FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki alçak darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davaya dün devam edildi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, Akıncı Üssü'nden havalanan uçakların bombalamasının yanı sıra darbe sanığı askerlerin ateş etmesi sonucu şehit düşenlerin yakınları ile saldırılarda yaralananlar, müşteki sıfatıyla beyanda bulundu.
Müşteki Seyfi Ali Kızılboğa da şunları söyledi: “Askerler çabalarımıza cevap vermiyor, kaba ve sert davranıyorlardı. Savaş uçaklarının nereyi vurduğunu sorduğumuzda Suriye’ye gittiklerini söylüyorlardı ama kendi topraklarımızı vurduğunu biliyorduk. Orada kaldığımız süre boyunca taşkınlık yapmadan, askerleri tahrik edecek bir söylemde bulunmadan tepkimizi gösterdik. Ancak tekbirlerimize kurşun sıkarak karşılık verdiler.”
Akıncı Üssü lojmanlar nizamiyesinde bir grup vatandaşla darbecileri protesto ettikleri sırada üzerlerine açılan ateş sonucu yaralanan Cafer Akın, darbe girişiminde yer almamaları için askerleri ikna etmeye çalıştıklarını anlattı. Akın, "Nizamiyeden ayrılmamızı istiyorlardı. Biz de 'Ne mutlu Türküm diyene' sloganı atmaya başladık. Bu esnada üzerimize ateş edildi. Gösterdikleri çizgiyi geçmedik, taşkınlık yapmadık. Yaylım ateşi yapılacak bir davranışta bulunmadık" dedi. Duruşmaya beyanların alınmasıyla devam edildi.
Darbe girişimini öğrendikten sonra Akıncı Üssü’ne giden müşteki Ensari Bülent Akgül de çam ağaçlarının arkasında mevzi alan askerlerin kendilerini ikna etmeye çalışan kalabalığa ateş ettiğini anlattı. Nizamiyedeki askerleri yüzleri seçilebilecek şekilde cep telefonuyla videoya çektiğini söyleyen Akgül, şöyle konuştu: “Bir rütbelinin nizamiyedeki askerleri yönlendirdiğini fark ettim. Yüzünü daha net çekebilmek için telefonun flaşını açtım. Bunun üzerine bu şahıs belindeki tabancayla bana ateş etti, sırtımdan vuruldum. Sonra yanıma gelerek ‘Sen video çekmeye devam et geri zekalı’ deyip telefonumu aldı. Beni vurduğu yetmiyormuş gibi bir de telefonumu gasbetti. Bu şahıs, sanıklardan albay Ali Eraslan’a benziyordu. Kesin olarak teşhis edemiyorum ama ikizi kadar benziyordu.”
Müşteki Serkan Tuna, sabah ezanı okunduğu sırada bir askerin, “Gidin namazınızı kılın ve dağılın yoksa hepinizin öğle vaktine cenaze namazı kılınacak” diyerek tehdit ettiğini söyledi. Tuna, “Nizamiyedeki askerleri ikna etmeye çalıştık ama çabalarımız sonuç vermedi. Sivillerin bulunduğu taraftan askerlerin olduğu bölgeye ateş eden olmadı, nizamiyeden bize ateş edildi. Yüzleri maskeliydi” dedi.