Yeni Şafak’ın da bünyesinde olduğu Albayrak Medya Grubu, 15 Temmuz gecesi direnişin kalelerinden birisi oldu. Kalkışmanın ilk dakikasında ‘bu bir darbe girişimi’ diyerek milleti teyakkuza geçirdi
Yeni Şafak’ın da bünyesinde olduğu Albayrak Medya Grubu, darbecilere karşı patronundan, genel yayın yönetmenine, muhabirinden, idari personeline kadar cansiperane şekilde mücadele etti.
Bir saniye bile durmayan Yeni Şafak ve tvnet’in haber merkezleri gelişmeleri anlık olarak Türkiye ve dünyaya ulaştırdı, milleti direnişe çağırdı. Türkiye son birkaç yılda Gezi olayları, 17/25 Aralık kumpasları, terör saldırıları ve Suriye krizi gibi çok çetin olaylar yaşadı.
Yeni Şafak bu kritik dönemlerde hep doğru yerde durdu, yüz akı yayıncılık yaptı. 15 Temmuz’daki darbe girişiminde de aynı hızlı refleksi gösterdi, FETÖ’cü cuntacılarla sonuna kadar mücadele etti.
Albayrak ailesinin hemen hemen tamamı darbe gecesi medya binasında toplanıp süreci takip etti. İcra Kurulu Başkanımız Mustafa Albayrak, TVNET’in canlı yayınına çıktı ve herkesi darbe girişimine karşı tavır almaya karşı çağırdı. Mustafa Albayrak, tvnet’teki konuşmasında şunları söyledi: “Trabzon’dan buraya (İstanbul’a) geldiğimizde havaalanından çıktıktan 5 dakika sora çıkışlar durduruldu. Bir anormallik vardı zaten. Ne yapalım diye aramızda konuştuk ve Vatan Caddesine gitmeye karar verdik. Vatandaşlar askerlerden tankları almıştı. Askerlerin silahlarını almışlardı. Cumhurbaşkanımıza söylenen “Dik dur eğilme bu millet seninle” söyleminin ne kadar karşılıklı olduğunu gördük. Az önce de Başbakan bir açıklama yaptı havadaki her uçak vurulacak diye. Bunu durdurmanın en sağlıklı yolun bu olduğuna inanıyorum. Bunun kökü kazınana kadar devam etmesi gereken bir mücadele olduğunun kesin kanıtı budur.”
tvnet’e bağlanan Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül de, “Bu yaşananlar iç savaş ve işgal girişimidir. Hepimiz bu ülkeye sahip çıkmakla yükümlüyüz. Ya var olacağız, ya yok olacağız” dedi. Türkiye’ye yeniden diz çöktürülmek istendiğin belirten Karagül herkesi direnişe destek vermeye çağırdı: Buna izin vermeyeceğiz. Bu ülkeyi seven her fert canı pahasına mücadele edecek ve bu işi başaramayacaklar. Tüm insanlarımız sokaklara dökülerek bu işi püskürteceklerdir. Hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti bir örgütün yönetimine geçmeyecektir. Bir örgüt devleti olmayacaktır. Allah göstermesin, bunlar başarırsa, üç ay içinde Türkiye Cumhuriyeti bölünecektir, parçalanacaktır.
Karagül, 15 Temmuz darbe girişimi olduğu sırada memleketi Trabzon’un Sinlice köyünde ailesi ve akrabalarıyla birlikteydi.
Kalkışmayı duyduğunda hem tvnet’e bağlanıp milleti darbecilerle mücadeleye çağırdı, hem Yeni Şafak ve tvnet’in haber merkezlerini yönetti.
Sinlice’deki gariplikler aslında 15 Temmuz’da gündüz vakitlerinde başladı. Jandarma kontrol noktası kurmuş ve Karagül’ün aracı köy yolunda aranmıştı. Bu olağanüstülüğün sebebi darbe girişimi başlayınca anlaşıldı. Karagül, o gece İstanbul’a doğru yola çıkınca darbecilerin kendisiyle ilgili hazırlık yaptığını gördü ve yeniden köye döndü. Köylüler de kendisini korumaya aldı.
