Tayland'ın başkenti Bangkok'taki göçmen ofisinden 21'i kadın olan 90 Uygur'un Çin'e teslim edilmesi nin ardından gözler, Tayland'da kalan 110 Uygur'a çevrilirken Ankara iade girşimin kınadı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Tayland'da gözaltında bulunan 115 uygur Türkü'nün kendi istekleri ve hür iradeleri hilafına üçüncü bir ülkeye gönderilmesinin büyük bir üzüntüyle öğrenildiği belirtildi.
Olayın duyulmasının ardından Doğu Türkistan Maarif Derneği üyesi yaklaşık 200 kişilik bir grup da, İstanbul Şişli'deki Tayland Başkonsolosluğu binası önünde eylem yaptı.
Konsolosluk binasının kapısını ve camlarını kırarak içeriye giren eylemciler, içerideki klasör ve evrakları sokağa döktü. Uzun süre konsolosluk önünde bekleyen grup, burada toplu namaz kılarak Uygur Türkleri'nin serbest bırakılması için dua etti. Başbakan Ahmet Davutoğlu ise iadenin durdurulması için BM genel sekreterini telefonla ararken Cansuyu Derneği'nden Bilal Değirmenci, 50 Uygur'un yerinin ise tespit edildiğini açıkladı. Değirmenci, “20 Uygurun Bangkok'ta, 23 Uygur'un Kadio diye adlandırılan Malezya sınırında, 6 Uygurun ise Trat denilen Kamboçya sınırına yakın bir göçmen ofisinde tutulduğunu öğrendik" dedi.
Taylandlı göçmen ofisi yetkililerinin detaylı bilgi vermediğini anlatan Değirmenci, “Geriye kalan 60 Uygur'un nerede olduğuna ilişkin araştırmalarımız sürüyor. Zaten 30 tanesiyle ilgili şaibeli bilgiler vardı son bir aydır. Daha önce hiç bilinmeyen göçmen ofisine götürülmüşlerdi. Göçmen ofislerinde yetkililer detaylı bilgi vermiyor şu ana kadar bunları teyit edebildik " açıklamalarında bulundu. Ayrıca Değirmenci, “Çin üzerindeki baskılar bu şekilde artırılarak Uygurların hakkı korunabilir. Görüşebildiğimiz Taylandlı yetkililer de Uygurların iadesinden rahatsız" sözleriyle Pekin yönetimi üzerinde baskının şart olduğunu vurguladı.
---