ÖZGÜR AKBAŞ / ANKARA
Dünyadaki soykırımlar arasında ilk olarak akla İspanyol ve Amerikalıların kızılderililere uyguladığı soykırım geliyor. Bu soykırım nedeniyle nüfusu 8 milyon olan Arawaks yerlilerinin sayısı 22 yıl içinde 28 bine düşürüldü.
Sefa M.Yürükel'in "Soykırımlar Tarihi 1: Batının İnsanlık Suçları" adlı kitabında verdiği bilgilere göre, batıda eşi benzeri görülmemiş katliam ve soykırımlar yaşandı. Norveçlilerin Nordik ırkın ariliğini korumak için etnik grup Tater (Göçerler) kızlarını zorla kısırlaştırmaları, İngilizlerin Aborjinlere uyguladığı soykırım, Almanların batı Afrika'da Namibyalılara uyguladığı soykırım, Almanların Yahudi ve çingenelere uyguladığı soykırım, Danimarkalıların Alman mültecilere uyguladığı soykırım ve Rumların Kıbrıslı Türklere uyguladığı soykırımlar bir utanç sayfası olarak tarih sayfalarında bulunuyor.
İSPANYOL VE AMERiKALILARIN KIZILDERİLİLERE UYGULADIĞI SOYKIRIM: 1492'de, Kristof Kolomb'un ayak bastığında nüfusu 8 milyon olan Arawaks yerlilerinin sayısı 22 yıl içerisinde 28 bine indi.
NORVEÇLİLERİN TATERLERE UYGULADIĞI SOYKIRIM: Norveçliler, 1920-30'larda çıkardıkları yasalarla Nordik ırkın ariliğini korumak için etnik grup Tater (Göçerler) kızlarını zorla kısırlaştırdılar. Kısırlaştırma yoluyla ehlileştirilemeyen Taterler üzerinde insülin ve elektroşok yöntemleri uygulanıldı.
İNGİLİZLERİN AVUSTRALYALI YERLİLERE UYGULADIĞI SOYKIRIM: İngiltere Krallığı 1788-1938 tarihleri arasında sömürge amacıyla gittikleri Avustralya'da yerleşik halk Aborjinleri sistematik olarak yok ettiler. İngilizlerin aralarına salgın hastalık yaydığı, bununla da yetinmeyip yemeklerine zehir katarak yok etmeye çalıştığı 750 bin siyah derili Aborjinden geriye sadece 31 bin kişi sağ kalabildi.
ALMANLARIN BATI AFRİKA'DA NAMİBYALILARA UYGULADIĞI SOYKIRIM: Almanlar 1891 yılında hammadde ve işgücü ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Güney Batı Afrika (Namibya)'ya sömürge kurmak amacıyla çıktılar. Bölgedeki çok zengin altın ve zümrüt madenlerini ele geçirmenin yolunun yerel Herero ve Nama halklarını yok etmek olduğuna karar veren Almanlar harekete geçti. Alman askerleri yaşlı, kadın, çocuk dinlemeden herkesi katlettiler. Katliamdan kurtulanlar işkenceyle öldürüldü. Yaklaşık 132 bin yerliden geriye 15 bini sağ kalabildi.
DANİMARKALILARIN ALMAN MÜLTECİLERE UYGULADIĞI SOYKIRIM: İkinci Dünya Savaşı'nın bitiminde Sovyet Ordusu'nun Alman topraklarına doğru ilerlemesinden kaçan 250 bin Alman mülteci Danimarka'ya sığındı. Üçte birini 15 yaşından küçük çocukların oluşturduğu Almanlar tel örgülerle çevrili toplama kamplarına alındılar. Binlerce çocuk ve yetişkin tifüs, barsak iltihabı, ishal sonucu yaşamlarını kaybettiler.
