız, polisimiz yaptıkları mücadele ile bugüne kadar görmedikleri hesabı ödediler, ödüyorlar ve ödeyecekler. Bunlar tabi durup dururken olmadı.

Muhtarlarımızın vatandaşlarımıza daha etkin hizmet verebilmelerini sağlayacak mekanizmaları kurarken, muhtarlarımızın özlük haklarında çok önemli iyileştirmeler yaptık. Bay Kemal ne diyor, 'Onlara biz birer de özel kalem atayacağız' diyor. Gayet anlamlı bir şey... Eğer gelirsen atamasını yaparsın. Biz muhtarlarımıza destekleri verdik, veriyoruz.

Ulaştırmada Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Nissibi Köprüsü, Avrasya Tüneli, Marmaray, Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli, Erkenek, Cankurtaran, Sabuncubeli, Ovit Tünelleri gurur abidesi projelerimiz olarak gönlümüze yerleşmiştir. Salgın sebebiyle durgunluğa girmiş olsa da Türkiye geleceğin en büyük hava yolu ulaşım altyapısına sahip ülkesi olarak dünyada ilk sıralarda yer alacaktır.

SALGINA RAĞMEN YÜZDE 1.8 BÜYÜMEYLE İKİNCİ SIRADA YER ALDIK

Makroekonomide satın alma gücü paritesine göre milli gelirde Türkiye’yi dünyada 17’nci sıradan 13’üncü sıraya yükselttik. Dünyayı kasıp kavuran salgına rağmen geçtiğimiz yıl yüzde 1,8 büyümeyle G-20 ülkeleri arasında ikinci sırada yer aldık. Her ay yeni ihracat rekorları kırarak bu yolda yürümeyi sürdürüyoruz.

DÖVİZ KURU MESAJI

  • Son bir kaç gündür piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, Türkiye ekonomisinin temellerini, gerçek dinamiklerini, taşıdığı potansiyeli ve yarınını kesinlikle yansıtmıyor.

Türk sanayisi, salgın dönemindeki performansıyla direncini ve gücünü bir kez daha ortaya koymuştur. Bir süre önce açıkladığımız ekonomideki reform programımızın politikalarını ve takvimini dün akşam itibarıyla ilan ettik. Şimdi artık vakit, daha çok çalışma, üretme, gaza basma, hedeflerimize yürüme vaktidir. Ülkesinin yanında yer alarak, güven ve istikrar mesajımıza sahip çıktıkları için milletimizin tüm fertlerine ayrıca teşekkür ediyorum.


"VATANDAŞLARIMA BURADAN ÇAĞRIDA BULUNUYORUM"

Sadece kendilerini güvende hissetmek amacı ile evlerinde döviz ve altın tutan vatandaşlarıma buradan bir çağrıda bulunuyorum. Bu vatandaşlarımdan, milli servetimiz olan evlerindeki döviz ve altını, çeşitli finans araçlarına yatırarak, ekonomiye ve üretime kazandırmalarını istiyorum. Finans kuruluşları, özellikle de katılım finans şirketleri, bu altın ve dövizler için müşterilerine, onları memnun edecek getiri sağlayabilecek alternatifler sunuyor.

İş insanlarımıza da, 30 Haziran’a kadar devam eden varlık barışından yararlanarak, yurt dışındaki kaynaklarını ülkemize getirebileceklerini tekrar hatırlatıyorum. Ülkemize yatırım yapan uluslararası yatırımcılara ise, Türkiye’nin gücüne ve potansiyeline güvenmeleri çağrısında bulunuyorum. Herhangi bir endişeye gerek yok. Biz kendilerinin bu noktadaki garantisiyiz.


DIŞ POLİTİKA MESAJI

  • Önümüzdeki dönem Türk ekonomisini yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyüterek çok daha iyi yerlere geleceğiz.

Siz içeride birilerinin “Battık, bittik, yıkıldık, öldük” diye terane tutturduğuna, kendi ülkelerini kötüleme yarışına girdiklerine bakmayın. Bunlar kendi ülkelerinin ve milletlerinin felaketinden iktidar devşirme hevesinde olan, gözlerini kin ve nefret bürümüş, kifayetsiz muhterislerdir.

Suriye’de tüm dünya mazlumlara sırtını dönerken, biz sınırlarımızı ve kalbimizi açtık. Rejimin zulmü yanında, DEAŞ’tan PKK-YPG’ye kadar pek çok terör örgütünün acıya ve kana buladığı bu kadim topraklara barışı ve istikrarı getirmek için tüm imkânlarımızı kullandık. Sınırötesi harekâtlarımızla milyonlarca masumun rejim veya terör örgütleri tarafından katledilmesinin önüne geçtik. Suriye gerçek anlamda Suriyelerin yönettiği bir yer haline gelene kadar da bu gayretlerimizi sürdürecek, Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz.

