Düzce'de Ramazan Bayramı tatili sırasında trafik polislerince yapılan, radar hız uygulamasını diğer sürücülere selektör yaparak haber veren 66 sürücüye idari para cezası uygulandı. Sosyal medyada tartışılan konuyla ilgili Adli Bilirkişi Dr. İbrahim Can, "Selektör yapmak bir işaretleşme aracı değildir. Deniz fenerlerindeki gibi bir mantıkla kullanmak doğru değildir" dedi.
Ramazan Bayramı tatilinde milyonlarca insan şehirlerarası yolculuk yaptı. Bu sebeple oluşan trafik yoğunluğunun düzenlenmesi ve trafik kazalarının önlenmesi amacıyla binlerce trafik polisi de aralıksız olarak denetimlerini sürdürdü. Birçok noktada gece ve gündüz 'Radar' sistemi kuruldu. Düzce'de İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı trafik ekiplerince bayram tatili günlerinde yapılan radar hız tespit uygulaması yapıldı. Ancak radar noktalarının bazı sürücüler tarafından karşı yönden gelen sürücülere araç farları ile selektör yaparak bildirildiği belirlendi.
Bunun üzerine, radar aracının bulunduğu noktanın ilerisine trafik polisleri tarafından ikinci bir denetim noktası kuruldu. Selektör yaparak karşı yönden gelen sürücüleri radar konusunda uyaran araçlar bu ikinci noktada durduruldu. 66 sürücüye 690'ar TL idari para cezası yazıldı. Sürücüler, cezalar karşısında şaşkınlık yaşarken konu sosyal medyada birçok kullanıcı tarafından tartışıldı. Bazı kullanıcılar yapılan uygulamaya tepki gösterirken bazıları da polis ekiplerine destek verdi.
"SELEKTÖR İLE RADARI HABER VERMEK BİR TÜR YARDIMLAŞMA OLARAK ALGILANIYOR"
Konuyla ilgili açıklama yapan Adli Bilirkişi Dr. İbrahim Can ise, “Sürücüler, birbirlerine burada radar uygulaması var diyerek, selektör yaparak haber veriyorlar. Bu bir tür yardımlaşma olarak algılanıyor toplumda ama bu selektörün, yani uzun farların yakılıp kapatılması şeklindeki eylem, Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 127'nci maddesine aykırı. Bundan ötürü idari para cezası kesilebilir. Ama trafik polisinin ceza kestiği kanun maddesi 51'e 5 veya diğerleri ise bu usule aykırı olacaktır" dedi.
"MEVZUAT MADDELERİNİN TOPLUM YARARINA AYKIRI ŞEKİLDE KULLANILMAMASI GEREKİR"
Dr. Can, “Kanunların koyulma amacı toplumsal düzeni sağlamaktır. Bu kanunlara dayalı olarak da toplumdaki devlete duyulan güven ve huzur ortamının da bozulmaması gerekir. O nedenle mevzuatta yazan maddenin doğrudan alınıp, belki kötü niyetli diyebiliriz, belki suiistimal edilerek diyebiliriz, toplum yararına aykırı bir şekilde kullanılmaması gerekir" şeklinde konuştu.
"ÇOK BÜYÜK İHTİMALLE BU İTİRAZLAR KAZANILIR"
İdari para cezası yazılan sürücülerin emsal kararı da kullanarak itiraz etmeleri gerektiğini hatırlatan Dr. İbrahim Can, “Usulen öncelikle cezayı indirimli olarak süresi içerisinde ödemeleri ardından da Sulh Ceza Hakimliği'ne itiraz yoluna gitmeleri gerekiyor. Çok büyük bir ihtimale de bu itiraz kazanılır. Yargıtay 7'nci Ceza Dairesi'nin 2014 yılında da bir emsal kararı var" ifadelerini kullandı.
"SELEKTÖR YAPMAYI, DENİZ FENERİ MANTIĞIYLA KULLANMAK DOĞRU DEĞİL"
Konunun sürücülerin sağlığı ve trafik güvenliğiyle alakalı olduğunu da anımsatan Dr. Can, “Selektör kullanımının bazı hassas durumları var. İnsanların gözünü alabilir, epilepsi hastaları gibi çeşitli kişilerde tetikleyebilir veya paniğe de sürükleyebilir. Selektör yapmak bir işaretleşme aracı değildir. Deniz fenerlerindeki gibi bir mantıkla kullanmak doğru değildir. Bunun da ihlal edildiği hallerde 127'nci madde dediğimiz yönetmelik kullanılabilir. Özellikle arazi araçları, cipler veya kamyonların üzerinde birçok sis farı oluyor. Bunlar yaktıklarında karşı taraf resmen kör oluyor. Bunları da bu şekilde kullanmamak lazım" dedi.
SELEKTÖR NEREDE VE NASIL YAPILMALI?
Sosyal medyada gündeme gelen bu durum, akıllarda, doğru selektör kullanımına ilişkin soru işaretleri bıraktı. Karayolları Trafik Kanunu'nun ve diğer ilgili mevzuatın çeşitli maddelerinde yer alan araç farları kullanımı konusunda birçok sürücü doğru uygulama konusunda tereddüt yaşıyor. Bu durum sebebiyle sürücüler arasında ve sürücülerle görevliler arasında çeşitli anlaşmazlıklar yaşanıyor.