Ruh Ordo Kültür Merkezi’nde Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov’ın ev sahipliğinde “Türk Konseyi 6. Devlet Başkanları Zirvesi”ne katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ticaretin milli parayla yapılmasını önerdi.
Ortak çabaların, ortak vizyonun ve ortak hayallerin eseri olan Türk Konseyi’nin, aynı zamanda müşterek bir idealin de sembolü olduğuna işaret eden Erdoğan, “Bugün bizleri bir araya getiren sadece dilimiz, tarihimiz ve kültürümüz değil, güvenli ve müreffeh bir geleceği hep birlikte inşa etme arzu ve irademizdir. Refahımızı ilerletmek, kalkınma hamlelerimizi başarıya ulaştırmak ve yüzleştiğimiz sorunlarla etkin bir şekilde mücadele etmek için güç birliği yapmamız şarttır” dedi.
Erdoğan, son dönemde uluslararası teamül, prensip ve kuralların hoyratça ihlal edildiği bir dönemden geçildiğine işaret ederek, isim vermeden ABD’yi eleştirerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bazı ülkeler, uluslararası meselelerin çözümünde diplomasi, diyalog ve çok taraflılık yerine; tehdit, baskı ve şantajı öne çıkarmaya çalışıyorlar. Ticaret kısıtlamaları, gümrük vergileri ve yaptırımlar gibi araçlar üzerinden, uzun yılların eseri olan anlaşmalar bir anda anlamsız hale gelebiliyor. Türkiye, uluslararası toplumla dayanışma içinde diyaloğu, diplomasiyi, adaleti ve hukuku savunmaya devam edecektir. Türk devletleri olarak kendi aramızda sergileyeceğimiz iş birliği ve dayanışma, uluslararası sistemin adaletli şekilde işletilmesine de katkıda bulunacaktır.”
Son yıllarda Türk dünyasının jeo-ekonomik öneminin daha da arttığına vurgu yapan Erdoğan, ticaret hacmini yükseltmek ve potansiyeli daha iyi değerlendirebilmek için yeni açılımlara ihtiyaçlarının bulunduğunu belirtti. Erdoğan, “Uluslararası ticaretin dolara olan bağımlılığı, artık karşımıza bir engel olarak çıkmaya başladı. Biz bu konuda kendi para birimlerimizle ticaret yapılması seçeneği üzerinde yoğunlaşmayı öneriyoruz” diye konuştu.
Türkiye olarak FETÖ, DEAŞ ve PKK gibi farklı terör örgütleriyle yoğun bir mücadelenin içinde bulunduklarına dikkati çeken Erdoğan, “FETÖ, bir dönem ülkemizde olduğu gibi dünyanın dört bir yanında eğitim kurumları üzerinden örgütlenmiştir. Takiyye, yalan ve gizlilik, bu örgütün en önemli özelliğidir. Son 5 yıldır yaşadıklarımız bize olduğu kadar tüm dostlarımıza da FETÖ ile mücadelede geç kalınmaması gerektiğini çok açık ve net bir şekilde göstermiştir” dedi. Bu konuda özellikle Özbekistan’ın atttığı adımları takdirle karşıladıklarını vurgulayan Erdoğan, “Bu çerçevede FETÖ’yle mücadelede bize destek olan tüm Türk Konseyi üyelerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Teröre bulaşmış bu yapının tasfiyesini talep ederken, eğitim alanında ortaya çıkan boşluğu da göz ardı etmiyoruz. Bu amaçla FETÖ iltisaklı okulları devralmak, eğitimle alanındaki ilişkilerimizi güçlendirmek, yurt dışında yeni okullar açmak amacıyla Türkiye Maarif Vakfını kurduk. Vakfın, Türk Konseyi ülkelerinde faaliyet göstermesi için desteklerinizi bekliyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Twitter hesabından Kırgızistan ziyaretine ilişkin değerlendirmede bulundu. Ziyaretin ilişkilerin daha da gelişmesine vesile olacağına inandığını belirten Erdoğan, mevkidaşı Sooronbay Ceenbekov ile gündemlerindeki tüm konuları değerlendirdiklerini aktardı. Erdoğan, şunları kaydetti: “Kültürel bağlarımızı daha da güçlendirecek olan Bişkek Cumhuriyet Merkez İmam Serahsi Camii’nin açılışını gerçekleştirdik. 3. Göçebe Oyunları’nın açılışına katıldık. Kırgızistan’ın dünya kültür mirasına kazandırdığı bu oyunları 2020 yılında inşallah ülkemizde düzenleyeceğiz.”
