Diyarbakır'ın kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan ve 19 gün sonra dere kenarında çuvalın içinde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran soruşturması sürüyor. Diyarbakır Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, olayın baş şüphelisi olarak tutuklanan Mahalle Muhtarı ve amca Salim Güran'ın ifadesi bu kadarına da pes dedirtti. Bağlar İlçe Jandarma Komutanlığı'nda ifadesi alınan Amca Güran çapraz sorguya alındı. Olay günü öncesi ve sonrasına ilişkin 100'e yakın soru yöneltilen Güran'ın cevapları ise çelişkilerle dolu. Güran Narin'in kaybolduğu 21 Ağustos gününe ilişkin sorulan her soruya 'Tarladaydım, bilmiyorum' şeklinde yanıt verirken, Amca Güran'ı yeni tanık ve kamera kayıtları yalanladı.
Jandarma ekiplerince Güran'a yöneltilen, “21 Ağustos günü saat 16.52- 17.28 arasından sonra kimin yanına gittiniz ne kadar kaldınız” sorusuna, “Hatırlamıyorum” yanıtı verdi. Güran aynı gün, 17.40 -19.05 saatleri arası nerede olduğuna ilişkin soruyu ise, “Kesin tarladaydım, hatırlamıyorum” diye cevapladı.
Çarpaz sorgu sırasında Güran'a yöneltilen sorulardan birinde ise önemli bir detay gün yüzüne çıktı. Olaydan sonra gözaltına alınan Mehmet Şevket Kaya isimli bir şahıs amca Güran'ı, olay günü 18:30-19.00 arası tepede gördüğünü beyan etti. Kaya, tepe diye ifade ettiği noktanın Arif Güran'ın evi olduğunu açıkladı.
Öte yandan minik Narin son olarak 18.47'de okulun önündeki patikada okula yakın yerde görülmüştü. Jandarma ekipleri, saat 18.59'da okulun önündeki güvenlik kamerasında amca Güran'ın geçiş yaptığını tespit etti.
Güran’ın kardeşine ait olan 47 KF 388 plakalı araçta Narin'a ait DNA izleri de sorulan Güran, bu konuda da net bir açıklama yapamadı. Güran, jandarmanın, ‘Araçlarınızda diğer yeğenlerinizin DNA profili çıkmadı, sadece Narin’in DNA profilinin bulundu’ minvalindeki soruya ise, “Ben bunu açıklayamam” yanıtı verdi.
Jandarma, “Narin Güran'ın amcalarının tamamında araç mevcut olup, sadece sizin aracınızda DNA'sının çıkmasını izah ediniz” sorusuna Güran, yanıt veremedi.
Narin'in kaybolduğu dakikalarda tarlasının yanında olduğunu iddia eden Güran, küçük kızla ilgili durumu ise kızından öğrenmiş. Olayı ilk öğrendiğinde Narin'in babası Arif'i aramayan amca Güran'ın o gece kurduğu iletişimler de dikkat çekti. Jandarmanın ısrarla, “iletişimin seyri dikkate alındığında Narin Güran’ın babası dışında diğer aile birileriyle iletişim kurduğunuz tespit edilmiştir. Olayı öğrendiğinizde Arif Güran’ı niçin aramadınız” sorusuna sinirlenerek “Yav aramamışım. Aramak zorunda mıyım? diyerek yanıt verdi.
Sorgu sırasında "Narin’e kim zarar verdi" sorusuna “Ne bileyim ben kim zarar vermiş” diye yanıt veren Güran, “Narin’i siz mi öldürdünüz sorusuna” ise “Yok öyle bir şey ben öldürmedim” dedi.
Olayla birlikte gün yüzüne çıkan arazi meselesi de çapraz sorguda soruldu. Geçtiğimiz ay Güran ailesinin yüklü miktarda para ödemesi yaptığı ve bu ödemeleri Narin'in babası Arif Güran'ın isteğiyle aile arazilerinin satılması sonucu gerçekleştiği iddialarını soran jandarma ekipleri, bu olayla ilgili Arif Güran'a yapılan tehdidi de hatırlattı. Jandarma ekiplerinin “Arif Güran’a sana öyle bir acı yaşatacağım ki ömür boyu unutamayacaksın” dediğiniz mi sorusuna Güran, "Öyle bir şey yok" cevabı verdi.
Türkiye, Diyarbakır'da 19 gün boyunca aranan ancak cansız bedeni dere yatağında bulunan Narin Güran cinayetinin şokunu yaşarken İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun konuyla ilgili yaptığı yorum eleştiri oklarını üstüne çekti. İmamoğlu, Narin'in ölümüyle ilgili vicdanının köşeye sıkışmış olduğunu belirterek, “Bir çocuğu kaybettikten sonra aranan adalet benim için adalet değil. Benim için adalet bebeğini, çocuğunu bu ülkede doğduğu andan itibaren hatta doğmadan korumaktır” ifadelerini kullandı. İBB Başkanının bu ifadeleri sosyal medyada adeta infiale neden oldu. Ekrem İmamoğlu'nu ikiyüzlülükle suçlayan sosyal medya kullanıcıları, İstanbul-Küçükçekmece Menekşe Sahil Parkı’nda İBB tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer'in 26 Nisan’da hayatını kaybettiğini hatırlattı. Bir kullanıcı, “Vicdanı köşeye sıkışmış ama 5 ay önce İBB'nin açtığı çukura düşerek can veren 5 yaşındaki Eda için vicdanı sıkışmıyor" dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, küçük Narin’in öldürülmesine ilişkin davaya bakanlık olarak müdahil olacaklarını bildirdi. Göktaş önceki gün toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Narin'in kaybolduğu haberi alınır alınmaz devletin tüm kurumlarıyla seferber olduğunu ifade eden Göktaş, bakanlık olarak olaydan etkilenen çocuklar için sürecin en başından itibaren psikososyal destek hizmeti sağladıklarını vurguladı. Konuyla ilgili adli soruşturmanın devam ettiğine dikkati çeken Göktaş, “Amacımız tekrar bu tür acıların yaşanmaması. Bakanlık olarak davaya müdahil olacağız. Hukuki süreci sonuna kadar takip edip Narin'i hayattan koparan kişi veya kişilerin en ağır cezayı almaları için elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Narin Güran cinayetinin çok hızlı bir şekilde aydınlatılacağını düşündüğünü bildirdi. Yerlikaya, aileye başsağlığı dilememesi hatırlatılınca “Oldukça açık, daha fazla bir şey demeye gerek yok” diye konuştu. Önceki gün toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrasında olaya ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Aileye başsağlığı dilemediği hatırlatılan Yerlikaya, “Narin kızımızın cansız bedeninin bulunduğunu kamuoyu ile paylaştım. Allah'tan rahmet diledim. Mekanı cennet olsun istedim. Başımız sağ olsun dedim. Oldukça açık yani daha fazla bir şey demeye gerek yok. Yani herkesin okuduğu zaman, anladığı, hissettiği bir durum. Tekrar anlatmaya gerek var mı?” diye konuştu. Bakan Yerlikaya, “Şu anda bu konuda 4 savcı kollukla beraber bu işin soruşturmasını yürütüyor. Hep beraber ne olacağını göreceğiz. Çok hızlı bir şekilde bu olayın aydınlatılacağını düşünüyorum” diye konuştu.