Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara’da Venezuela Dışişleri Bakanı Felix Plasencia’yı ağırladı. İki ülke ilişkilerinin görüşüldüğü toplantı sonrası iki bakan ortak basın toplantısı düzenledi. ABD’nin Suriye’den çekilme kararını 1 yıl daha uzatması ve ABD Başkanı Joe Biden’ın Türkiye ile ilgili sözlerine tepki gösteren Çavuşoğlu, şöyle konuştu: “Bu mektup ‘kopyala- yapıştır’ bir mektup olmuş. Bu cümleleri ABD yönetimi daha önce de kullandı. ABD yönetimi doğruları söylemiyor. PKK ile YPG arasında hiçbir fark olmadığını çok iyi biliyorlar. Bu terör örgütüne çok iyi destek veriyorlar; eğitim, silah desteği. Bu, ABD kanunlarına göre suç. Bunlar bazı askeri raporlarda da yer aldı, hemen yok ettiler. Burada bulunma amacının da DEAŞ’la mücadele olmadığını biliyoruz. DEAŞ’la mücadele eden dünyadaki tek ordu bizim ordumuz ve bu mücadele sonunda da 4 bin civarında terörist öldürüldü. ABD, DEAŞ’ın Afganistan’da güçlenmemesi için Taliban’la angajmana başladı. Peki bu teröristleri Suriye’den oraya kim götürdü? Bunları bazı şehirlerden otobüslerle, uçaklarla alıp Afganistan’a bıraktılar. ABD Türkiye’yi suçlamak yerine kendi yanlış politikalarından vazgeçsin.”
Yunanistan’ın Türkiye’nin kıta sahanlığını ihlal girişimlerine de değinen Çavuşoğlu, “Kıta sahanlığımızın batı sınırları belirlendi. BM’ye kaydını yaptırdık. İhlal girişimlerine karşı tedbirlerimizi alıp engelliyoruz” dedi. En son Yunanistan’ın orada araştırma yapmak istediğini hatırlatan Çavuşoğlu, “Amaçları bizim kıta sahanlığımızı ihlal etmek” diye konuştu. Çavuşoğlu, kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge’ye (MEB) ilişkin de şunları kaydetti: “Hidrokarbon zenginlikleri başta olmak üzere denizin altındaki zenginlikler için kıta sahanlığı ilan etmek yeterli. Kıta sahanlığımızı ilan ettik, BM’ye kaydettirdik, burayı da koruyoruz. Buna ilaveten Münhasır Ekonomik Bölge ilan etmenin ne faydası var? Suyun içindeki zenginlikler, balıkçılık. Örneğin; Karadeniz’de kıta sahanlığımızı aynı zamanda Münhasır Ekonomik Bölge olarak ilan ettik. Akdeniz’de de bunu ilan edebiliriz. O zaman kıta sahanlığımızın olduğu bölgeye hiçbir ülkenin, balıkçının girmemesi lazım. Şu anda Akdeniz’de balıkçılık konusunda böyle bir ihtiyaç olmadığı için Münhasır Ekonomik Bölge ilan edilmedi; ama edilebilir. Burada bizim önümüzde hiçbir engel yok.”
Münhasır Ekonomik Bölge (MEB), 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS) ile uluslararası hukuka girdi. Bu tarihten sonra da dünyada deniz yetki alanlarının belirlenmesinde kıta sahanlığının yerini MEB aldı. Henüz yürürlüğe girmeden sözleşmenin imzacısı ve tarafı olmayan ABD, çevre denizlerinde hızla MEB ilan etti. Kıta sahanlığı ilan gerektirmezken, MEB ilan gerektiriyor. Bu haliyle Türkiye’nin BM’ye bildirdiği kıta sahanlığı sınırları sadece bildirim olarak görülürken, MEB ilanı uluslararası hukuk nezdinde bir hakkın tescili olacak. MEB, ülkelere 200 deniz mili boyunca ekonomik haklar tanıyor. Birçok ülke, MEB ilanına dayanarak karasularına yabancı ülke balıkçılarını sokmuyor. Türkiye 5 Aralık 1986’da Karadeniz’de MEB ilan etmişti. Ancak diğer denizlerde MEB ilanı yok.