Genelkurmay Başkanlığından, Teröristle Mücadele Harekatı kapsamında 24-30 Kasım tarihlerinde 2'si sözde lider kadroda olmak üzere 100 teröristin etkisiz hale getirildiği bildirildi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, ülkenin ve milletin güvenliğini sağlamak maksadıyla yurt içerisinde PKK/KCK terör örgütüne karşı kararlılıkla mücadelesine devam ederken, Fırat Kalkanı Harekât bölgesinde güvenliğin sağlanması ve bölgede terör nedeniyle göç etmiş halkın geri dönüşüne destek ve İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesinde ateşkes sürecinin tesisini ve devamını sağlamak maksadıyla, Gözlem Noktaları tesis etme kapsamındaki faaliyetlerini de sürdürdüğü vurgulandı.
Teröristle Mücadele Harekâtı kapsamında son bir hafta içiresinde PKK/KCK terör örgütünün barınma alanı ve yurt içine geçiş güzergâhı olarak kullanması sebebiyle büyük önem taşıyan (özellikle Diyarbakır, Tunceli, Bitlis, Ağrı, Batman, Siirt ve Irak’ın Kuzeyi) bölgeleri, teröristlerden temizlemek maksadıyla yürütülen operasyonlara aralıksız devam edildiğine dikkat çekilerek, bu kapsamda; Diyarbakır / Lice / Kulp / Hazro / Silvan, Tunceli / Nazimiye, Bitlis / Hizan, Ağrı / Doğubayazıt, Batman / Sason, Siirt / Eruh ve Irak’ın Kuzeyi (Zap ve Avaşin-Basyan) bölgelerinde büyük ve orta çaplı operasyonlar icra edildiği bildirildi.
32 adet ey yapımı patlayıcının tespit edilerek imha edildiği kaydedilerek teröristler tarafından kullanılan 59 silah mevzi, sığınak, barınak, mağara ve depo bulunarak kullanılamaz hale getirildiği vurgulandı.
PKK/KCK terör örgütünün en önemli finansal kaynaklarından olan kaçakçılık ve uyuşturucu ile mücadeleye yönelik hudut hattında alınan tedbirler ve icra edilen operasyonlar neticesinde 66,5 kg uyuşturucu, 716 kg toz esrar, 512 kg kubar esrar, 67.550 paket kaçak sigara, 4.108 lt kaçak akaryakıt, 3 adet kaçak cep telefonu ele geçirildiği bildirildi. Etkili hudut güvenliği ve hizmetleri kapsamında icra edilen denetim ve kontroller sonucunda sınırlardan yasa dışı yollardan geçmeye çalışan 13 bin 799 kişi yakalandığı kaydedildi.
Özellikle Tunceli, Diyarbakır ve Irak’ın kuzeyinde icra edilen etkili operasyonlar neticesinde PKK/KCK terör örgütüne önemli kayıplar verdirilerek ağır darbe indirildiği ifade edildi. Suriye’nin kuzeyinde icra edilen harekât kapsamında; hudut güvenliğini sağlamak, DEAŞ Terör Örgütünün tehdit ve saldırılarını önlemek, yerinden edilmiş kimselerin yurtlarına dönüşüne katkı sağlamak, sivilleri korumak/yaşanan terör olaylarından zarar görmesini engellemek maksadıyla icra edilmekte olan Fırat Kalkanı Harekâtında, TSK tarafından desteklenen ÖSO’nun yoğun ve kararlı mücadelesi sayesinde Azaz-Cerablus arasında bulunan toplam 243 meskûn mahal ve 2.015 km’lik alan kontrol altına alındığı belirtildi.
Bab bölgesinde patlayıcı ve mayın arama/temizleme çalışmaları sürdürülürken PKK/YPG terörist unsurlarının Afrin’den doğuya, Münbiç’ten batıya doğru olabilecek saldırılarını durdurmaya yönelik alınan tedbirlerin uygulanmasına hassasiyetle devam edildiğine dikkat çekilerek, “Bu kapsamda özellikle Azez-Mare ve zaman zaman da Münbiç bölgesinden yapılan taciz ve saldırılara misli ile mukabelede bulunulmaktadır. Bölgede yürütülen normalleşme (altyapı, üstyapı, yerel yönetimlerin desteklenmesi vb.) çalışmalarına katkı sağlanmaktadır" denildi.
Astana mutabakatı kapsamında ateşkesin etkinliğinin artırılması, çatışmaların sona erdirilmesi, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönüşü için uygun şartların sağlanması ve ihtilafın barışçıl yollarla çözülmesi için uygun koşulların oluşturulmasına destek sağlamak maksadıyla belirlenen Gerginliği Azaltma Bölgelerinden biri olan İdlib bölgesinde, TSK birliklerinin Gerginliği Azaltma Kontrol Gücü olarak görev yaptığı vurgulanarak, "Bu kapsamda 13 Ekim 2017 tarihinde 1 Numaralı Gözlem Noktası, 23 Ekim 2017 tarihinde 2 Numaralı Gözlem Noktası, 19 Kasım 2017 tarihinde ise 3 Numaralı Gözlem Noktası tesis edilmiş ve görevlerine devam etmektedir. Diğer Gözlem Noktalarının açılarak faaliyete geçirilmelerine yönelik çalışmalara devam edilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları bölgedeki görevlerini Astana görüşmelerinde garantör ülkelerce mutabık kalınan angajman kuralları çerçevesinde sürdürmektedir" ifadesi kullanıldı.