15 Temmuz FETÖ darbe girişiminde milli mücadele ruhunun en önemli örneklerinden birini sergileyen Türkiye Büyük Millet Meclisi, 15 Temmuz’un yıl dönümünde özel oturumla toplandı. Oturumda ikinci kurtuluş mücadelesinden övgüyle bahsedildi, şehitler yadedildi, devam eden tehditlere karşı milli birlik çağrıları yapıldı. Genel Kurul’a ilk gelen lider Bahçeli oldu. Bahçeli saat 12.43’te salona girdi. HDP Milletvekili Celal Doğan, Bahçeli ile tokalaşan tek HDP’li oldu. Kılıçdaroğlu, 12.57’de salona girdi. Salonda oturan Bahçeli ile tokalaşmaması dikkati çekti. Saat 13.03’te Yıldırım salona girdi. AK Partili vekiller, salonda bulunan 15 Temmuz şehitlerinin yakınları ve gaziler ile aileleri Yıldırım’ı ayakta alkışladı.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşmasını yapan İsmail Kahraman’ın 15 Temmuz gecesi TBMM’de bulunan kadın milletvekillerine yönelik “Her birinin Nene Hatun olduklarını gösterdiklerini ifade etmek isterim” sözleri yoğun alkış aldı. Kahraman, 15 Temmuz gecesi ceketi olmayan Özgür Özel’e AK Partili Ahmet Gündoğdu’nun ceketini verdiğini anlatırken Özgür Özel’in, “Kaderde Millî Görüş gömleğini giymek de varmış” dediğini aktardı.
Kahraman’dan sonra ilk konuşmayı yapan Başbakan Yıldırım, “FETÖ’nün ağzıyla konuşanlar, 15 Temmuz ruhunu hissedemeyenler, Yenikapı ruhuna layık olamayanlar, onlar ancak kontrollü ruhlarla bir arada olabilir” dedi. “Eğer burada yeniden bir araya gelebiliyorsak bunu 250 kahraman şehidimize 2 bin 193 kahraman gazimize ve büyük Türk milletine borçluyuz” diyen Yıldırım, “Vatan size minnettardır.
15 Temmuz bu milletin düşmanına kıyameti gösterdiği gündür. 15 Temmuz iman dolu çılgın Türklerin tankları ezdiği gündür. 15 Temmuz bir işgal hareketine karşı milletin çıplak eliyle silahları erittiği gündür. 15 Temmuz, milli iradenin teslim alınamayacağınının yedi düvele ilan edildiği gündür” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, “Korkma” sözcüğü ile başlayan İstiklal Marşı’nın her satırının yeniden yazıldığını söyledi. Milletin korkmadığını, zira zaferin korkmayanlara ait olduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti: “O gece milletim kükreyip sel oldu, bendini çiğneyip aştı, dağları yırtıp, enginlere sığmayıp meydanlara taştı. O gece Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla milyonlar, milletine, vatanına, bayrağına, devletine sahip çıkmak üzere 2. kurtuluş mücadelesini başlattı. 15 Temmuz gecesi ihanetin en şiddetlisini yaşadık. 15 Temmuz gecesi destanların da en güzelini yazdık.”
27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan'ın Türk demokrasi tarihinin utanç vesikaları olduğunu vurgulayan Yıldırım, “15 Temmuz hepsinden farklıydı. İlk kez TBMM, aziz Türk milleti darbelere boyun eğmedi. ‘yeter söz milletindir’ dedi. Bir geceye 10 senelik bir mücadeleyi sığdırıp bu toprakların hür ve bağımsız kalacağını bütün dünyaya haykırdı” dedi. Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: “O gece bu yüce çatı bombalar altında sarsılırken, milletvekillerimiz parti kimliklerini bir kenara bıraktı, hep beraber demokrasiye ve ülkemize sahip çıktı. Adeta, savaş ortamında ölümüne, demokrasi, milli irade nöbeti tuttu, bombaların altında Meclisi terk etmedi. Milletim de egemenliğini düşmanlara bırakmayıp, o gece Meclisine, ölümüne sahip çıktı. Milletvekillerimiz nasıl o gece milli iradeye davetsiz çıktıysa, 15 Temmuz’un her yıl dönümünde de aynı ruhla bu çatı altında buluşulmalı. O gece milletin kahraman evlatları ellerinde bayrak, dillerinde ‘Allah Allah’ nidalarıyla, ezanlarla, salalarla ölüme koştu."
