Türkiye ile ABD arasında 8 Ekim'de başlayan vize krizi ardından bugün karşılıklı açıklamalarla bitti. ABD, Türk vatandaşlarına sınırlı sayıda verdiği vize uygulamasını tamamen kaldırdığını ve resmi görevlerini yerine getirdikleri için gözaltına alınmayacağı veya tutuklanmayacağı dair üst düzeyde sağladığı güvenceye bağlı kaldığını iddia etti. Türkiye ise bu iddiayı yalanlayarak yaptığı açıklamada "Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, yargı süreci devam eden dosyalarla ilgili olarak hükümetimizin herhangi bir güvence vermediğini, ülkemizdeki hiçbir temsilcilik görevlisinin kendi resmi görevinin icrası sebebiyle adli soruşturmaya tabi tutulmadığını vurgulamak isteriz" ifadeleri kullanıldı.
ABD'nin vize adımına karşılık, "ABD'nin vatandaşlarımıza yönelik vize uygulamalarındaki kısıtlamaları kaldırarak, bugün itibarıyla eski düzene dönme kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Mütekabiliyet ilkesi çerçevesinde, tarafımızdan da ABD vatandaşlarına yönelik vize rejimindeki kısıtlamalar eş zamanlı olarak kaldırılmıştır." açıklamasını yapan Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği, Türkiye'de yargı süreci devam eden dosyalarla ilgili ABD'ye herhangi bir güvence verilmediğini vurguladı.
Büyükelçilik, vize rejimindeki kısıtlamaların kaldırılmasıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.
"Güvence verilmedi"
Öte yandan, açıklamada ABD tarafının açıklamasında gündeme getirilen "Güvence verildi" iddiasına, "ABD'nin açıklamasında sözü edilen güvenceler bağlamında, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, yargı süreci devam eden dosyalarla ilgili olarak hükümetimizin herhangi bir güvence vermediğini, ülkemizdeki hiçbir temsilcilik görevlisinin kendi resmi görevinin icrası sebebiyle adli soruşturmaya tabi tutulmadığını vurgulamak isteriz." ifadeleriyle cevap verildi.
Türkiye'nin Washington Büyükelçiliğinin açıklamasında, ABD'nin Türkiye'den güvence aldığını ileri sürerek Türk ve Amerikan kamuoylarını yanlış bilgilendirmesinin doğru bulunmadığı kaydedildi.
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, Türkiye'deki vize hizmetlerinin yeniden tamamen başlatılacağını bildirmişti.
- Büyükelçilikten yapılan açıklamada, ekim ayından bu yana Türk hükümetinin ABD'nin Türkiye'deki misyonundaki yerel çalışanlara yönelik başka bir soruşturma bulunmadığı, ABD'nin büyükelçilik ve konsolosluklarındaki yerel çalışanlarının, Türk yetkililerle iletişim de dahil olmak üzere resmi görevlerini yerine getirdikleri için gözaltına alınmayacağı veya tutuklanmayacağı dair üst düzeyde sağladığı "güvenceye" bağlı kaldığı iddia edilmişti.
8 Ekim'de askıya alınmıştı
ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 17-25 Aralık 2013'teki kumpasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan eski polis müdürleri ve firari eski savcı Zekeriya Öz ile irtibatı tespit edilmişti. Topuz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca, ''Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''casusluk'' ve ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçlarından tutuklanmıştı.
Bunun üzerine ABD Dışişleri Bakanlığı tutuklamaya tepki göstermişti. Türkiye Dışişleri Bakanlığı da Metin Topuz'la ilgili olarak, "25 Eylül 2017 tarihinde terörle bağlantılı suçlardan gözaltına alınan ve bilahare tutuklanan söz konusu kişi ABD Konsolosluğunun resmi listesinde kayıtlı personeli olmadığı gibi, herhangi bir diplomatik veya konsüler bağışıklık sahibi de değildir." açıklamasını yapmıştı.
ABD'nin, Türkiye'deki tüm ABD diplomatik misyonlarındaki göçmen olmayanlara ilişkin vize hizmetlerini 8 Ekim'de askıya aldığını duyurması üzerine Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği de "ABD'deki tüm misyonlarımızdaki ABD vatandaşlarına yönelik vize işlemleri askıya alınmıştır." açıklamasında bulunmuştu.