Türkiye’de geçen yıl yürürlüğe giren Sosyal Medya Yasası, AB’nin 25 Ağustos’ta uygulamaya koyduğu Dijital Hizmetler Yasası’ndan ileride. AB, kurallara uymayan sosyal ağ sağlayıcılarını kapatacak. Türkiye tamamen kapatmıyor. Yüzde 90’a kadar bant daraltıyor.
Avrupa Birliği’nde (AB) geçen hafta yürürlüğe giren Dijital Hizmetler Yasası, internet devlerinin faaliyetlerinin denetlenmesinde bir dönüm noktası olarak kabul edilse de Türkiye’de geçtiğimiz yıl Meclis’te kabul edilen Sosyal Medya Yasası, AB’dekinden çok daha ileride. Türkiye’deki yasal düzenleme gerek caydırıcılık noktasında, gerekse kapsamı itibariyle öncü olarak gösteriliyor.
AB Dijital Hizmetler Yasası, şeffaflık ilkesi ve siber zorbalığın engellenmesine dönük kurallara uymayan sosyal ağ sağlayıcılarına ceza getiriyor. Türkiye’deki düzenleme ise sosyal ağ sağlayıcıları ile sınırlı değil. Bu ağlar üzerinden halk arasında endişe, korku veya panik oluşturmak isteyenlere de hapis cezası öngörüyor.
TÜRKİYE’DEKİ YASANIN KAPSAMI GENİŞ
AB Dijital Hizmetler Yasası’na, kullanıcıları çevrimiçi ortamda güvende tutmak, soykırım ve ırkçılığın teşvikinin önüne geçmek, Avrupalıların mahremiyet ve ifade özgürlüğü gibi temel haklarını korumayı gerekçe olarak gösterdi. Türkiye’deki Sosyal Medya Yasası ise sosyal medya üzerinden toplumun manipüle edilmesini, halkı paniğe teşvik eden yanıltıcı ve çarpıtılmış bilgi ve haberin önünü kesecek, bu içerikleri paylaşanlara karşı caydırıcı olacak biçimde tasarlandı.
Yasa dışı içerikleri engellemekle kalmıyor, aynı zamanda suçu işleyen ve suçun işlenmesine zemin hazırlayan sosyal ağ sağlayıcılarına da cezai müeyyide getiriliyor.
DEZENFORMASYONA KARŞI CAYDIRICI
AB’nin hazırladığı yasa, sosyal medya devlerine küresel bütçesinin yüzde 6’sına varan para cezası, cezanın ödenmemesi halinde ise AB ülkelerindeki faaliyetlerinin geçici olarak yasaklanmasını içeriyor. Türkiye’de ise yüzde 90’a ulaşan bant daraltması ve bir önceki takvim yılındaki küresel cirosunun yüzde 3’üne kadar idari para cezası kesiliyor.
HAPİS CEZASI VAR
Sosyal ağlar üzerinden halk arasında endişe, korku veya panik oluşturmak saikiyle gerçeğe aykırı bilgiyi yaymaya 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası getiriyor. Düzenleme kapsamında, sosyal ağlar üzerinden halkı endişeye ve paniğe sevk edenlerin kimlik bilgileri, sosyal ağ sağlayıcının Türkiye’deki temsilcisinden talep edilebilecek. Bu bilgiler, talep eden cumhuriyet başsavcılığı veya mahkemeye verilmezse ilgili cumhuriyet savcısınca yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliği yüzde 90 oranında daraltılabilecek. Türkiye’de ayrıca BTK’nın aldığı içerik kaldırma ya da erişim engeli kararı uygulanmazsa, sosyal ağ sağlayıcıya 6 aya kadar reklam yasağı da veriliyor. Türkiye’deki düzenlemede, sosyal ağ sağlayıcıların temsilcilerinin gerçek kişi olması, Türkiye’de yaşaması ve Türk vatandaşı olması da istendi. Bu temsilci tüzel kişi ise doğrudan sosyal ağ sağlayıcı tarafından sermaye şirketi şeklinde kurulan bir şubesinin olması zorunlu tutuldu.
İstismara karşı daha koruyucu
AB’deki düzenleme çocuk istismarı gibi sosyal medyada karşılaşılan sorunları çözmeye odaklanırken, Türkiye’deki düzenleme sosyal ağ sağlayıcılarına, çocukların sosyal ağlarda daha etkin korunması için çocuklara özgü ayrıştırılmış hizmet sunma yükümlülüğü getiriyor. AB Dijital Hizmetler Yasası, çocuklar da dahil olmak üzere savunmasız insan kategorilerinin reklamlarla hedeflenmesini yasaklıyor. Türkiye’deki Sosyal Medya Yasası ise çocukların cinsel istismarı dahil anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve devlet sırlarına karşı suçları kapsıyor. Bu çerçevede, çocukların sosyal ağlarda daha etkin korunması için internet içeriklerini paylaşanlara ait bilgileri paylaşmayan sosyal ağ sağlayıcılarına, erişim engelinin yanı sıra reklam yasağı da getiriliyor.