Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ve Türk milletinin başını daima dik tutacaklarını söyleyerek, “Tarihi şanlı zaferlerle dolu bu necip milleti, dünya siyaset sahnesinde asla hayal kırıklığına uğratmayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Rize Dernekler Federasyonunca (RİDEF) Rize Valiliği himayesinde Maltepe Sahil Etkinlik Alanı’nda düzenlenen 11. Rize Tanıtım Günleri’nde konuştu. 81 şehrin her birine, 82 milyon vatandaşın her bir ferdine hizmet götüreceklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkemizi hedefleri ve hayalleriyle muhakkak buluşturacağız. Türkiye’nin ve Türk milletinin başını daima dik tutacağız. Tarihi şanlı zaferlerle dolu bu necip milleti, dünya siyaset sahnesinde asla hayal kırıklığına uğratmayacağız.”
82 MİLYON BİR OLACAĞIZ
“Rengini şehitlerimizin kanlarından alan al bayrağımızı daha büyük bir gururla dalgalandıracağız. Bağımsızlığımızın timsali olan ezanlarımızı daha gür bir nida ile okuyacağız. Her karışında bir şehidin yattığı vatanımızı daha çok seveceğiz. Kardeşlik türkülerimizi daha büyük bir coşkuyla söyleyeceğiz. İstikbalimizin teminatı olan rabiamıza daha çok sarılacağız. Tek millet diyeceğiz, tek bayrak diyeceğiz, tek vatan diyeceğiz, tek devlet diyeceğiz. 82 milyon bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız ve Türkiye olacağız.”
17 YIL ÖNCESİNİN TÜRKİYE’Sİ DEĞİL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin artık 17 yıl öncesinin Türkiye’si olmadığını, ekonomiden tarıma , savunma sanayisinden üretime, ulaşıma, ticarete diplomasiye ve siyasete kadar her alanda ülkeye çağ atlattıklarını belirterek, “İnsanımızın zihnine vurulan prangaları parçalayarak tekrar öz güven ve cesaret sahibi olmasını sağladık. Bu millete, şayet dik durursa, sağlam durursa, duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenirse aşamayacağı hiçbir engelin olmadığını gösterdik” değerlendirmesini yaptı.
TÜM DÜNYAYA GÖSTERDİK
Türkiye’nin 17 yıl öncesine göre, milli güvenliğe yönelik hususlarda gerektiğinde kendi kararını kendisi veren ve uygulayan bir ülke olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Vatanımızın bekası, milletimizin huzuru söz konusu olduğunda kimsenin icazetini arama ihtiyacı hissetmiyoruz. İşte 9 Ekim tarihinde başlattığımız Barış Pınarı Harekatıyla ülkemizin bu tavizsiz duruşunu bir kez daha ortaya koyduk. Türkiye’nin iradesini yumuşak ve sert gücünü, operasyon kabiliyetini, askeri imkan ve yeteneklerini tüm dünyaya gösterdik. Silahlı kuvvetlerimizin kahramanlıkları ve Suriye Milli Ordusundaki kardeşlerimizin mücadeleleriyle kısa sürede sahada büyük bir başarıya imzayı attık” ifadelerini kullandı.
ZULÜMDEN KURTARDIK
Barış Pınarı Harekatına yönelik bilançoyu açıklayan Erdoğan, şunları söyledi: “Sadece 9 gün içinde bir kısmı üst düzey 765 teröristi etkisiz hale getirerek bin 500 kilometrekarelik alanı örgütün zulmünden kurtardık. Rasulayn ve Tel Abyad’ın da içinde olduğu toplam 111 yerleşim birimini kontrol altına aldık. Bölgede yaşayan kardeşlerimizin herhangi bir sıkıntı yaşamaması için başta gıda, sağlık ve güvenlik olmak üzere gereken tüm önlemleri alıyoruz. Kızılayımız, AFAD’ımız, Sağlık Bakanlığımız ve sivil toplum kuruluşlarımız yardım çalışmalarına başladı.”
BIRAKILAN YERDEN DEVAM ETTİRİRİZ
Türkiye ve ABD arasında yürütülen Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin 13 maddelik ortak açıklamaya değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda 13 maddelik ortak bildirinin 120 saatlik bir süreci var. Bunun yarıdan fazlası geride kaldı. Buna uyulduğu takdirde ne ala, uyulmadığı takdirde 120 saat bittiği anda biz tekrar Barış Pınarı Harekatı’nı bırakılan yerden aynen devam ettiririz. Bunu, Sayın Trump’ın gönderdiği heyete zaten söyledim. Diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelere aynen söyledim. Bunun yanında salı günü Soçi’deyiz, Sayın Putin’le de bunları tekrar konuşacağız. Attığımız bu adımların hepsi de sadece topraklarımızı korumaya yöneliktir, teröristlerin bize taciz atışlarına karşıdır ve kendi evlatlarımızı korurken, teröre karşı da bir mücadelenin adıdır. Dünya, teröre karşı mücadele vermiyor mu? Lafa geldiği zaman veriyor, Türkiye verdiği zaman niye rahatsız oluyorsunuz? Bu mücadeleyi vereceğiz. Bölücü terör örgütünün yandaşları dışında, tüm Türkiye bu kritik dönemde gerçekten alkışlanacak bir dayanışma sergilemiştir.”
