İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AA Editör Masası toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtlıyor ve değerlendirmelerde bulundu.
Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Uluslararası doğrudan yatırımcı gelecekse bunun temeli Türkiye'de kendini güvende hissetmesidir.
Türkiye'de yatırım yapılacaksa bu, güvenliğe, huzura ve insanların kafasının rahat olmasına bağlıdır.
Bizim yaptığımız tespitlerde, Millet İttifakı'na HDP her yönüyle destek veriyor.
94 belediye başkanı teröre karıştığı için alındı. Teröre karışmayan 2-3 belediye başkanı var, onları almadık mesela, müdahale etmedik. Onları dışladılar zaten. HDP, zillet ittifakı içerisindeki bütün partilere 299 aday, belediye meclis üyesi ve il genel meclisi üyesi vermiş.
Birileri 'Türkiye'de beka problemi yok' diyor. 15 Temmuz'dan bir gün önce Türkiye'de beka problemi var mıydı yok muydu ? 6-7 Ekim olaylarından üç gün önce Türkiye'de beka problemi var mıydı yok muydu?
Kayyum memnuniyeti 94 yerde yüzde 65'in üzerinde. Normal belediyelerde bu kadar büyük memnuniyet yoktur. Görevden alma bir tedbirdir, iş işten geçmeden müdahale etmek demektir. O İçişleri Bakanlığının hakkıdır. Devlet, yasalar, kanunlar İçişleri Bakanlığına böyle bir hak vermiş, bizatihi bakanın kendisine böyle bir hak vermiştir.
(Terörle iltisaklı belediye başkanları) Bir terör örgütüne yardım ve yataklık yaptı dedikten sonra zaten hukuken görevden alınacaktır ve gereği de yerine getirilecektir. İçeri atılan adamın herhalde belediyeyi yönetecek hali yok.
Dağa götürülenler kimin çocukları? Tüm bu günahların tamamını CHP ve zillet ittifakı kendi üzerine alıyor, taşıyıcı annelik yapıyor.
(HDP) Beraber icraya gelmek istiyorlar. Dün Cizre Belediyesinde, Sur Belediyesinde, bugün Erciş Belediyesinde yaşadığımızı İzmir'den Buca'ya kadar kim ne kazanacaksa, İstanbul'dan, hangi belediye kazanacaksa, Ankara'ya kadar bütün belediyelerde artık PKK'nın bir temsilcisi, Kandil'den haber götüreni ve irade ortaya koyanı olacak. Bu, PKK'ya bir tünel açmak demektir. O zaman biz bu terörle mücadeleyi niçin yapıyoruz? Bu soruyu kendimize sorarız.
Doğu ve Güneydoğu'ya öyle bir el uzatıldı ki kayyum vesilesiyle, hem terörün şah damarı kesildi hem de oranın imar ve inşaası önemli ölçüde gerçekleştirildi. Doğu ve Güneydoğu'daki asayiş olaylarımız önemli oranda azaldı.
2019 seçimlerinde 2014 yerel seçimlerine göre olaylardaki azalma yüzde 88,1. Siyasi etkinliklere 2014 seçimlerinde 1 Ocak'la 6 Mart arası 3 milyon 671 bin katılım olmuş, şu anda 4 milyon 780 bin. Yani çok daha fazla insan siyasal etkinliklere katılıyor ve müdahale oranımız da yüzde 2,6'dan yüzde 0,5'e düşmüş. Seçim olayı 2014'te 581 tane olmuş, bu dönem 237'ye düşmüş.
CHP, bundan sonraki yıllarda, Kılıçdaroğlu'nun yönettiği ve PKK ile ilintisinin en üst noktaya çıktığı bu dönemi, kendi tarihleri içerisinde bir kara dönem olarak nitelendirecektir. Gelecekte CHP'liler Kılıçdaroğlu döneminden bahsetmeyecekler, 'Bu bizim için ayıplı bir dönem' diyecekler.
PKK 14-15 yaşındaki çocuklara musallat olmuş. Bu ahlaksız örgüte destek olan, buna ev sahipliği yapmaya çalışanlara ne diyeceğiz?
63 bin 611 metruk bina tespit ettik. Bugüne kadar bunların 38 bin 592'sini yıktık.