Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) “Uluslararası Adalet Divanı, Uluslararası Ceza Mahkemesi, Statüko ve İsrail Yönetiminin Cezai Sorumluluğu” konulu bir panel düzenledi. Panelde konuşan katılımcılar İsrail’in savaş hukukunu çiğnediğini vurguladı.
Prof. Dr. Muharrem Kılıç, yeni bir uluslararası mahkemenin önemine vurgu yaparak, “BM Konut Hakkı Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal, İsrail’in Gazze’deki savaş suçları için Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin çok kısa süre içinde harekete geçmemesi halinde yeni bir uluslararası mahkeme kurulması gerektiğini belirtmiştir. İstisna devleti İsrail’in Gazze’deki halka yönelik topyekun ablukası, İsrail yetkililerinin Filistinlilere karşı işlediği apartheid ve zulüm yoluyla insanlığa karşı suçların bir parçasını oluşturmaktadır. İsrail abluka şiddetini yoğunlaştırarak devam ettirirken Batı cephesi de yaşanan trajediler karşısında kayıtsızlığını ve ölümcül sessizliğini sürdürmektedir” dedi.
HAMAS’IN KARŞILIK VERME HAKKI VAR
Doç. Dr. R. Murat Önok ise, “İsrail ile Filistin arasındaki çatışma, teknik olarak uluslararası bir silahlı çatışmadır. Çünkü işgalci kuvvet İsrail’e karşı ulusal bir kurtuluş harekâtı söz konusudur. Hamas, selfdeterminasyon hakkına dayanan bir ulusal kurtuluş örgütüdür. Bu nedenle İsrail’e karşı kuvvete başvurma hakkı vardır. Uluslararası bir çatışmada selfdeterminasyon hakkına dayanan bir ulusal kurtuluş hareketiyseniz silahlanabilir ve işgalciye karşı askeri kuvvet kullanabilirsiniz. Bu durumda uluslararası hukuka göre statünüz de ‘çatışan’, bir başka ifadeyle muharip statüsüdür” ifadelerini kullandı.
HAPİSHANEDE SUÇ İŞLEYENLER KALIR
Dr. Filiz Değer de ortada bir Filistin meselesi değil İsrail meselesinin olduğunu söyleyerek, “Gazze’nin bir ‘açık hava hapishanesine dönüştüğü’ ifadesi doğru değildir. Hapishanede suç işleyen insanlar kalırlar. Halbuki Gazze’de böyle bir durum söz konusu değildir” şeklinde konuştu.