7 poşet içerisinde bulunan ceset parçalarının Süleyman Akbaba'ya ait olduğu anlaşılmıştı.
Esenyurt'ta komşuları Süleyman Akbaba'nın öldürülerek cesedinin parçalara ayrılmasına ilişkin hakkında dava açılan sanıklardan Alpaslan Aslan'a "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 18 yıl, eşi Nubar Aslan'a da "kasten öldürmeye yardım etme" suçundan 15 yıl hapis cezası verildi.
Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Alpaslan Aslan ve eşi Nubar Aslan ile tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada söz verilen sanık Alpaslan Aslan,
"Sizin burada gördüğünüz madalyonun görünen yüzüdür. Ben maktulle olay gününden önce Tekirdağ'a arsa bakmaya gitmiştim. İstesem orada öldürürdüm. Neden gelip evimin içinde öldüreyim. Olay nedeniyle üzgünüm.
" iddiasında bulundu.
Tutuklu sanık Nubar Aslan da eşi olan Alparslan'ın tehdidi üzerine maktulü eve çağırdığını anlatarak, cinayetle hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi.
Eşinin boğazına bıçak dayayıp kendisinden maktul Süleyman Akbaba'yı eve çağırtmasını istediğini öne süren Nubar Aslan,
"Ben bu eylemi yapacağını bilemezdim. Beni alt komşuma gönderdi sonra eylemi gerçekleştirdi. Beni çocuklarımla tehdit etti. Ölümle tehdit etti. Olayı gördükten sonra ben bu adamdan ne bekleyebilirim ki. Bir insanı o hale getiren beni de o hale getirebilirdi. İki senedir ben de mağdurum. Çocuklarımı bana göstermiyorlar. Tahliyemi talep ediyorum."
diye konuştu.
Mahkeme, kararı açıklayacağını belirterek, sanıklara son sözünü sordu.
Sanık Alpaslan Aslan,
"Eşim beni bir buçuk sene kandırdı. Beni kandırdığı gibi adaleti de kandırmaya çalışıyor. Bu namuslu ile namussuzun savaşıdır. Ben sadece adalet istiyorum."
dedi.
Son sözü sorulan sanık Nubar Aslan da kimseyi kandırmadığını belirterek, beraatini istedi.
Mahkeme heyeti, sanık Sanık
'ı "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini "haksız tahrik" altında işlediğine kanaat getiren mahkeme, bu cezayı
Diğer tutuklu sanık
da, "kasten öldürmeye yardım etme" suçundan
cezasına çarptıran mahkeme, her iki sanığa da iyi hal indirimi uygulamadı.
Mahkeme, tutuksuz olan sanıklar İmran Baran ve Ömer Faruk Çiftçi'nin de beraatlerine hükmetti.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 14 Temmuz 2020'de Büyükçekmece'de temizlik işçileri tarafından 7 poşet içerisinde bulunan ceset parçalarının 11 Temmuz'da eşi tarafından kayıp ilanı verilen Süleyman Akbaba'ya ait olduğu anlatılmıştı.
Olayla ilgili yakalanan sanığın, yaklaşık 1,5 yıl eşiyle ilişki yaşadığını iddia ettiği Akbaba'yı öldürmeyi planladığı ve olay tarihinden bir gün önce araç kiraladığı, maktul eve girdikten sonra önce kafasına bir cisimle vurduğu, sonrasında bıçaklayarak öldürdüğü ve cesedi parçalara ayırıp poşetlere koyduğu anlatılan iddianamede, sanık Alpaslan Aslan'ın maktule yönelik tasarlayarak öldürme suçunu işlediği, Nubar Aslan'ın ise maktulü olay yerine çağırıp suçun işlenmesini kolaylaştırarak suça iştirak ettiği kaydedilmişti.
İddianamede, diğer sanıklar İmran Baran ve Ömer Faruk Çiftçi'nin, cesedin atılmasına yardım ederek suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçunu işledikleri belirtilmişti.
Sanık Alpaslan Aslan'ın "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, sanık Nubar Aslan'ın "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme'' suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanıklar İmran Baran ve Ömer Faruk Çiftçi'nin ise "suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.
#Süleyman Akbaba
#Cinayet
#Nubar Aslan
#Alpaslan Aslan