Türkiye genelinde yaklaşık 1 milyon kişiyi ilgilendiren ve toplumun en değerli yapı taşı olan ailenin huzuruna ciddi anlamda zarar verebilen süresiz nafakanın mağdur ettiği ailelerden biri de Nevşehir’de yaşayan polis memuru A.A ve eşi Ş.A.
Önceki eşiyle yaklaşık 17 yıl evli kaldığını ve bu evliliklerinden 2 çocukları olduğunu anlatan A.A, çocuklarından birisinin kendisinde diğerinin ise ayrıldığı eşinde kaldığını söyledi.
İlk eşinden ayrılırken tüm eşyalarını ona bıraktığını ve evden sadece ceketini alıp çıktığını anlatan A.A, şöyle devam etti:
"Yeni eşimle yuva kurarken borç harçla evimizi düzdük. Bu dönemde nafakada bazı aksamalar olunca beni hemen hacze verdi. Hem annemlerin hem kayınvalidemlerin gönderdiği oturma grupları vardı. Onlar haczedildi. Dolayısıyla ikinci eşimle kurduğumuz yeni yuvamız daha en başından bu tür sorunlarla boğuşmaya başladı.
Nafaka ödemesi nedeniyle evini geçindiremediğini, yasak olmasına rağmen ek iş için inşaatlara gittiğini kaydeden A.A, "15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin ardından işlerimiz yoğunlaştı. Böyle olunca ek işe gidemez oldum. Çalıştığım ilçede farklı işler yapınca doğal olarak şikayet edildim ve başka bir ilçeye sürüldüm. Ama her ay eski eşime 700 lira göndermek için buna mecburum" dedi.
Kadın cinayetlerinin Türkiye’nin kanayan yarası olduğunu vurgulayan polis memuru A.A., şöyle devam etti:
Kadınların bırakın öldürülmesini, en ufak bir saygısızlığa maruz kalmalarına bile son derece karşıyım. Ancak adliyeye kadar sevgilisiyle el ele gelen, nafaka davası sırasında hakim önünde ağlayıp, dışarıda sevgilisinin yanından eski eşine nispet yapan kadınlar da var. Ve bunları tasvip etmek de kesinlikle mümkün değil."
Polis memuru A.A., son dönemlerde süresiz nafakanın kalkacağı yönündeki haberlerin ardından eski eşinin kendisine 'nafaka kalkarsa başkasıyla evlenirim' dediğini de sözlerine ekledi.
A.A’nın eşi Ş.A da süresiz tazminat konusunda sürekli kadınların mağdur olacağı ya da zorluk yaşayacağı gibi konuların gündeme geldiğini belirterek, kendisinin de bir kadın olduğunu ve verilen nafakalar yüzünden çok ciddi sıkıntılar çektiğini söyledi.
Eşinin kendisine ve çocuklarına ayıracağı zamanı mecburen ek iş yaparak geçirmek zorunda olduğunun altını çizen Ş.A, şunları kaydetti:
"Bize az zaman ayırınca doğal olarak sorunlar daha da büyüyor. Ne ben, ne eşim ne de çocuklarımız bu durumdan memnun. Ama nafakayı ödemezse de bu işin sonu hapis. Kadınlar mahkemede ne olursa olsun kendi lehlerinde sonuç çıkacağını biliyor. Avukatları da bu konuda çok emin. O nedenle asla geri adım atmıyorlar."