Karagül o gün yaşadıklarını şu şekilde anlattı: “Yanımıza gelenler arasında köyde ikamet etmeyen ama tanıdığımız iki kişi de vardı. Sonradan öğrendik ki o gece İstanbul’a hareketlendiğim ilk andan itibaren tüm gelişmeleri an be an darbecilere bildirmişler. Hangi saatte arabaya bindiğim, yanımda kimlerin olduğu, üzerimdeki kıyafetin rengine kadar. Yola çıkmış olsaydık muhtemelen kaçıracaklar ve girişim başarısız olunca da ellerinden gelen kötülüğü yapacaklardı. Allah fırsat vermedi.”
Yeni Şafak 6 ay süren bir çalışmanın sonucunda 15 Temmuz’un Dijital Kütüphanesini oluşturdu. 15 Temmuz’un ilk 48 saati, 249 şehidin şanlı direnişinin tek tek öyküsü, gazilerle söyleşiler, ülkesini işgal etmeye kalkan FETÖ’cü hainlerin itirafları, FETÖ yapılanmasının 50 yıllık çok detaylı geçmişi, 600’den fazla özel video ve yüzlerce fotoğraf galerisi ve toplamda 16 ana başlıktan oluşan, şimdiye kadar hiçbir yerde görmediğiniz kapsamda bir çalışma ile okurlara açıldı.
15 Temmuz günü 14.45’te başlayan darbe faaliyeti, dakika dakika oluşturulan zaman çizelgesi ile ‘Dijital Kütüphane’de gözler önüne serildi. İlk 48 saatlik süre, resmi açıklamalar, itiraflar, tanıkların ifadeleri, videolar ve fotoğraf galerileriyle adeta bir belgesel haline getirildi.
15 Temmuz’da darbecilere karşı canlarını ortaya koyan 249 şehidin ayrı ayrı hayat hikayelerinin yer aldığı sayfada, çok önemli bilgi ve belgeler de yer alıyor. 249 şehidin yakınlarıyla yapılan görüşmeler ile oluşturulan sayfalarda, kahramanların o gece nasıl sokağa çıktıkları, darbeye karşı nasıl direndikleri detaylı bir şekilde ele alındı. Gazilerin anlatıları ise 15 Temmuz gecesindeki tarihi direnişi her an yaşatacak bir arşivi ortaya çıkardı.
15 Temmuz’un Dijital Kütüphanesinde darbecilerin itirafları, ifadeleri, darbe girişimine dair belgeler, tanıkların önemli açıklamaları da yer alıyor. 15 Temmuz’un sembol isimlerinin hayat hikayelerinin de yer aldığı dijital kütüphanede 34 statik harita, 32 infografik, 40 bin tutuklunun listesi, 619 video ve tvnet televizyonunun hazırladığı 6 belgesel de yer alıyor.
Darbe girişiminin püskürtülmesi ardından günlerce devam eden demokrasi mitingleri, tarihi Yenikapı mitingi, meydanların dili, halkın ve siyasilerin tavrı da Dijital Kütüphane’nin içinde yer alıyor. OHAL kararnameleri ve örgütle ilişkisi olduğu gerekçesiyle devletten ihraç edilenlerin tam listesine de bu sayfadan ulaşılabiliyor.
FETÖ’nün 1960’larda başlayan örgüt faaliyetleri nin nasıl geliştiği, siyasi ve ekonomik ağının nasıl oluştuğu, kirli ilişkilerinin nasıl başladığı ve Fetullah Gülen’in ‘cemaat’ görünümlü terör örgütünü nasıl kurduğu da bütün detayları ile bu sayfada yer alıyor.
Darbe girişimi ve sonrasında görülen soruşturmalar, adli süreçler ve operasyonlara ilişkin bütün gelişmelere 15 Temmuz’un Dijital Kütüphanesi’nden ulaşılabiliyor.
Alanında bir ilk olan 15 Temmuz Dijital Kütüphanesi, Arapça ve İngilizce dilinde dünya kamuoyuna sunuldu. Sayfa Almanca, Fransızca, İspanyolca ve Rusça dillerine de birebir olarak çevrilecek.