Türkiye’ye yönelik 17-25 Aralık kumpasının ikinci dalgası olan okyanus ötesi operasyonu ABD’nin elinde patlamak üzere. Davadan kurtulmak için ABD ile işbirliğine giden Reza Zarrab, sanık konumundan tanık sıfatına geçtikten sonra ABD’nin istediklerini söylemeye başladı. Kurulan tiyatro sahnesinde başrol oyunculuğu verilen Zarrab’ın, mahkemede söylediği her şey karşılıksız çıktı. Kaldığı cezaevinde Zarrab’ın, gardiyana rüşvet verip uyuşturucu, alkol aldığı ve kadın talep ettiği hatta avukat kılığında cezaevine giren kadınla gardiyanın odasında bir saat görüştüğü ortaya çıkmıştı. Ayrıca geçtiğimiz günlerde hücre arkadaşı dava açarak Zarrab’ın, kendisine tecavüz ettiği ve cinsel tacizde bulunduğunu iddia etmişti.
Mahkemede ifadelerin dinlenmesinin ardından söz savunmalara geçti. Halkbank eski Genel Müdür yardımcısı Hakan Atilla’nın avukatları yapılan son duruşmaya Türk Hava Yolları’nda (THY) bilet satış uzmanı olarak çalışan Semra İbrahimi Hamza’yı tanık olarak getirdi. Tanık Hamza ifadesinde, Atilla’nın eşi ve oğlu ile birlikte, 10 Nisan 2013 tarihinde bindiği İstanbul-Barcelona uçağının Türkiye saati ile (TSİ) 14.09’da havalandığını ve Barcelona’ya TSİ 17.48’de iniş yaptığını söyledi. Reza ise ifadesinde söz konusu saatler ve tarihler arasında Süleyman Aslan’ın Atilla ile görüştüğünü ileri sürmüştü. Tanık kürsüsünde ifade veren Atilla ise, "O saatte uçaktaydım ve asla böyle bir görüşme gerçekleşmedi" ifadelerini kullandı.
ABD’de devam eden kumpas davasında tanıklık yapan firari FETÖ’cü polis Hüseyin Korkmaz’ın ifadeleri de kurgulanan senaryoyu bir kez daha gözler önüne serdi. Kiralık tanık olarak ifade veren Korkmaz, ABD ile kirli iş birliğini itiraf edip, FBI’dan 50 bin dolar mali yardım aldığını ve savcılık tarafından kendisine kira yardımı yapıldığını söylerken, 17-25 Aralık darbe girişimine ait belgeleri ABD’ye kaçırdığını da itiraf etmişti.
Tiyatronun Hakimi Richard Berman, avukatların FETÖ’cü Korkmaz’ın ifadeleri nedeniyle yapılan hatalı yargılama itirazlarını reddetti. Aksine bu ifadelerin, savunmanın işine yaradığını belirterek, avukatların delil yetersizliğinden davanın düşmesi yönündeki taleplerini ise savcılığın değerlendirildikten sonra karara bağlayacağını söyledi.