YUNANLILARIN BATI TRAKYA'DA TÜRKLERE KARŞI ASİMİLASYON YOLUYLA UYGULADIĞI ETNİK VE KÜLTÜREL SOYKIRIM: 1923 yılında Lozan'da imzalanan Türk ve Yunan azınlıkların karşılıklı mübadelesine ilişkin anlaşmanın ardından Yunan hükümeti Batı Trakya bölgesinde yaşayan Türkler üzerinde sistemli olarak etnik ve kültürel soykırım başlattı. Bölgenin büyük bir bölümünü askeri bölge haline getirip sıkıyönetim ilan edildi. Türk azınlığın pasaportlarına el konuldu. Türklerin hukuki, siyasi, kültürel ve dini haklarının kısıtlanması ibadetlerine izin verilmemesi gibi yoğun baskılar sonucu 400 bin Türk bölgeyi terk etmek zorunda kaldı.
BULGARLARIN TÜRKLERE KARŞI UYGULADIKLARI ETNİK VE KÜLTÜREL SOYKIRIM: 1970-89 yılları arasında Bulgar hükümeti Bulgarlaştırma adı altında ülkede yaşayan 1,5 milyon Türk, Pomak ve Çingeneye karşı bir asimilasyon kampanyası başlattı. Ülkede yasayan 310 bin Türk'ün isimleri polis zoruyla Bulgar ve Hıristiyan isimleriyle değiştirildi. Türkçe eğitim veren okullar, üniversitedeki Türk filolojisi bölümleri, Türkçe gazeteler ve camiler devlet emriyle kapatıldı. Çocukların sünnet ettirilmesi yasaklandı. Çocuklar bu yasağa rağmen sünnet ettirilip ettirilmediğini kontrol edilmek için zorla sağlık merkezlerine gönderildi. Mezar taşlarının üzerindeki Türkçe isimler yüzünden mezarlar yıkıldı. Türklerin Türk motifli giysiler giymeleri yasaklandı. Bu baskılara dayanamayıp protesto gösterileri yapan Türklerin üzerine askeri birliklerce ateş açıldı. 1000 Türk Belene'deki toplama kampına gönderildi. Baskıların artması sonucu 360 bin Türk zorunlu olarak Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldı.
Postmodern soykırım- ABD önderliğindeki koalisyon güçlerinin işgali altındaki Irak'ın Felluce kentinde 1 milyon 500 sivilin sokaklarda öldürülüp çürümeye terk edildiği, cesetlerin köpeklerce yenilmeye başlandığı ve 250 bin kişinin bölgeden sürüldüğü iddia ediliyor. Yeni dünyada, Felluce katliamı 'post modern' soykırım olarak nitelendirilmeye başlandı.
İngilizler 1912-1974 döneminde Kıbrıs Adası üzerindeki egemenliklerini sağlamak amacıyla Rumlar'ın ENOSİS'i gerçekleştirmelerine göz yumup Türkler'e karşı saldırı başlattırdılar. 1912'de adada yasayan Rumlar Kıbrıs'ın 35 ayrı noktasında Türkler'e ait işyerleri, camii ve evleri yakıp yıkmaya insanları katletmeye başladılar. 1952 yılında kurulan EOKA terör örgütü sistematik bir biçimde başlattığı saldırılarda 100 Türk'ü, 100 İngiliz vatandaşını öldürerek 30 Türk köyünü yaktı. 1963 yılında EOKA'cılar yeni bir etnik temizleme planını devreye soktular, bu saldırılarda 500 Türk öldürüldü, 130 Türk köyü yakıldı, 25 bin Türk evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Almanlar 1933-45 yılları arasında Büyük Alman İmparatorluğu'nu kurmak ve mükemmel Alman ırkını yaratmak hedefiyle diğer milletlerden 21 milyon insanı topluca kurşuna dizerek, toplama kamplarında fırınlarda yakarak, gaz odalarında zehirleyerek soykırıma uğrattılar. Alman yönetimi öncelikle kendilerinden olmadığına inandığı bütün ırkları tespit edip harflerle sınıflandırdı. Bu kampanya uyarınca Çingenelerin yüzde 94'ü kısırlaştırdı. ikinci hedef grup olarak Yahudiler seçildi. Milyonlarca Yahudi sistematik bir biçimde öldürüldü.
----------------- imza------------------