ÖRGÜTLE ANLAŞMADIK ABD İLE ANLAŞTIK
Erdoğan, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı’yla Suriye sınırında kurulmaya çalışılan terör koridoruna öldürücü darbeyi indirdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Bunun yanında harekat, bölgemize yönelik emperyalist senaryoları da darmadağın etmiştir. Böylece ülkemiz, hem kendi güvenliğini hem de Suriye’nin toprak bütünlüğünü garanti altına alacak hayati önemde bir adım atmıştır. Perşembe günü ABD ile vardığımız mutabakat ise sahadaki başarımızın diplomasi masasına bir yansımasından ibarettir. Güvenli bölge ilan ettiğimiz yerlerin, tekrar ediyorum, 120 saat içerisinde tamamen boşaltılması noktasında ABD ile anlaştık. Perşembe gecesinden bu yana bu süre işliyor. İlgili birimlerimizle sahadaki gelişmeleri yakından takip ediyorum. 12 saatin bitiminde şayet Amerika ile anlaşmaya vardığımız hususlarda... Dikkat edin, terör örgütüyle anlaşmadık, ABD ile anlaştık. Burada birileri saptırma yapıyor, öyle bir şey yok.”
Sözlerine bağlı kalsınlar
- Erdoğan, sabah İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile görüştüğünü anımsatarak, şunları söyledi: “Dedik ki, ‘Bakın bizi anlayın, teröristlerin yanında yer almayın. Biz NATO’da sizlerle beraberiz. Bu terör örgütleri eğer NATO’ya girdiyse ondan haberimiz yok. Lütfen bu konularda hassas olun ve mücadeleyi hep beraber vermemiz lazım.’ Amerikalı müttefiklerimizden beklentimiz Türkiye’ye verdikleri sözlere bu sefer bağlı kalmalarıdır. Daha önce Münbiç’te yapılan oyalama taktiklerinin ülkemize kaybettirdiği zaman ortadadır. Bu tarz yanlış hesapların bir daha tekrarlanmamasını istiyoruz. Türkiye olarak 17 Ekim mutabakatının Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir sıçrama tahtası olmasını arzu ediyoruz. İnşallah iki köklü müttefike yaraşır şekilde iş birliğimizi ticaretten terörle mücadeleye kadar her alanda daha da güçlendireceğiz. Artık sorunlara değil, her iki ülkenin de menfaatine olan pozitif gündemlere odaklanmayı istiyoruz.”
- Yer istediler vermedik vermeyeceğizSigarayla mücadeleye değinin Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Benim hemşehrilerim aynı zamanda son derece zeki ve esprilidir. Rize günlerinin bu seneki temasında, Rize’nin o ince zekasına, pratikliğine bir kez daha şahit oluyoruz. ‘Bırakalım sigarayı, içelim Rize çayı.’ Ama bugün burada bir karar vermemiz lazım. Bu melaneti bırakalım, kendi kendimize zarar veriyoruz. Hem kasaya, hem keseye, hem vücuda. Yazıktır, günahtır. Bu israf. Ben Cumhurbaşkanı olarak sevdiklerime diyorum ki; inanın bu haramdır. Diyanet İşleri Başkanımız da söyledi. ‘Haramdır’ dedi. Niye? Kasaya, emanet-i ilahi olan bu vücuda zararı var mı? Var. Doktorlar da burada. Öyleyse haram. Kimi biz zenginleştiriyoruz? O malumlar var ya? Adamlar geliyor bize, yok elektronik sigara... Sigaranın elektroniği mi olurmuş? Bunun için bizden özellikle yer istiyorlar, müsaade istiyorlar. Vermedim, vermem. Marka olarak da söyleyeyim, radyo Philips değil, sigaranın da bir Philips’i var. Bunlar Türkiye’de yatırım yapacakmış. Adını da böyle koyuyorlar. ‘Yatırım yapacağız.’ O yatırımı siz başka yerde yapın. Ama şimdi ne yapıyorlar? Kaçak olarak bunu ülkeme sokuyorlar. Ticaret Bakanıma da söylüyorum, bunları asla ülkemize sokmayacağız. Çünkü bunlar benim vatandaşımı zehirleyerek zengin oluyorlar. Bunlara fırsat vermeyeceğiz.”
- Duman odaları devreye girecek
- 11. Rize Tanıtım Günleri’ndeki konuşmasında, vatandaşlara sigara bağımlılığı uyarısı yapan Erdoğan, “İlla bir şey içecekseniz işte size çay” ifadesini kullandı. Erdoğan, tek tip paket uygulamasına değinerek, şöyle devam etti: “Artık sigara paketlerinin üzerinde hiçbir ilgi çekici, özendirici hiçbir unsurun bulunmasına müsaade etmeyeceğiz. Açık alan yerine açık sınırlanmış alan tarifi üzerinde çalışıyoruz. Yurt dışında oldukça yaygın olan ve ‘duman odaları’ diye tarif edilen sigara içme ortamlarını biz de devreye alacağız. Devlet olarak tek bir insanımızın dahi sigara illetinin pençesine düşmesine seyirci kalamayız.”
- Kimsenin gözünün yaşına bakmayızKuzeyden güneye 32 kilometre, Irak sınırından Cerablus’a 444 kilometrenin güvenlik bölgesi olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bu güvenlik bölgesini koruma altına alacağız. Dersimizi çalıştık, planlarımız, projelerimiz de tamam. Adımlarımızı da buna göre atıyoruz. Kimsenin gözünün yaşına bakmayacak, son teröristi de bölgeden temizleyen kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
- Johnson’la görüştü
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson ile telefonda görüştü. İkili ilişkiler ve bölgesel konuların ele alındığı görüşmede Erdoğan, Suriye’nin kuzeydoğusuna ilişkin Türkiye-ABD arasında varılan mutabakat çerçevesinde belirlenen süre içinde terör örgütü PKK/YPG’nin güvenli bölge dışına çekilmesi, ağır silahlarının toplanması, tahkimatlarının ve mevzilerinin kullanılamaz hale getirilmesi hususlarının yakından takip edildiğini ifade etti.