30 yıl önce Dağlık Karabağ’ın ve Azerbaycan topraklarının beşte birinin işgaliyle yaşanan katliamlar, Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte bizim de yüreğimizi dağlamıştı. Minsk üçlüsü adı altında bu krizi çözmeyi üstlenenler, 30 yıl boyunca meseleyi daha da karmaşık hale getirmekten başka hiçbir şey yapmadılar. Azerbaycanlı kardeşlerimiz bu süreçte hep, krizin diyalog ve anlaşma yoluyla çözümü yönünde çaba harcadılar. Buna rağmen Ermenistan tarafı saldırılarına ara ara devam etmiş, diyalog kanallarını tıkayan taraf olmuştur. Geçtiğimiz yılın son aylarında Ermenistan ordusu yeniden saldırıya geçince, Türkiye olarak tüm imkânlarımızla Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında yer aldık. Türkiye’nin desteği ve Azerbaycan ordusunun kahramanlığı sayesinde verilen destansı bir mücadeleyle, hamdolsun bu kirli işgal sona erdi.

Türkiye-Azerbaycan kardeşliğini daha da güçlendiren bu sürecin, varılan anlaşmaya uygun şekilde neticelenmesi için takipte kalacağız.

Türkiye Uzay Ajansını faaliyete geçirmek ve Milli Uzay Programımızı kamuoyuyla paylaşmak suretiyle bu alanda da iddiamızı ortaya koyduk. Yerli otomobilimizin fabrikasının inşası sürüyor, inşallah 2022’nin sonunda milletimizin hizmetine sunulacak.

Türkiye’yi nükleer güçle elektrik üreten sayılı ülkelerden biri yapacak Akkuyu Nükleer Santralimizin inşası devam ediyor, inşallah ilk reaktörde 2023’te üretim başlıyor.

Dizi ve filmlerimiz, dünyadaki en önemli kültür elçilerimiz haline geldi. Bugün 152 farklı ülkede 600 milyon kişi Türk dizilerini ve filmlerini izliyor.

İstanbul'da AKM bitmek üzere. Onu da bu yıl 29 Ekim'de Türkiye'de bir numara diyebileceğimiz bir opera binasını da İstanbul Taksim meydanında açıyoruz.

YENİ ANAYASA

Gündemimizde, yeni ve sivil Anayasa çalışmalarının çerçevesini oluşturacak ilkeler var, hukuk ve ekonomi reformlarımızın uygulama programları var, aile-eğitim-kültür merkezli yeni milli uyanış ve yükseliş ahdimiz var, teröriste terörist diyemeyenlerin riyakârlıkları var. Gündemimizde, kadınlarımızın haklarını korumayı vicdanlarda değil, kâğıtlarda arayanlara söyleyeceklerimiz var. Kadınları dağa göndermek suretiyle ardından da ağlayan namertler var. Gündemimizde sırf ülkemizi hedef aldıkları için PKK’dan FETÖ’ye ve hatta DEAŞ’a kadar terör örgütleriyle iş tutanların acizlikleri var.

Salgın şartlarında il kongrelerimiz gibi büyük kongremizi de, hem milletimizin, hem de bu salonda bir araya geldiğimiz sizlerin sağlığını düşünerek gerçekleştirmek durumundayız. Bunun için bugün sadece birkaç başlık üzerinde kısaca duracak, diğer hususları milletimizle bir araya geleceğimiz diğer vesilelere bırakacağız. İlk olarak yeni ve sivil Anayasa teklifimizle ilgili yaklaşımımızı sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye’nin neredeyse iki asrı bulan Anayasa arayışında, milletimizin içine sinen ve dört elle sarılacağı, sahipleneceği bir metne kavuşamadık. Anayasa çalışmalarımızın tamamı, olağanüstü dönemlerde, olağanüstü şartların dayatmasıyla ve olağanüstü yöntemlerle yapılmıştır. Mevcut Anayasamız, 1960 darbesiyle ilk şekli verilen, 1980 darbesinin ardından da yeniden yoğrularak milletimizin önüne konan bir metindir. 1982 yılında kabul edilen mevcut anayasamızın üzerinden 29 yıl geçti. Yani bu Anayasa, tarihi periyodu içinde de artık geçerliliğini kaybetmiştir. Üstelik bu süre zarfında Anayasanın neredeyse değişmeyen maddesi kalmadığı halde yine de ortaya ülkedeki herkesi kucaklayacak bir metin çıkmadı.

