Terörden tutuklandılar

Yeni Şafak
Mustafa Sait Özkan
04:006/11/2016, Pazar
G: 6/11/2016, Pazar
Yeni Şafak

Cumhuriyet Vakfı’na ilişkin operasyonda Murat Sabuncu ve Kadri Gürsel’in de aralarında bulunduğu 9 kişi ‘silahlı terör örgütü adına faaliyette bulunmak’tan tutuklandı. Tutuklama gerekçesinde gazetenin terör örgütlerinin amacına uygun hareket ettiği, devletçi, geleneksel, laik ve ulusalcı çizgisini ansızın değiştirip devleti hedef aldığına dikkat çekildi

Cumhuriyet Gazetesi Vakfı'na ilişkin Pazartesi günü başlayan operasyonla 13 kişi gözaltına alınmıştı. Yazarlarından Hikmet Çetinkaya ve Aydın Engin hakimlikten adli kontrolle serbest kaldı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerin sorgusu sabaha kadar sürdü. İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği kararını saat 10.30'da açıkladı. Hakimlik, tutuklama talebi ile sevk edilen Murat Sabuncu, Bülent Utku, Güray Tekin Öz, Önder Çelik, Kadri Gürsel, Turhan Günay, Musa Kart, Hakan Karasinir ve Mustafa Kemal Güngör'ün, “Silahlı Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak”tan tutuklanmasına karar verdi.



FETÖ VE PKK PROPGANDASI


Hakimlik tutuklama gerekçesinde, Cumhuriyet Gazetesi'nin pek çok haber ve manşetinde FETÖ ve PKK silahlı terör örgütünün propagandası sayılabilecek ve örgüt lehine algı oluşturabilecek haberlere yer verdiğini belirtti. Kararda gazetenin manipülasyon ile gerçeği perdeleyip terör örgütlerinin amacına uygun hareket edip iç kargaşa çıkartmaya ve ülkeyi yönetilemez hale getirmeye yönelik haberlere imza attığı belirtildi.



YENİKAPI'YI HEDEF GÖSTERDİ


Gazetenin darbe girişiminin ardından 17 Temmuz günü 'Sokaktaki Tehlike' başlıklı haberi için “Demokrasisine sahip çıkan darbe tehditini püskürtmek için sokaklara inip geleceğine sahip çıkan millet üzerinden toplumu kalıplaştırmaya neden olabilecek haberde Cumhurbaşkanımızın tanka asılan posterinin manşet yapılarak sokağa çıkıp demokrasisine sahip çıkılma hadisesinin tehlike olarak görüldüğü..” ifadeleri kullanıldı. Yine gazetenin 'Eksik Demokrasi' haberiyle Yenikapı'da mitingini hedef gösterdiği, HDP'nin mitingde olmamasını eksik demokrasi şeklinde belirttiği anlatıldı. Kararda, Cumhuriyet'in “İşte Erdoğan'ın yok dediği silahlar” manşetine de değinilerek, “FETÖ kumpası olduğu tespit edilen MİT'e ait yardım TIR'ların durdurulmasına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğrafların manşetten yayınlandığı, Sözcü Gazetesi'nde yayınlanan bir yazıda daha önce Taraf Gazetesi'ne kendi sızıntılarının taşeronu olarak kullanan bu gizli yapı (FETÖ) MİT TIR'ları haberinde olduğu gibi belgeleri servis etmek için artık Cumhuriyet'i seçti” ifadeleri kullanıldı.



BALBAY'IN 'TWEET'İ DELİL


CHP'li Mustafa Balbay'ın MİT TIR'ları haberiyle ilgili haberle ilgili 'Cumhuriyette Fetöcülükten Kürtçülüğe kadar herşey serbest, CHP milletvekili olarak yazı yazmak yasak' şeklinde 'tweet'i karara delil olarak girdi. Hakimlik bu 'tweet' için, “Söz konusu gazetenin terör örgütleri tarafından kullanıldıklarının bir delili olduğu” yorumunu yaptı. Kararda, şüphelilere ilişkin, 17-25 Aralık sürecinde Ergenekon savcılarının Cumhuriyet'te yer aldığı, eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile görüştükleri, gazetenin devletçi, geleneksel, laik, ve ulusalcı çizgisini ansızın değiştirip devleti hedef alması, devleti hedef alan FETÖ kaynaklı haberleri manşete taşıdığı, gazetenin yazarlarının FETÖ'nün organize ettiği Abant toplantılarına katıldıkları anlatıldı.



ÖRGÜTLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDELER


Bir dönem Zaman Gazetesi ile ortak manşetler attıkları belirtilen şüphelilere ilişkin, Cumhuriyet Vakfı'nın seçimlerinde yasalara aykırı hareket ederek FETÖ ile işbirliği içine içerisine girmek isteyen kişilerin yönetimde yer almaları için yasalara aykırı hareket ettikleri ifade edildi. Cizre'de gerçekleşen Hendek ve çukur kazma olaylarında gazetenin 'Bodruma baskın onlarca ölü' başlığıyla PKK terör örgütünün masum gibi gösterilmeye çalışıldığı belirtildi.



FETÖ'ye terör örgütü demediler


Kararda, Cumhuriyet Gazetesi'nde yer alan FETÖ ile ilgili yazılarda, 'terör örgütü' denilmediğine dikkat çekilerek “Bu şekilde tüm şüphelilerin Cumhuriyet Gazetesi'nin süreklilik arz eden bu terör örgütlerinin reklam ve propagandasını yapma faaliyetlerin- den sorumlu oldukları ve üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphe altında bulundukları kanaatine varılmıştır” denildi.



Siyasi mizah yapıyormuş!


Kadri Gürsel, mahkemedeki ifadesinde 'Erdoğan babamız olmak istiyor' şeklindeki yazılarının siyasi mizah olarak yazıldığını öne sürdü. Musa Kart ise savunmasında, 35 yıldır karikatür çizdiğini belirterek, “Yaşadığım olaylardan bir karikatür çıkarıyorum. Şu anda kendimi bir karikatürün içinde hissediyorum. Savcılık çok ağır bir ithamda bulundu hakkımızda” dedi. Şüpheliler hakkında adli kontrol tedbirlerinin sakıncalı olacağına değinilen kararda, şüphelilerin serbest kalmaları halinde kaçacağı hatırlatılarak, diğer şüphelilerin fırsat buldukları takdirde yasal ve gayri yasal yollarla kaçtıklarının görüldüğü vurgulandı.



Zaman ve Taraf'la kardeş oldular


Cumhuriyet Gazetesi Okurları Platformu (CUMOK)'un 2004'ten beri koordinatörlüğünü yürüten Mustafa Namık Kemal Boya, 'tanık' sıfatıyla ifade verdi. 52 yıllık gazete okuru olduğunu belirten Boya, Cumhuriyet'in FETÖ'nün kapatılan yayın organı Zaman ile Taraf ve Birgün ile birebir aynı başlıkta haberler yaptığını söyledi. Vakıf yönetiminde Aydın Aybay'ın ölümü ile boşalan yerden dolayı 2 Nisan 2014'te usulsüzlükler yapılarak yeni yönetimin belirlendiğini söyleyen Boya, “Tepkimiz 'Taraf' gibi buna benzer bazı gazetelerden yazarların Cumhuriyet'te işe alınması oldu. Ergenekon, Balyoz gibi davaların tetikçiliğini yapan bir gazetenin çalışanlarının Cumhuriyet'te görev alması bizde rahatsızlık uyandırdı. Gazetenin siyasi çizgisinde yeni yönetimle büyük değişiklik olduğunu gördük. Bugün Cumhuriyet'e operasyon var diyerek gazetenin önüne gelenlerin çoğu gazeteyi okumamış, almamış ama son 2 yılda cemaate ve bölücülüğe prim veren yayınların kesilmesinden dolayı protesto için gelmişlerdir” dedi.





#Cumhuriyet Vakfı
#Murat Sabuncu
#Kadri Gürsel