Başbakan Binali Yıldırım partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. CHP'ye çağrı yapan Yıldırım, "Sayın Kılıçdaroğlu 'Kapımız açık' diyor, bizim de kapımız açık, tren kaçmadan binin. Yenikapı ruhunu yaşatalım, vesayet kalıntısı bu anayasayı değiştirelim" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Bugün KKTC'nin kuruluş yıl dönümü. 33 yıl önce KKTC kuruldu. Bütün Kıbrıslı kardeşlerimizin bu güzel gününü kutluyoruz. Türkiye her zaman Kıbrıs'ın yanındadır. Kıbrıs'ın siyasi, ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlamaya yönelik her türlü katkıyı, hassasiyeti sürdüreceğiz. Kıbrıs'ta bugünlerde müzakereler devam ediyor. Bunların amacı, yıllardır devam eden adadaki haksızlıkların sona erdirilmesi. Kıbrıs Rum tarafı adanın tamamını temsil ediyor ve KKTC'ye ambargo uygulanıyor. Müzakerelerin amacının bu adaletsizliğin ortadan kaldırılması için. Sonuç ne olursa olsun, Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını geriye götürecek, adil temsil haklarına zarar verecek hiçbir çözüm asla ve asla kabul edilemez. Kıbrıs'ta iki taraflı dönüşümlü başkanlığı içeren, adil paylaşımlı bir çözümü biz de çok arzu ediyoruz. Kıbrıs'ta geçmişte yaşanan olayların bir kez daha yaşanmaması için Türkiye'nin etkin garantisi devam etmelidir. Farklı alternatifler ortaya sürenler asla yanılgı içinde olmasınlar. Ümit ederiz ki, bu görüşmeler iki tarafı da memnun edecek bir şekilde sonuca bağlanır.
Geçtiğimiz haftayı yoğun bir gündemle tamamladık. Ovit Tüneli 136 yıllık bir hayaldi. Hiç unutmuyorum geçtiğimiz yıllarda Kasım ayı ortasında Erzurum karayolunda öğrencilerin bir gece boyunca orada mahsur kaldığını ve onları kurtarma çalışmalarına bizatihi rol almıştım. Bu zorluklar bize bir şeyi öğretti her şeyin bir çözümü vardır. Zor olan hemen yapılır imkansız zaman alır. Hatırlayın Bolu Tünelini geçmiş iktidarlar 17 yılda yapamadı. Sonunda da bu tüneli ne yapsak diye tartışma yaptılar. Bu Türkiye Ak Parti iktidarının olduğu Türkiye'dir. 2017 sonunda Ovit Tünelini ve bu yolun açılışını gerçekleştireceğiz.
- Türkiye birçok alanda olduğu gibi sosyal sorumluluk projelerinde de dünya ile yarış halinde. Bugün Avrupa ve Asya'da dünya nüfusunun beşte birinin elektriğe erişemediğini düşünürsek bu hizmetin ne kadar anlamlı olduğunu anlayabiliriz. İç hatlardaki yolcu sayımızı, deniz ticaret filomuzu 30 ülke arasında 14. sıraya yerleştirdik. Nüfusları karşılaştırdığımızda Çin ile yarışamayız ama bu anlamda Çin'den sonra ikinci olmak az iş değil. Yardım alan değil yardım eden bir Türkiye'yiz. 14 yıl önce kimin aklına gelirdi. Türk mühendislerin yaptığı gemiler karanlığa gömülü ülkelere gidecek o ülkelere ışık olacak. Vaktiyle onlar konuşur Ak Parti yapar diyorduk. Bugün hala onlar konuşuyor Ak Parti yapmaya devam ediyor.
Mazotta yapılan destek çiftçimizin yüzünü güldürecek, mazotun yarısı sizden yarısı bizden. Bildiğiniz gibi tarımda 2 tane önemli girdi var. Birisi mazot birisi gübre. Gübrede KDV yi kaldırdık ucuzlatma gerçekleştirdik. Önümüzdeki yıllarda daha fazla organik gübre hedefliyoruz.
