25 Aralık davasının gerekçesinde, Gülen’in uyguladığı sözde ‘sulh taktiği’nin asırlar öncesine dayandığı vurgulandı. Roma İmparatoru Sezar’ın da bir dilekçe taslağını okuması için davet edildiği senatoda öldürüldüğü belirtildi. Gülen’in o dönem gönderdiği mektupla barış havası estirip, hain planına devam ettiği kaydedildi.
25 Aralık kumpası davasının açıklanan gerekçeli kararında, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in, 17-25 Aralık döneminde yazar Fehmi Koru aracılığıyla gönderdiği mektuba ilişkin çarpıcı değerlendirmeler yer aldı. Kararda Fehmi Koru’nun ABD’ye giderek örgüt elebaşı Gülen’le görüştüğü, Gülen’in burada sözde iyi niyetli olduğunu belirterek, sürecin düzgün yürütülmesine ilişkin sözler sarfettikten sonra bu temennileri mektup haline getirdiği ifade edildi.
SEZAR'A SUİKAST TAKTİĞİ
- Mektubun kaleme alındığı tarih olan 21 Aralık 2013’te, 25 Aralık kumpasına yönelik tüm hazırlıkların yapıldığı, hazırlanan fezlekenin adliyeye ulaştırıldığı kaydedildi. Mektubun bu durumda sulh sağlamaya yönelik olmadığına dikkat çekilen kararda, MÖ 15 Mart 44 tarihinde Roma İmparatoru Jül Sezar’a yapılan suikastta da bu taktiğin uygulandığı dile getirildi. Bir grup senatör, senatoya gücüne geri vermesini rica eden bir dilekçe taslağını okuması için Sezar'ı foruma çağırmış, Sezar sahte dilekçeyi okumaya başladığı sırada öldürülmüştü.
İŞTE O İFADELER
Gerekçeli kararda şu ifadeler kullanıldı: “Mektubun gönderilmesi olayının hükümetin gerekli önlemleri almakta yavaş davranmasını sağlamaya yönelik girişimler olduğu anlaşılmaktadır. Roma İmparatoru Sezar’a karşı da suikast yapacakları esnada suikastçılar kendisine mektup okumak istemişlerdi. Fetullah Gülen’in bu mektubuyla barış havası estirerek devleti pasifize edip bu boşlukta darbe planlarının daha rahat işlemesine yönelik bir girişimde bulunduğu anlaşılmaktadır.”
