Farklı üniversitelerden akademisyenlerin yer aldığı kazı ekibi, binlerce yıllık geçmişe sahip alanda tarihin izini sürüyor.
Kazı Başkanı İpek, Hitit döneminde bölgede kurak iklime uygun tarım yapıldığını ve buna bağlı hububat depolarının oluşturulduğunu söyledi.
Hititlerin diğer önemli kentleri ve Alacahöyük'te de daha önce silolar bulunduğunu belirten İpek, "2022'den itibaren yürüttüğümüz çalışmada bu yapının bir silo olabileceğine dair kanaatlerimiz arttı. Teknik çalışmalar bu alanın gerçekten bir silo mu yoksa başka bir işlevinin olup olmadığını bize verecek." dedi.
Şapinuva'daki silo olduğu değerlendirilen yapının yaklaşık 150 ton saklama kapasitesine sahip olduğunu dile getiren İpek, bu tür siloların kralın halka karşı gücünü göstermesi, ayrıca kıtlık dönemleri için buğday saklanması açısından sona derece önemli yapılar olduğunu vurguladı.
Şapinuva'nın M.Ö. 14'üncü yüzyılda bir dönem başkent olarak kullanıldığını hatırlatan İpek, buradaki Ağılönü bölgesindeki iki siloya ek olarak yeni bir silo bulunmasının o dönem ne kadar önemli bir şehir olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.
Şapinuva'daki arkeolojik kazılara 15 yıldır katılan Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Semih Gerçek ise silo olduğunu değerlendirdikleri yapının toprak oyularak oluşturulduğunu aktardı.
Yapının zemininde çapraz şekilde dizilmiş taşların kesiştiği bir çukur bulunduğunu anlatan Gerçek şunları söyledi:
Şapinuva'daki yapının Boğazköy ve Alacahöyük'teki silolarla yapı açısından benzerlik gösterdiğine dikkati çeken Gerçek, şunları kaydetti:
"Boğazköy ve Alacahöyük'teki silolar ana toprak içerisine oyulmuş ya da tabanları taşla kaplı ama Ortaköy'deki silo olarak düşündüğümüz alanın tabanı taşla kaplı değil, tamamıyla ana toprak. Ana toprağın içine oyulması sadece siloda görünmüyor, biz bunu aynı zamanda kurban çukurlarında, işlik yapılarında, çöp çukurlarında da görüyoruz. Bu tamamıyla Ortaköy'e özel bir durum. Hesapladığımızda eğer çalıştığımız alan bir silo ise ki bütün göstergeler onu gösteriyor, bu alanın yaklaşık 150 ton buğday, arpa ya da mercimekle doldurulduğunu göstermekte. Bu da Hitit ekonomisinde ne denli büyük öneme sahip olduğunun ve şehrin zenginliğini gösteriyor. Bu yapı, Şapinuva'da bulduğumuz en büyük silo yapısı."