Kırgızistan’ın ev sahipliğindeki “Türk Konseyi 6. Devlet Başkanları Zirvesi” Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan ve Kazakistan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Özbekistan’ın “onur konuğu”, Macaristan’ın ise “gözlemci ülke” sıfatıyla katıldığı zirvede, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyavev ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban hazır bulundu. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Ceenbekov tarafından konuk devlet başkanları karşılandı ve aile fotografı çekimi yapıldı. Başkan Erdoğan’ın, aile fotoğrafı çekimi öncesinde Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyayev ile samimi şekilde sohbet etmesi dikkati çekti.
Zirveye katılan liderler de tarihi mesajlar verdi. Ev sahibi sıfatıyla zirvenin açılış konuşmasını yapan Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov, “Ortak tarih, kültür ve dil temelinde kurulan Türk Konseyi’nin bugünkü zirvesi Türk dünyasının yüzyıllarca süren dostluğunu yeni bir seviyeye çıkaracak ve yeni bir sayfa açacaktır. Buna inanıyorum” dedi. Ceenbekov, Avrupa’nın ortasında yer alan Macaristan’ın konseyde gözlemci statüsü ile yer aldığını hatırlatarak, Macarların Türk geçmişini, geleneklerini, adetlerini, kardeşlik ve dostluk bağlarını unutmamasının kendilerini sevindirdiğini vurguladı.
Kırgızistan’ın ev Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Türk Konseyi’ne üye ülkeler arasındaki ticaret hacminin son iki yılda yüzde 22 arttığını belirterek, devletler arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri daha da geliştirmek gerektiğinin altını çizdi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ülkesinin Türk Konseyi’ne üye tüm ülkelerle sıkı iş birliği yürüttüğünü, bu durumun her geçen gün daha da güçlendiğini bildirdi. Türk Konseyi’ne üye ülkeler arasındaki desteğin önemini vurgulayan Aliyev, “Gelecekte, uluslararası kurumlarda karşılıklı destek konusunda ek adımlar atmamız gerektiğini düşünüyorum. Bölgesel güvenlik konuları büyük önem taşımaktadır. Çünkü dünyada yeni riskler, tehditler yaşanmaktadır. Yeni çatışma ve savaşlar alevleniyor. Azerbaycan uzun yıllardır Ermenistan’ın işgali dolayısıyla sıkıntı çekmektedir. Uluslararası birliğin Azerbaycan’ın ayrılmaz parçası olarak tanıdığı Dağlık Karabağ ve etrafındaki 7 il, 20 yıldan fazladır Ermenistan’ın işgali altındadır. İşgalin sonucu olarak topraklarımızın yaklaşık yüzde 20’si Ermenistan’ın kontrolündedir. Bir milyondan fazla Azerbaycanlı topraklarını terketmek zorunda kalmıştır” dedi.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban da konuşmasında, Macaristan’ın Türk kökenini koruduğunu ifade ederek, “Biz Macarca konuşuyoruz. Bu Türk diliyle bağlantısı olan eşsiz bir dil. Hristiyan dinini aldık, fakat Kıpçak-Türk ilkeleri üzerinde duruyoruz” dedi. Macaristan’ın Kazakistan ile stratejik işbirliği kurduğuna işaret eden Orban, diğer Orta Asya ülkeleriyle de ortaklık iş birliğini genişletmeye hazır olduklarını dile getirdi.