Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hiçbir kuralın, değerin, ahlaki sınırın olmadığı sosyal medya mecralarının, giderek büyük bir operasyon aygıtına dönüşmeye başladığına dikkat çekerek, "Adaletin reyting, etkileşim avcılığına kurban edilmesine göz yummamalıyız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Masum çocukların naaşı üzerinden milletin inanç değerleriyle, aile kurumuyla, dini müesseselerle siyasi ve ideolojik hesap görülmesine müsaade etmemeliyiz" dedi. Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 1. Dönem Hakim ve Savcı Yardımcıları Eğitimi Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, "Hiçbir kuralın, değerin, ahlaki sınırın olmadığı sosyal medya mecraları, giderek büyük bir operasyon aygıtına dönüşmeye başladı." ifadesini kullandı.
İÇ BARIŞA DA ZARAR VERİYOR
Etkileşim odaklı yeni medya düzeninin en büyük kurbanının adaletin temel ilkeleri olduğunun altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sanal alemde karşılıklı mevzilenmiş infaz mangaları, her gün hedef tahtasına konacak bir şahıs, olay ve kurum mutlaka buluyor. Masumiyet karinesinin ihlal edilmesinden hoyratça yapılan aşırı genellemelere, hakim ve savcılarımızın hedef gösterilmesinden itibar suikastlarına varıncaya kadar hukuk adına pek çok hukuksuzluğa imza atılıyor. Sadece adalet kurumuna değil toplumun iç barışına da zarar veren bu furyanın hep birlikte önüne geçmemiz gerektiği kanaatindeyim. Toplumun ilgisine mazhar olan her olayda haber ve bilgi alma hakkına elbette saygı duyuyoruz ancak toplumun merakını gideren yayınlar yaparken yürüyen soruşturmanın selametini de korumak, gözetmek herkesin mesuliyetidir. "
ÇOCUK NAAŞI ÜZERİNDEN AİLE KURUMUNA SALDIRI
"İnsanlık olarak, toplum olarak nereye gidiyoruz?" sorusunun çok sık sorulduğu bugünlerde daha soğukkanlı olunması gerektiğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Adaletin tecellisine destek vermeliyiz. (Narin Güran cinayeti) Masum çocukların naaşı üzerinden milletin inanç değerleriyle, toplumun temeli olan aile kurumuyla, dini müesseselerle siyasi ve ideolojik hesap görülmesine müsaade etmemeliyiz. Adaletin reyting ve etkileşim avcılığına kurban edilmesine göz yummamalıyız."
PKK’NIN KATLETTİKLERİNE SES ÇIKARMADILAR
Erdoğan, bölücü terör örgütünün katlettiği binlerce bebek, çocuk ve genç için bugüne kadar seslerini çıkarmayanların riyakarlıklarını ibretle takip ettiklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Daha düne kadar bölücü canilerin terör eylemlerini aklama yarışına girenler, bugün vahşi bir cinayet üzerinden millete vicdan, ahlak, insanlık dersi vermeye kalkıyor. Katledilen çocuklar arasında bile ayrım yapacak kadar istismar siyasetine bulaşanları milletimizin takdirine havale ediyoruz. Milletimiz, derin irfanıyla kimin ne yapmaya çalıştığını gayet iyi bilmektedir."
Suç işleyenin yeri hapishane
"İlamların üzerinde, mahkemelerimizin Türk milleti adına karar verdiği yazıyorsa, davalarda toplumsal hassasiyetlerin gözetilmesi gayet tabiidir." diyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Suç işleyenin, milletin malına, mülküne, namusuna ve canına kast edenin yeri sokaklar değildir, son raddeye kadar cezasını çekeceği hapishanelerdir. Şayet burada bir sıkıntı, eksik varsa gidermek boynumuzun borcudur."
Boykota videolu destek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, soykırımcı İsrail ve destekçilerinin boykot edilmesi için yürütülen kampanyalara bir kez daha destek verdi. Sosyal medya hesabından AK Parti İstanbul Milletvekili, sanatçı Yücel Arzen Hacıoğulları'nın yapay zeka ile oluşturduğu "Boykot" adlı şarkının klibini paylaşan Erdoğan açıklamasında, "Sesimizle, sözümüzle, dualarımızla, insani yardımlarımızla, elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin, Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Onların asil ve onurlu direnişine her zaman destek vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Cenazeler siyasi nutuk yeri değil
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, toplantı sonrası açıklamalarda bulundu. Çelik, konuşmasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in şehit Ayşenur Ezgi Eygi’nin önceki günkü cenazesinde "Ben niye konuşmadım" kavgası çıkartmasına da değindi.
BİR İDEOLOJİYE İNDİRGEDİ
Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle: Burası bir cenaze. Özgür Bey keşke bu konuşmayı şehidin babasının yanında yapmasaydı. Cenaze adabına uygun davranılsaydı. Kuşkusuz herkesin mesaj Ayşenur'un şehadetini selamlamaktı. Özgür bey iki hata yaptı biri Ayşenur'un fedakarlığını bir ideolojiye indirgedi. Bu doğru bir şey değil. Gazze bir insanlık meselesidir. İkincisi cenazeler siyasi partilerin nutuk atacağı yer değil. Devleti temsil eden makam duygu ve düşünceleri paylaşıyor. Oradaki en üst makam Meclis Başkanlığı makamıdır. Herhangi bir siyasi indirgeme yapmadan Ayşenur'un, insani değerlerin safında konuşuyor. Zaten siyasi bir konuşma yapılmıyor. Devlet hayatının standartlarını Özgür Bey koymuyor.
SÖZLERİ EGE DENİZİ'NDE BOĞULDU
Miçotakis ile Cumhurbaşkanımızın görüşmesinde diyalog kapısı açılmıştı. Bütün bu yaklaşım sürdürülmeye çalışılırken Yunanistan içindeki radikal unsurlar bu diyaloğu sabote etmek için elinden geleni yapıyor. Bir provokatör olan Dendias haddini aşan açıklamalar yaptı. Meis adasına giderek oradan Doğu Akdeniz'deki silahlanmayı nasıl genişleteceklerini açıklayan sözler söyledi ve Türkiye'yi hedef aldı. Sözleri Ege Denizi'nde boğulmadan bize ulaşamaz. Dendias'ın bu açıklaması diyalog istemeyen bir açıklama. Kaos lobisi diyalog çabalarını sabote etmek istiyor.