Tarım desteklerinde önemli bir değişikliği de şöyle yapıyoruz. Geçtiğimiz 14 yılda tam 90 katrilyon tarıma destek verdik. Bu destekler bundan sonra parça parça değil, 2 partide verilecek, bir ekim döneminde bir de hasat döneminde.
Bizim davamız Türkiye'ye hizmet davasıdır. bu hafta Kobilerimize yatırımcılarımıza yeni müjdeler verdik. Ekonomik faaliyetlerin yarıdan fazlası KOBİ'ler ile gerçekleşiyor. Bunun için onlara ilave 17 milyarlık kredi imkanı getiriyoruz.
- 2016 yılı için asgari ücreti 1300 lira yaptık. Bu artıştan doğan sigorta priminin işveren payını devlet olarak işverenlerin yükünü azaltmak adına biz yüklenmiştik. Prim desteğini 2017 yılında da devam ettireceğiz. 2017 yılı boyunca Kobilere 7,5 milyar liralık destek sağlıyoruz. Böylece ekonominin çarkı daha hızlı dönmeye devam edecek.
Terörle mücadelede kararlılığımız devam ediyor. Kış aylarında, bu yıldan itibaren ara vermek yok. Terör yuvalarını dağıtmaya devam edeceğiz. Irak ve Suriye üzerinden ülkemize yönelik oradaki iç karışıklıklardan dolayı terör tehdidi devam ediyor. Türkiye'yi tehdit eden terör bitinceye kadar hem içeride hem dışarıda mücadeleyi sürdüreceğiz. Terörün topraklarımıza erişmeden durdurulması için mücadele devam ediyor. Irak'ta da gerekli hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bu hem ülke güvenliğimiz hem de sınır boylarındaki kardeşlerimizin güvenliği için önemlidir.
ÖSO El Bab'a doğru ilerliyor. Burayı da DEAŞ unsurlarından temizleyeceğiz. PYD/YPG/PKK'ya karşı da operasyonlarımız sürüyor. Demografik yapının değişmesine müsaade edemeyiz. Türkiye olarak bütün çabamız bölge halkının huzuru, geleceği, can güvenliklerinin sağlanmasıdır.
Trump'ı telefonda arayıp tebrik ettim, hayırlı uğurlu olsun. Bu süreci tüm ülkelerin iyi okuması gerekiyor. Sandıktan çıkan sonucu sokak şiddetleriyle yok saymaya çalışmak demokrasiye karşı kabul edilemez bir tutumdur.
Türkiye hakkında bugünlerde AB çevrelerinde olumsuz beyanatlar devam ediyor. Bunlar objektiflikten uzak davranışlardır. AB'deki dostlarımız malesef 15 Temmuz'a yönelik net tavrı ortaya koyamadılar. Bir ülkenin geleceğini savunmasında anlaşılmayacak bir şey yok, her şey dünyanın gözü önünde oldu. Sizin samimiyetinizi sorgularız. PKK'ya FETO'ya kucak açanlar Türkiye'ye ayar vermeye çalışama. AB önce şu teröristlerin ağzından konuşmayı bıraksın. Önce terör grupları ve onların siyasi uzantılarına destek olmaktan vazgeçsin. Tercihini yapsın. Türkiye hiçbir ülkeden talimat almaz. Bizim talimat alacağımız tek kaynağımız aziz milletimizdir.
- Hakkaniyetli her eleştiriye açığınız. AB tutmuş terör yasasını değiştirin diyor. Türkiye terörle amansız mücadele verirken nereden çıktı. Ne olduğunu biliyoruz, terör örgütlerinin telkiniyle bunu söylüyorlar. Kusura bakmasınlar. Milletvekillerinin dokunulmazlığıyla ilgili eleştirilerini sıralıyorlar. Zaman zaman bu dokunulmazlıklar kaldırılmıştır. Bunun Avrupa'da sayısız örnekleri var. Bu çifte standardı asla kabul etmiyoruz. Kendilerine hak gördüklerini Türkiye de kendisine hak görüyor.
