Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, üniversite öğrencisi Şule Çet'in ölümüyle ilgili soruşturmayı tamamlayarak hazırladığı iddianameyi mahkemeye gönderdi. Çet'in ölümüyle ilgili 2 şüpheli hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıla kadar hapis cezası istendi.
Üniversite öğrencisi Şule Çet'in ölümüyle ilgili iddianamede, şüpheliler Çağatay A. ve Berk A'nın, maktulü darbederek ölümüne sebebiyet verdikleri, travma ve şiddet delillerini karartmak amacıyla cesedini pencereden attıkları yönünde kanaat oluştuğu belirtildi.
Cumhuriyet Savcısı Aykut Hüseyin Koca tarafından hazırlanan iddianameye göre, Gazi Üniversitesi öğrencisi olan Şule Çet'in Ankara'da kasiyer olarak çalıştığı bar, şüpheli Çağatay A. tarafından devralındıktan sonra borçları nedeniyle kapatıldı. Bu nedenle işsiz kalan Çet, Çağatay A'yı telefonla arayarak iş bulma konusunda yardımcı olup olamayacağını sordu.
Şüpheliler Çağatay A. ile Berk A, 28 Mayıs'ta içkili lokantada yemek yerken Çet, Çağatay A. tarafından aranarak lokantaya davet edildi. Maktul Çet ile aynı evi paylaştığı Lilia T, ifadesinde Çet'in "iş görüşmesi için Çağatay A'nın aradığını" kendisine söyleyip evden ayrıldığını ve söz konusu lokantaya gittiğini belirtti.
- Şüphelilerden Çağatay A, saat 00.31'de olayın meydana geldiği Oğuzlar Mahallesi Mevlana Bulvarı'ndaki plazaya geldi.Görevli Akif D'ye buzdolabı getirdiklerini söyleyen Çağatay A, görevlinin buzdolabını gündüz getirmelerini söylemesi üzerine dışarı çıktı, saat 00.34'te şüpheliler ile maktul, plazaya girip 20. katta bulunan Burak Ahmet Y'ye ait ofise çıktı.
Berk A. odada "kavga veya yakınlaşma olayı yaşanmadığını" öne sürdü.
"O çıktı, görmedin mi?"
Tanık olarak dinlenen güvenlik görevlisi Akif D. ve Murat A. ise saat 03.50 sularında düşme sesi duyduklarını, 20. katı gösteren güvenlik kameralarına baktıklarında hareketlilik gördüklerini, şüphelilerden Berk A'nın kapının önünde kafasını ellerinin arasına alıp çömeldiğini beyan etti.
Tanıklar, şüphelilerin birbiriyle itişip kakıştığını, bu sırada Çağatay A'nın aracına binip olay yerinden ayrıldığını ve bir süre sonra geri döndüğünü bildirdi.
İddianamede, Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı ile Ankara ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlıklarından alınan raporlar da yer aldı.
Buna göre, Şule Çet ile sadece tokalaştığını, başka bir fiziksel temasının olmadığını belirten Berk A'nın tırnaklarında maktule ait DNA örneği bulundu. Maktulün cinsel saldırıya maruz kaldığı da raporlarla kesinleşti.
Olay sonrası emniyet birimlerinin tuttuğu 29 Mayıs tarihli olay yeri görgü tespit tutanağına göre, olayın meydana geldiği dinlenme odasında kutu içinde içki şişelerinin olduğu tespit edildi ancak tanık olarak beyanı alınan Burak Ahmet Y, olay yeri incelemesi yapan cumhuriyet savcısı ile iş yerini beraber gezdiklerini, çöplerin içine dahi baktıklarını ancak içki şişesine rastlamadıklarını beyan etti.
29 Mayıs tarihli rapora göre Çağatay A'da 2.67, Berk A'da ise 1.55 promil alkol tespit edildi. Şule Çet'in otopsisinde ise 1.13 promil alkol belirlendi.
"Beyanlar çelişkili"
İddianamede, Şule Çet'in, 02.45'te ev arkadaşına attığı mesajda cinsel saldırıya uğradığını anlatmaya çalıştığı da vurgulandı.
Şüphelilerden Çağatay A'nın, camdan yarı beline kadar sarkan Şule Çet'i tutup kurtarmaya çalıştığı sırada Berk A'ya seslendiği ancak Berk A'nın müzik dinlediği için kendisini duymadığını söylediğine işaret edilen iddianamede, bilirkişi raporuna göre odadaki dizüstü bilgisayardan saat 00.49'a kadar müzik dinlendiği, bundan sonra müzik dinlenmediği tespitine yer verildi.
İddianamede, iki şüpheli için "cinayet", "ırza geçme" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39'ar yıla kadar hapis cezası istendi.
"Senaryo çöktü"
Öte yandan, müştekilerin avukatı Umur Yıldırım, yaptığı açıklamada, iddianamenin, şüphelilerin senaryosunu çökerttiğini öne sürdü.
Yılrdırım, şunları söyledi:
- "İddianame beklediğimiz gibi. Savcılık, eldeki tüm maddi delillerle somut gerçeğe ulaştı. Önceki savcı maalesef 'taksirle adam öldürme' suçundan adli kontrol talebinde bulunmuştu. Bugüne kadar kasten adam öldürmeyi zikretmemişlerdi. Tutuklama ise hürriyetten alıkoyma ve nitelikli cinsel saldırıdan olmuştu ama buruk bir sevinç bu. Yanlış bir tabir olabilir ama maalesef zorlu bir sürecin sonunda iddianame beklediğimiz gibi düzenlendi. Adalete güveniyoruz ve sonucu hep birlikte takip edeceğiz."