MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “taktiksel bakmıyoruz” dediği Cumhur İttifakı konusunda “İttifak yaşayacak. Bu ittifak dosta düşmana kalıcı mesaj olacaktır” dedi. Bahçeli, ekonomiye kurulan tezgahın milli dayanışma ruhuyla bozulduğunu söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kızılcahamam’da gerçekleştirilen parti kampı sonrasında açıklamalarda bulundu. Bahçeli özetle şunları söyledi:
Türkiye’ye ekonomik savaş açtılar. Türkiye bir krize değil, ekonomik mahiyetli haçlı akınına maruz kaldı. Son iki aydır Türkiye’nin üzerinde her türlü numarayı çevirdiler. Türkiye ekonomisini alt üst etmek için kurulmuş tezgâh milli dayanışma ruhuyla bozuldu.
Hükümetin zamanında müdahaleleriyle toz bulutu dağıtıldı. Döviz fiyatındaki kontrolsüz artışlar frenlendi. Türkiye ekonomik türbülansta şiddetle sallanırken nemalanmaya, bundan istifadeye çalışan mayası ve meşrebi bozuklar mutlaka afişe edilmeli, yaptıklarının bedeli ödettirilmelidir.
Biz, CHP gibi olamayız, CHP gibi davranamayız. Biz diğer candaş, yoldaş ve kandaş yedeklerine benzeyemeyiz. Eleştirilecek konular varsa elbette hükümeti eleştiririz. Terörle sonuç alamayanlar, Gezi provokasyonunda istediklerini bulamayanlar, darbe teşebbüsleriyle altın vuruşu yapamayanlar, ellerindeki son koz olan ekonomik silahlarla etrafımızı habis ur gibi sarmışladır. Ve bu uru koparacağız.
31 Mart’a kazanç-kayıp prizmasından bakamayız, bakmıyoruz. 31 Mart’ta, 24 Haziran’ın kazanım ve hakları tartışmaya açılmasın, diyoruz. Bu sorumluluğun da Cumhur İttifakı’nın iki paydaşına düştüğünü hem ihtimamla ifade hem de ikazla ileri sürüyoruz. 31 Mart 2019’u, Türkiye’nin 2023’ten önceki son virajı, yeni hükümet sisteminin son imtihanı olarak yorumluyoruz. Bu itibarla Cumhur İttifakı’nın milli görev ve tarihi sorumluluğunu bir kez daha icra etmesini mühim görüyoruz. Bize siyasi güç hatırlatması yapılmasına gerek yoktur. İki de bir pozisyon açıklaması tebliğine lüzum yoktur. Birinci partiyiz, her ilde aday çıkaracağız, sözlerine ihtiyaç da yoktur. Biz her şeyin farkında ve bilincindeyiz. Her ilden aday çıkarmak her partinin hakkıdır.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday çıkarmayacağız. Sözümüzden caymayacağız. Bunun haricinde her seçim bölgesinde, her büyükşehir, il, ilçe ve beldede diğer siyasi partiler gibi adaylarımız olacaktır.
İki partinin görevlendirilmiş kişi ya da heyetleri seri görüşmelerini elbette yapabileceklerdir. Bu görüşmeler gayri resmi değil, resmidir; gelişigüzel muhabbet değil muvaffakiyet amaçlı muazzez ve muhkem temaslardır. Muhabbet edeceksek ederiz, ama resmi görüşmeleri sulandırmanın, itibarsızlaştırmanın, saptırmanın manası yoktur. Biz Cumhur İttifakı’na taktiksel bakmıyoruz. Bilmeyen varsa öğrensin, Cumhur İttifakı, bizzat cumhurun iradesine dayanmaktadır. Gücünün farkında olmayanlar strateji kuramaz, taktik kurgulayamaz. İttifak yaşayacak, bu ittifak dosta da, düşmana da kalıcı mesaj olacaktır.”
Sayın Cumhurbaşkanı, ‘kişilere karşı işlenen suçlarda devletin af yetkisi yoktur’ diyor. Devlet, ‘ancak kendisine karşı işlenen suçları affeder’ görüşünü seslendiriyor. Bu yaklaşıma saygı duyuyoruz; ama tartışmalı olduğunu, hukuken temeli olmadığını da biliyoruz. Eğer kişilere karşı işlenmiş suçları kişiler affeder veya ceza tenkisatı yaparlarsa o zaman adalet ve hukuka gerek ve ihtiyaç kalacak mıdır? Bizim için kanun teklifimiz meşrudur, iyi hazırlanmıştır.
Türkiye tutuklu ve hükümlü sayısı itibariyle Avrupa’nın ilk sırasında, dünyanın yedinci ülkesi durumunda. Bizim şartlı ceza indirimi teklifimizin kapsamında terör suçundan hüküm giyenler, kadın, çocuk ve insan kasapları, tecavüz ve istismar suçluları yer almamaktadır. ‘Rahşan affı tekerrür ediyor, Çakıcı affı geliyor, nitelikli çoğunluk gerekir, Anayasa Mahkemesi kanunun niteliğine bakar, eşitlik ilkesi doğrultusunda kapsamını emsal kararlarda olduğu üzere genişletir’ diyenler, acele ve ezbere konuşanlardır.
Cezaevleri pimi çekilmiş bomba gibidir. Kanun teklifimizle ilgili gelişme ve alınan tutumlar Cumhur İttifakı’ndan bağımsızdır. Baklava çalan çocuğa diklenen, sıra yurt dışına kaçan baklavacı FETÖ’cülere geldiğinde sessiz kalanlar bize ne anlatıyor, neyi işaret ediyor? Uyuşturucuyu değil, uyuşmuş ve uyanmasını dilediğimiz insanlık haysiyetini savunuyoruz.