- AB'nin son açıkladığı rapor bizi hem üzmüş hem de rahatsız etmiştir. Bugüne kadar yapıcı eleştirileri hoş görüyle karşıladık, gereğini yaptık. Son rapor maksadını aşan ifadelerle dolu. Asla kabul etmiyoruz. Biz AB'yi hep yanımızda görmek istedik. Bizim terörle mücadeleden vazgeçmemiz asla beklenmemelidir. Bu kararlılığı gösteremeyen ülkeler bir gün kendileri de bu acıyla yüzleşecektir.
Bazı milletvekillerinin yargı kararıyla ifade vermeye getirilip, bir kısmı hakkında tutuklama kararı verilmesi tamamen yargı çerçevesindedir. Haklarında terör örgütü üyesi olmak, propaganda yapmak gibi ağır iddialar var. Bunlar yargının önünde ya aklanacaklar ya da hesap verecekler. Üçüncü bir yol yok.
- Türkiye'de hukukun işleyişine AB büyükelçileri karar veremezler. Milletimiz AB büyükelçilerinin HDP grubunda verdikleri trajik fotoğrafı asla unutmaz. HDP bütün çağrılara rağmen malesef terör örgütüyle arasına mesafe kuramayan bir parti olmuştur. Bu milletin birliği için operasyonlar sürecek.
Belediyeler halka hizmet yerleridir. Devletin imkanlarıyla terör örgütüne peşkeş çekilmesi belediyecilik değildir. Bölgedeki vatandaşlarımızı hak ettikleri ortama kavuşturmak için hükümet olarak canla başla uğraşıyoruz. Hiç kimse bizim vatandaşlarımızla aramıza giremeyecek.
- AK Parti olarak biz siyasetin belirli bir düzeyde olmasını bekliyoruz. Türkiye'nin boş laflarla bir yere gidemeyeceği aşikar. Bunu CHP anlamıyor, anlamamazlıktan geliyor. Defalarca Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulundum. Ancak sayın Kılıçdaroğlu dediğim dedik, çaldığım düdük başka birşey demiyor. Yabancı medyaya hiçbir mesneti olmayan iddialarla hükümetini şikayet ediyor, kötülüyor. Şimdiye kadar bu iddialarını delillendirdiğini görmedik. Şimdi rejimi değiştirecekler diyor. Rejim tartışması ey Kılıçdaroğlu 1923'te bitti. Cumhuriyet'i tartışan kimse yok. Biz rejimi değil anayasayı değiştirmek istiyoruz. Bırakın millet karar versin.
Anayasa değişikliğiyle ilgili önemli bir noktaya geldik. Çağrımızı yaptık, ana muhalefet partisi Başkanlık sistemine karşı oladuğunu açıkça belirtti. ve kenara çekildi. MHP her ne kadar parlamenter sistemden yana olduğunu ifade etsede, şu anda ülkenin bir an önce mevcut anayasanın birbirine uyumlu hale getirilmesi konusunda bizimle mutabık olduğunu ifade etti.Nihayet bir anayasa değişikliği konusunun yüce meclise getirmeye karar verdik. Bundan sonra karar yüce milletindir. Millet meclisi bu kararı millete gitmesine karar verecek, nihai kararı da millet verecek.
Sayın Kılıçdaroğlu "Kapımız açık' diyor, bizim de kapımız açık, tren kaçmadan binin. Yenikapı ruhunu yaşatalım, vesayet kalıntısı bu anayasayı değiştirelim. MHP ile bu değişiklikleri yüce Meclisimize sunacağız. Oturur, müzakere ederiz, gelin konuşalım, kafanıza yatmıyorsa yine hayır diyin. İnşallah MHP ile bu değişiklikleri yüce meclisimizin takdirine sunacağız. Biz bu yolda yürümeye kararlıyız. Anayasa ne AK Parti'nin ne MHP'nin ne de CHP'nin meselesi değildir. Anayasa milletin anayasası olacaktır. Biz milletimizin samimiyetine hep güvendik.