Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak, her ülke gibi Türkiye için de bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir” dedi. Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde, “3. Türkiye Tarım Orman Şurası” kapanış programında katılımcılara hitap etti. 3. Tarım ve Orman Şurası’nın temel ilkesinin istişare olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Şura’da alınan kararlar milletimizin, uzmanların, sektör temsilcilerinin ve şu anda bu millet sarayında, özellikle millet evinde sizlerle birlikte bu çalışmayı yapmak, geleceğimizi aydınlatacak en önemli adımdır” ifadesini kullandı.
Erdoğan, şunları söyledi: “Alınan kararların tarım ve ormancılık sektörümüzün önümüzdeki 5 yılına istikamet çizeceğine inanıyorum. Elbette karar almak önemlidir ama asıl mesele alınan kararları takip edip hayata geçmesini sağlamaktır. Uygulamaya ve politikaya dönüşmeyen her karar, ne kadar güzel, ne kadar güçlü, ne kadar ufuk açıcı olursa olsun havada kalmaya mahkumdur.”
“Çiftçimizin, üreticimizin, rızkını topraktan çıkaran tarım emekçilerimizin hakkını ancak bu şekilde ödeyebiliriz. Türk tarım ve çok daha ilerilere taşımak istiyorsak ortak akılla şekillendirdiğimiz şura kararlarını yine ortak bir çabayla uygulamaya koymamız gerekiyor. Tabii tarımcılık, bunun yanında hayvancılık bütün bunlarla beraber, gerek süt ve süt mamullerinde gerek et ve et mamullerinde atılacak adımlarla inanıyorum ki bu sektörde sizler çok ciddi sınavları veriyorsunuz ve vermektesiniz.”
Erdoğan, gelişmiş ülkelerin, gıda güvenlikleri ve geleceklerini garantiye almak için olağanüstü çaba harcadığını belirtti. Tarım arazisi ve su kaynakları bakımından zengin birçok Afrika ve Güney Amerika ülkesinin istikrarsızlıkla boğuşmasının sebeplerinden birisinin bu olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: “(Ambarın anahtarı kimin elindeyse güç de onun elinde olur) derler. Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak, her ülke gibi Türkiye için de bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir.”
“Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlı olmak, en az savunma sanayinde dışa bağımlılık kadar tehlikelidir. Kıtaların ve çıkar mücadelelerinin kesiştiği bir bölgede yer alan bizim gibi bir ülke için bu asla göze alınamayacak bir risktir. Tarım politikalarımızı işte bu gerçeklerin üzerine bina ediyoruz. Ülkemiz için güvenlik riski oluşturacak hiçbir adıma şimdiye kadar müsaade etmedik, asla da müsaade etmeyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı olarak Türk tarımını geliştirecek, Türk çiftçisinin güçlendirecek tüm kararların yakından takipçisi olacağını vurgulayan Erdoğan, “Evvelki akşam Ziraat Bankası Genel Müdürümüzle de etraflıca görüştüm ve bu görüşmeden sonra da Ziraat Bankamız, inşallah çiftçilerimizle çok daha etraflıca geniş kapsamlı ve kredide bugüne kadar alışılmışın dışında bir dayanışmayı sürdürecektir” dedi.
Erdoğan, süt ürünlerinde balık işleme sektörünü geliştirerek, ihracatın ve yerli tüketimin artırılmasına gayret göstereceklerini dile getirdi. Tohumdan sofraya tüm üretim zincirinde çok daha etkin bir izleme ve denetim sistemi kuracaklarını bildiren Erdoğan, “Ülkemiz su kaynaklarının verimli yönetilebilmesi amacıyla Su Kanunu’nu çıkaracağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, define kazısı nedeniyle Gümüşhane’de bulunan 12 bin yıllık Dipsiz Göl’ün kurutulmasına sert tepki gösterdi. AK Parti il başkanları toplantısında konunun gündeme gelmesi üzerine Erdoğan, benzer olayların bir daha yaşanmamasını istedi. Toplantıda, kazıya izin verme yetkisinin valilikte olduğu, bölgenin doğal sit alanı kapsamına alındığını ve eskisine dönüştürmek için çalışmaların başlatıldığı bilgisi verildi. Erdoğan’ın konu ile ilgili, “Nasıl definecilere izin verilir? Bu konuda hassas olunmalı. Bir daha da bu tarz konularda kazı izni verilmemeli, daha dikkatli olunmalı. Bir daha böyle bir olay yaşanmasın” dediği öğrenildi.