"HERKESE ÇAĞRIDA BULUNUYORUM"

Yeni ve sivil Anayasa teklifimiz, fikri temeli olmadığı için dikkate almayı gerektirmeyen kimi sığ itirazlar dışında her kesimde olumlu yankı bulmuştur. Yeni Anayasa, darbecilerin, vesayetin, şu veya bu dengenin değil, doğrudan milletin Anayasası olmalıdır. Türkiye’nin bugün, yeni bir Anayasa için hiç olmadığı kadar hazır olduğuna inanıyoruz.
Yeni Anayasa çalışmalarında bu safhaya önümüzdeki yılın ilk diliminde ulaşmayı hedefliyoruz. Mümkün olan en geniş mutabakatla ortaya çıkacak yeni Anayasa metni de mutlaka milletin onayına sunulacaktır.

Buradan, siyasi partiler başta olmak üzere, yeni Anayasa konusunda sorumluluk üstlenecek herkese çağrıda bulunuyorum. Gelin; ideolojik, zümrevi ve kişisel tüm bagajlarımızı, duvarlarımızı, şerhlerimizi bir kenara bırakarak, Türkiye’yi en az bir asır boyunca taşıyacak lafza ve ruha sahip yeni bir Anayasaya kavuşturalım. Biz buna varız ve hazırız.


Üzerinde önemle durmak istediğim ikinci husus, önümüzdeki dönemde politikalarımızın lokomotifi olacak aile, eğitim ve kültür başlığıdır. Bugün Batı toplumu, sahip olduğu maddi imkanların ve bununla ayakta tuttuğu eğitim ve kültür gücünün büyüklüğüne rağmen, aile müessesesinde yaşanan çöküş sebebiyle, ciddi bir gelecek korkusu, hatta krizi içindedir. Şehirleşmenin artması, çalışma biçimlerinin değişmesi, eğitim seviyesinin yükselmesi, hayat şartlarının karmaşıklaşması gibi sebeplerle, geniş aileden çekirdek aileye doğru bir geçiş yaşadık. Buna rağmen aile müessesimizi korumayı başardık. Evlilik yaşları zaten 30’lara dayanan gençlerimiz arasında hiç evlenmeyenlerin sayısı da artıyor. Bir veya en fazla iki çocuklu aile yapısı giderek yaygınlaşıyor.

Yeni küresel güvenlik sistemi kıtaları ve ortak çıkarları temsil edecek şekilde inşa edilmelidir. Güçlü devletlerin parası çok olan değil ihtiyacı olduğunda vatandaşına gereken desteği verdiği devletler olduğu salgın döneminde ortaya çıkmıştır. Güven ve istikrarı kendisi yanında tüm dünya için de isteyen bir ülke olarak salgın sonrasına da var gücümüzle hazırlanıyoruz.

TÜRKİYE İÇİN GÜVEN VE İSTİKRAR

Partiden, büyük kongre için 11 siyasi partiye davetiye gönderildi. Kongrenin sloganı "Türkiye için güven ve istikrar" olarak belirlendi.

Salgın nedeniyle kongreye, yurt dışından konuk çağırılmazken, kısıtlı sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi, engelli ile gazi ve şehit yakınları davet edildi.

AK Parti, 14 Ağustos 2001'de kurulduktan 15 ay sonra girdiği ilk genel seçimde iktidara geldi. 19 yıldır iktidarını sürdüren AK Parti, Türk siyasi tarihine damgasını vurdu. AK Parti, üçü olağanüstü, altısı olağan olmak üzere toplam 9 kongre yaptı.

7. OLAĞAN BÜYÜK KONGRE

2019'un Aralık ayında başlayan 7. Olağan Kongre sürecine tüm dünyada etkili olan Kovid-19 salgını nedeniyle bir süre ara verildi. Vaka sayılarının azalmasıyla maske, mesafe ve temizlik koşulları dikkate alınarak kısıtlı sayıda kişinin katılımıyla il ve ilçe kongrelerine devam edildi.

Şubat 2021 ayında tamamlanan il kongreleri sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan 13 il kongresine bizzat katılım sağladı, diğer il kongrelerine ise canlı bağlantı yaptı. 24 Şubat 2021'deki İstanbul İl Başkanlığı kongresi ile kongre süreci tamamlanmış oldu. Kongre sürecinde, 973 ilçenin 715'i, 81 ilin ise 52 il başkanı yenilenirken, teşkilatlarda yüzde 70'lik bir değişim yaşandı.

Kongreye eski bakanlar, eski ve yeni milletvekilleri, parti kurucuları, önceki dönem parti kurulları, eski MKYK ve MYK üyeleri de 7. Olağan Büyük Kongre'ye davet edildi. Salgın nedeniyle kısıtlı sayıda misafir davet edilen kongrede, 1560 delege oy kullanacak. Kongreye özel bir şarkı ve 3 tanıtım filmi de yer alacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrede 2023 seçimlerine yönelik bir manifesto ve yol haritası açıklayacak.

#AK Parti
#Kongre